Maddesi gereğince kurum alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanunun uygulamasında doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı ünitesinin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğunu ve mahkeme kararının bu nedenle kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesi gereğince dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen istinaf nedeni yapılmasını gerektirecek başkaca bir hata bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf sebeplerine hasren yapılan inceleme sonunda: Dava, kurum tarafından dava dışı kişi hakkında 6183 Sayılı Yasa gereği yapılan takip sonucunda dava dışı kişi adına kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin ihalenin feshi isteminden ibarettir. Davanın yasal dayanağı, 6183 Sayılı Yasa'nın 99. Maddesidir. Anılan maddede "satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı bu gayrimenkulün mülkiyetini iktisab etmiş olur....
Hal böyle olunca 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinde, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de; ihalenin feshine ilişkin özel düzenleme içeren 6183 sayılı Yasa'nın 99. maddesi gereğince, ihalenin feshinin gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceğinin ve ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamayacağı bildirildiğinden, davaya bakmaya İş Mahkemesi değil İcra Tetkik Mercii (İcra Mahkemesi) görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Somut olayda,Kurum davacı şirket hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı şirket adına kayıtlı taşınmazı yapılan ihale sonucunda diğer davalıya satmış,davacı şirket ise ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshini istemiştir.Hal böyle olunca 5510 sayılı Yasa’nın 88.maddesinde,Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de ihalenin feshine ilişkin özel düzenleme içeren 6183 sayılı Yasa'nın 99.maddesi gereğince, ihalenin feshinin gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebileceğinin ve ihalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamayacağı bildirildiğinden davaya bakmaya İş Mahkemesi değil İcra Tetkik Mercii (İcra Mahkemesi) görevli olduğundan, dava dilekçesinin...
Somut olayda, Kurum davacı hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı adına kayıtlı taşınmazı yapılan ihale sonucunda Hasan Hatipoğlu’na satmış, davacı ise ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshini istemiştir....
Somut olayda, Kurum davacı hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı adına kayıtlı taşınmazı yapılan ihale sonucunda Hasan Hatipoğlu’na satmış, davacı ise ihalenin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshini istemiştir....
Somut olayda, Kurum davacı hakkında 6183 sayılı Yasa gereği yaptığı takip sonucunda davacı adına kayıtlı taşınmaz için 2012/... sayılı satış dosyası üzerinden satış kararı alındığı, düzenlenen 03/.../2015 tarih 15388555 sayılı satış ilanı yazısının davacıya 09/.../2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının satış işleminin iptali ve ihalenin feshini istediği anlaşılmaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; 6183 Sayılı Yasanın 99. maddesi 2. cümlesinde "ihalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile istenilebilir" hükmünü içermekte olup, icra mahkemesinin 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan görevi sadece taşınmaz mallara ilişkin ihalenin feshine yönelik olup, taşınır mallar hakkındaki ihalenin feshi şikayetlerini kapsamadığı, kanundaki istisna dışında ayrı bir idari bir işlem niteliğinde olan 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan takibe ilişkin menkul malların haczen satışı ile ilgili uyuşmazlıkların adli yargı yerince çözümleneceğine ilişkin bir hükme kanunda yer verilmemiştir. 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkları çözümlemekle vergi mahkemelerini görevli kılan 2576 Sayılı Kanunun 6/b maddesi uyarınca dava konusu satışla ilgili uyuşmazlığı çözümlemekle vergi mahkemeleri görevli bulunduğundan mahkemece de vergi mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; 6183 Sayılı Yasanın 99. maddesi 2. cümlesinde "ihalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile istenilebilir" hükmünü içermekte olup, icra mahkemesinin 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan görevi sadece taşınmaz mallara ilişkin ihalenin feshine yönelik olup, taşınır mallar hakkındaki ihalenin feshi şikayetlerini kapsamadığı, kanundaki istisna dışında ayrı bir idari bir işlem niteliğinde olan 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan takibe ilişkin menkul malların haczen satışı ile ilgili uyuşmazlıkların adli yargı yerince çözümleneceğine ilişkin bir hükme kanunda yer verilmemiştir. 6183 Sayılı Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkları çözümlemekle vergi mahkemelerini görevli kılan 2576 Sayılı Kanunun 6/b maddesi uyarınca dava konusu satışla ilgili uyuşmazlığı çözümlemekle vergi mahkemeleri görevli bulunduğundan mahkemece de vergi mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Yasa 99. maddesi gereğince, ihalenin ilgililere tebliğinden itibaren 7 gün içeresinde ihalenin feshi davası açılması gerektiğini, davacıya gayri menkul satış ilanının 09/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre aşıldıktan sonra davanın açıldığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiş devamla İİK'nun 134/4 maddesi gereğince, verilen yetkisizlik kararlarının kesin olduğunu, istinaf başvuru yolu kapalı olduğundan HMK'nun 20. maddesi gereğince davanın süresi içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, fon alacağına ilişkin itirazların 6183 sayılı Yasa hükmü gereğince yapılan takipte mahkemelerde açılan davalar sonucunda kesinleştiğini, bu hususun ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini, kıymet takdir işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını 6183 sayılı kanun kapsamında yapılan takipte davacı borçluya kıymet takdir raporunun...
hükmüne yer verilmiştir Somut olayda, dava, prim borçları nedeniyle 6183 sayılı yasa kapsamındaki takibe konu gayrimenkul satış ihalesinin feshi istemine ilişkin olup,5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88/19 ve 101.maddeleri gereğince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde İş Mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Aydın 1.İş Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince Aydın 1.İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....