Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu gereğince dava dışı vergi borçlusunun davacı şirketten haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın açılmasına davalı ... Dairesi Başkanlığı sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde sorumlu tutulması doğru görülmemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/425 Esas KARAR NO : 2023/36 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 30/05/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından açılan iş bu davanın, HMK 150/1.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 13.10.2022 tarihinden itibaren HMK 150/5.maddesi gereğince üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; davanın açılmamış sayılmasına karar verme gereği doğmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın H.M.K.'...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/425 Esas KARAR NO : 2023/36 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 30/05/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından açılan iş bu davanın, HMK 150/1.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 13.10.2022 tarihinden itibaren HMK 150/5.maddesi gereğince üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; davanın açılmamış sayılmasına karar verme gereği doğmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın H.M.K.'...

        Mahkemece verilen tensip kararıyla, davacıların gerçek ve tüzel kişi tacir olmalarına rağmen, idari bir birim olan TMSF'ye karşı ve dava konusunda TMSF'nin 6183 sayılı Yasaya dayalı olarak yaptığı ihtiyati hacze karşı menfi tespit davası olup, idari bir işlem olan bu işleme karşı hukuka aykırı veya uygun olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin yargı yeri olarak adli yargı değil, idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle davanın HMK'nun 114/1-b maddesindeki yargı yolu dava şartı yokluğundan HMK'nun 115/2. maddesi gereğince usulden reddine, davaya bakma görevinin 2577 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca idari yargıya ait olduğuna karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, yerel mahkemenin de açıkça belirttiği gibi İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Anılan yasa hükmü uyarınca açılacak menfi tespit davalarında adli yargı görevli olup, niteliğine göre davada görevli mahkeme asliye hukuk ya da asliye ticaret mahkemesidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ... Elektrik...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Ancak bu kısa sürenin geçirilmesi durumunda ayrı bir menfi tespit davası açılıp açılamayacağı 6183 sayılı Kanun'da açıklanmamıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinde koşut bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, kanunda öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açamayacağını kabul etmek ve sorumlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlamak, genel hukuk ilkeleriyle çelişmektedir....

              Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır.…” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

              Dava, "Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası olup, 6183 sayılı Kanunun 79.maddesine dayalı Menfi Tespit istemine ilişkin olup, bu tür hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/315 Esas, 2020/157 Karar sayılı dava dosyasından verilen, 02/10/2020 tarihli kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4....

              Dava, prim borcu nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dosyada; davacı, 2011/10982, 10984, 10986,10988 takip nolu ödeme emirlerinin iptalini talep etmiş, mahkemece, aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması nedeni ile 6100 sayılı HMK'nın 114/1-1 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2017/309 sayılı dosyası ile ilamsız takip hem de 6183 sayılı AATUHK gereğince takip başlatıldığını, takip konusu alacağın 2014, 2015 ve 2016 yılı "ulaştırma hizmetleri ücreti" 2016 yılı "çevre ve temizlik vergisi" ve 2016 yılı "ilan ve reklam vergisi" olduğunu, 6183 sayılı AATUHK gereğince yapılan takipte 06/06/2016 tarih ve 4201 nolu ödeme emri gönderilmesi üzerine Kayseri Vergi Mahkemesinin 2016/856 Esas sayılı dosyası ile "Çevre ve Temizlik Vergisi'nin ;2016/1250 esas sayıl dosyası ile de 2014, 2015 ve 2016 yılı "Ulaştırma Hizmetleri Ücreti'ne ilişkin gönderilen ödeme emirlerinin iptalini talep ettiklerini, davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu ödeme emirlerinin bir kısmının Kayseri Vergi Mahkemesince iptal edildiğini, yapılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davacının Nevşehir 2....

                UYAP Entegrasyonu