Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, Kurum işleminin iptali,menfi tespit ve yaşlılık aylığı kesintilerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi gereğince 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgeler ışığında somut olay incelendiğinde, davalı Kurumun 26/06/2012 tarih ve 11.562.801 sayılı yazısı ile 7201 sayılı Kanun gereğince davacıya 01/09/2009 ila 21/07/2012 tarihleri arasında ödenen yaşlılık aylıklarının yersiz ödendiği belirtilerek 29.119,27 TL miktarlı borç bildirim belgesi tebliğ edildiği, davacıya 6183 sayılı Kanun kapsamında çıkartılan bir ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....

      Mahkemece, davanın 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinin 4. fıkrasında yer alan haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde menfi tespit davası açılması gerekirken süresinde davanın açılmamış olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına nazaran davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin esastan reddi yönünde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Samsun 5....

      Vergi İdaresinin kamu tüzel kişisi olarak eylem ve işlemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, idarenini hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı 2477 sayılı İdari Yargı Usul Kanunun 2/1-b maddesine göre tam yargı davalarının idare mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.    Anılan yasa maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde genel mahkemelerdde menfi tesbit davası açma hakkı bulunmaktadır....

        Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesidir. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına, anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

        Anılan madde metninde, itirazın, “vergi itiraz komisyonuna yapılacağı” hükmü yer  almakta  ise  de,  mülga 506 sayılı Kanunun 80.maddesinin “Kurum alacaklarının tahsilinde  21.07.1953 tarih  ve   6183 sayılı   Kanunun   uygulanmasından   doğacak  uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir” düzenlemesi ve yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir” hükümleri ile birlikte davalı Kurum bünyesinde 6183 sayılı Kanunun itiraz mercii olarak belirttiği vergi itiraz komisyonunu bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, maddede belirtilen vergi itiraz komisyonuna itiraz yolunun; T3 alacaklarının tahsili yönünden 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıklarda, iş mahkemesine dava...

        Dava, 6183 Sayılı Kanunun 79. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır....

        Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5, 80/12 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleri ile İİK'nun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasında......

          Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; 2 - 5510 sayılı Kanun m.88 hükmüne göre; Kurumun süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. 6183 sayılı AATUHK m.58 uyarınca, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar (7) günlük hak düşürücü süreye tâbidir. 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle; borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline yönelik dava menfi tespit niteliğindedir....

            Davacının terditli olarak talep ettiği değerlendirilen ve tefrik edilecek tebliğ işleminin usulsüzlüğe yönelik davanın sonucu beklenilerek, idari yargı (vergi mahkemesi) tarafından usulsüz tebliğ nedeni ile haciz ihbarnamesi iptal edildiği takdirde konusu kalmayan menfi tespit davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar oluşturulmalıdır. İdari yargı yerinde açılan dava reddedildiği takdirde ise, davacı vergi dairesi tarafından gönderilen haciz bildirimine 7 günlük süreden sonra itiraz ettiği için 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79/3 maddesi gereğince borç zimmetinde sayılmıştır. 6183 Sayılı Yasa'nın 79/4 maddesi gereğince davacı şirket haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle vergi borçlusuna borcu olmadığını ispat etmek zorundadır....

            UYAP Entegrasyonu