Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, dava dışı kamu borçlusu Berat Sıhhi Tesisat ...Ltd.Şti. hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini, kamu borçlusuna bir borcu olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Maddesi (1- f) bendi ve 2004 Sayılı İİK'nun 265/Son fıkrası gereğince KESİN olarak oy birligi ile karar verildi....

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6183 sayılı Kanunun 79/4 maddesine göre üçüncü kişi- Müvekkil tarafından açılan menfi tespit davası olup, talep sonucu davalı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Torbalı Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Müvekkile gönderilen haciz bildirisine süresinde itiraz edilememesi nedeniyle haciz bildirisinin tebliğ tarihi itibariyle Müvekkilin davalılara borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....

    Ödeme emrinin iptaline yönelik dava “menfi tespit” niteliğinde olup, maddede belirtilen; “böyle bir borcu olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine benzer bir düzenlemeye 6183 sayılı Kanunda yer verilmemiş olması karşısında, 7 günlük hak düşürücü süreyi geçiren borçlunun, aynı konuda yeni bir menfi tespit davası açma olanağı bulunmamaktadır. “Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi”ni düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi sadece üçüncü şahıslar yönünden menfi tesbit davasına yer vermiş, bu olanak Kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır....

      Dava dava dışı şirkete borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu icra takibinden önce veya sonra borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. İİK’da düzenlenen menfi tespit davası gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabîdir. Görevli mahkeme ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 2. maddesine göre, takip konusu alacağın miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemeleridir. Yalnız kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme HMK’nın 4/a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesidir. Ticarî dava niteliğinde olan menfi tespit davaları ise asliye ticaret mahkemelerinde görülür....

      Kuruma ödenmeyen 2000/10 dönemine ilişkin prim borcu ve fer’ileri için 6183 Sayılı Kanun kapsamında 2007/567 takip dosyasından davacı şirket hakkında ödeme emri düzenlendiği, söz konusu ödeme emrinin, davacı şirket vekili tarafından takip dosyasına verilen 08.08.2008 tarihli dilekçede belirtildiği üzere 02.01.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borcun 14.01.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla ödendiği, iş bu dava ile 4.445,47 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilinin istendiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Primlerin ödenmesini düzenleyen 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde, 01.12.1993 gün ve 3917 sayılı Kanunun 1.maddesi ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurum alacaklarının takibinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri geçerli kılınmıştır. Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanunun 58. Maddesi uyarınca 7 gün içinde dava açabilir....

        İDM'nce davalı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazı duruşmalı inceleme sonucunda yukarıda gösterilen gerekçelerle reddedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; Uyuşmazlık 6183 Sayılı Kanunun 79/4.fıkrası gereğince açılan menfi tespit davası nedeniyle 6183 Sayılı kanun gereğince yapılan takip işlemlerinin durdurulması kararından kaynaklanmaktadır. 79/4.fıkrasına göre; her hangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açması halinde mahkemece bu Kanunun 10uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ....Taşımacılık ...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 4.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı idare vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. 3-Harçlar Kanununa 2588 sayılı Yasa ile eklenen (J) bendi hükmü uyarınca Genel Bütçe kapsamındaki kamu idareleri yargı harcından muaftır....

              UYAP Entegrasyonu