Aynı Kanunun 51. maddesinde, mahkemelerce verilen adli para cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre uygulanan vergi ziyaı cezaları dışında kalan diğer ceza mahiyetindeki amme alacaklarına, özel yasalarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, gecikme zammı tatbik edilmeyeceği düzenlenmiştir. Eldeki dava, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu kapsamında sulama bedeli alacağına ilişkin olup, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen gecikme zammının bu nev’i alacaklar için istenmesi yasal değildir. Şu halde mahkemece, 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı uygulanması isteminin reddi gerekirken, yukarıda açıklanan yönler ve yasal düzenlemeler gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir....
TBK'nun 77-82 (BK'nun 61-66) maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde istenebileceği açık olup, belirtilen tutarın davalıdan sabapsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsiline karar verilmiş ise de, mahkemece bedele 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesine göre faiz yürütülmüştür. 6183 sayılı yasanın " kanunun şümulü" başlıklı 1. maddesinde; “Devlete, vilayet hususî idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi aslî, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.”...
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 4369 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişen 47 nci maddesinde, amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemelerin sırasıyla, ödeme süresi başlamış, henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zamanaşımına uğrayacak, aynı tarihte zamanaşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edileceği, ödemenin, alacak aslı ile ferilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsubun alacağın asıl ve fer'ilerine orantılı olarak yapılacağı öngörülmüştür. 6183 sayılı Kanunun kapsamını belirleyen 1 inci maddesinde ise, Devlete, vilayet hususu idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı...
Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına tesis edilen … tarih ve E…. sayılı işlemin, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ihtiyati haciz kararı alınmasına ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir....
Barış Bahçeci'nin Türkiye Barolar Birliği Dergisi'nin 2012(101)'de yayınlanan "TMSF'nin Özel Hukuktan Kaynaklı Alacaklarını Tahsilde Yetkisini Aşması Sorunu" konulu makalesinde de açıklandığı üzere; Türk İcra Hukuku, ikili bir ayrıma dayanmakta, özel hukuktan kaynaklı alacakların takip usulü 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, amme alacaklarının takip ve tahsil usulü ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'la düzenlenmektedir. 6183 sayılı Kanun'un kapsamını düzenleyen 1. maddesinde özel alacaklar ile amme alacakları ayrılmakta, 6183 sayılı Kanun'un sadece amme alacaklarının tahsilinde uygulanacağı ortaya konulmaktadır. Kanun'a göre, özel alacak- amme alacağı ayrımında esas alınacak iki ölçüt bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Kanun metninde de belirtildiği üzere sadece devlet, il özel idareleri ve belediyelerin amme alacaklısı olabilecekleridir....
nin Türkiye Barolar Birliği Dergisi'nin 2012(101)'de yayınlanan...nin Özel Hukuktan Kaynaklı Alacaklarını Tahsilde Yetkisini Aşması Sorunu" konulu makalesinde de açıklandığı üzere; Türk İcra Hukuku, ikili bir ayrıma dayanmakta, özel hukuktan kaynaklı alacakların takip usulü 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, amme alacaklarının takip ve tahsil usulü ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'la düzenlenmektedir. 6183 sayılı Kanun'un kapsamını düzenleyen 1. maddesinde özel alacaklar ile amme alacakları ayrılmakta, 6183 sayılı Kanun'un sadece amme alacaklarının tahsilinde uygulanacağı ortaya konulmaktadır. Kanun'a göre, özel alacak- amme alacağı ayrımında esas alınacak iki ölçüt bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Kanun metninde de belirtildiği üzere sadece devlet, il özel idareleri ve belediyelerin amme alacaklısı olabilecekleridir. Bunun dışındaki kuruluşlar, başkaca konularda kamu gücünü kullanma yetkisine sahip olsalar dahi, amme alacaklısı sayılamazlar....
Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 9. maddesin uyarınca teminat istenilmesine ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir....
'Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur." fıkraları eklenmiştir. Yine 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, "Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler, hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır" hükmü ile, belirtilen değişiklikler ve getirilen yeni hükümlerin, yürürlük tarihinden sonra doğacak amme alacakları için uygulanacağı gibi kanunun yürürlülük tarihinden önce doğmuş olup, halen ödenmemiş amme alacakları için de uygulanacağı sonucu ortaya çıkmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Muhafaza görevini kötüye kullanma, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a Muhalefet HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece sanıklar hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma ve 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a Muhalefet suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve de takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
kapsamına giren ve idare tarafından bu Kanun'daki usullerle tahsil edilebilecek alacakları ifade etmediğinin açık olduğu, tahakkuk eden vergi vadesinde ödenmediği takdirde mükellef yönünden amme borcu, idare yönünden ise amme alacağı niteliğini kazandığı, böylece 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilebildiği, anılan Kanun'un 3. maddesinde, amme alacağı teriminin Kanun'un 1. ve 2. maddeleri kapsamına giren alacakları ifade ettiği belirtilirken, açıkça tanımlanmadığı, ancak, idarece 6183 sayılı Kanun uygulanarak limited şirket ortaklarından Kanun'un 55. maddesine göre ödeme emri ile takip edilebilecek amme alacakları, tahakkuk ettiği halde vadesinde ödenmemiş, 6183 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar olduğu, bu nedenle, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde limited şirket ortaklarının sorumlu olduğu kabul edilen amme alacaklarının, tahakkuk ettiği halde şirket tarafından vadesinde ödenmemiş alacaklar olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinin ikinci fıkrasındaki...