Ancak; 1- Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 2/1 ve 61/1. maddelerine aykırı olarak aynı Yasanın 116/1. maddesi ile temel ceza belirlenirken hapis cezası yerine doğrudan adli para cezası belirlenemeyeceğinin gözetilmemesi, 2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5/1-b. maddesi uyarınca eğitim tedbirine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi...
Yine, görevli mahkeme yönünden 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26 maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrası ile bu kanunun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin, usul ve esaslar hakkındaki 4. maddenin (I/e) fıkrası ile “mahkeme; çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile yada asliye hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerini” şeklinde görevli mahkemeler belirtilmiştir. Somut olayda hakkındaki tedbirin kaldırılması istenen çocukların 5395 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde tanımı yapılan korunma ihtiyacı olan çocuklardan olup, 5395 sayılı Yasa'nın amaç ve kapsamını düzenleyen 1 ve 2. maddeleri ile yukarıda görevli mahkeme yönünden yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bu kanun kapsamında tedbir talepleri ile ilgili olarak Çocuk Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu durumda, koruma kararı verilmesine ilişkin davanın Çocuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
Yine, görevli mahkeme yönünden 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 26 maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrası ile bu kanunun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin, usul ve esaslar hakkındaki 4. maddenin (I/e) fıkrası ile “mahkeme; çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde aile yada asliye hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerini” şeklinde görevli mahkemeler belirtilmiştir. Somut olayda hakkındaki tedbirin kaldırılması istenen çocuğun 5395 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde tanımı yapılan korunma ihtiyacı olan çocuklardan olup, 5395 sayılı Yasa'nın amaç ve kapsamını düzenleyen 1 ve 2. maddeleri ile yukarıda görevli mahkeme yönünden yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bu kanun kapsamında tedbir talepleri ile ilgili olarak Çocuk Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Bu durumda, koruma kararı verilmesine ilişkin davanın Çocuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki koruma kararı istemine ilişkin talepte Adana 3. Aile ve Adana 1. Çocuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, 15.07.2005 günü yayınlanıp yürürlüğe giren 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasası uyarınca çocuk hakkında bakım tedbiri kararı verilmesi istemine ilişkindir. Çocuk Mahkemesince suç şüphelisi veya mağduru olmayan kişilerle ilgili koruma tedbirlerinin Çocuk Mahkemelerinde değil, Aile Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Çocuklar hakkındaki koruyucu ve destekleyici tedbirler (Danışmanlık, eğitim tedbiri vd.) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 5. maddesinde düzenlenmiştir. 5395 sayılı Kanunun 11/1 maddesi hükmü: "Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır." şeklindedir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun çocukların korunmasına, hakların ve esenliklerin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve esasların düzenlenmesini amaç eden 1. maddesi ile koruma ihtiyacı olan çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar ayrı tutulmuş ve aynı Kanunun 3/a-1 maddesi ile “korunma ihtiyacı olan çocuk” ve 3/a-2 maddesi ile “suça sürüklenen çocuk” kavramlarının ayrı ayrı tanımları yapılmıştır....
Ancak; 1)5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11/1. maddeleri uyarınca, 5395 sayılı Kanun'un 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, cezai sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrasında yazılı tedbire hükmedilmesi, 2)Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak suça sürüklenen çocuklara savunmasını yapmak üzere görevlendirilen zorunlu müdafiiye ödenen müdafilik ücretinin, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklardan alınmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı Kanun'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, aynı yasanın 322....
(HGK’nun 16.01.2013 tarih, 2012/2-563 Esas. 2013/69 Karar sayılı ilamı) Yukarıda açıklandığı üzere 5395 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde bu kararı kaldırma görevi Çocuk Mahkemelerinin görevi kapsamına alınmıştır.... İlinde Çocuk Mahkemesi bulunmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, karardan sonra çocuk mahkemesinin kurulmuş olması gözetilerek , dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Kabule göre de; koruma kararının kaldırılmasına yönelik istek koruma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgilidir. Bu sebeple davanın hakkında koruma kararı alınmış olan kişi küçük ise veli veya vasisine, ergin ise koruma altına alman kişiye yöneltilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan evrak üzerinde eksik hasım ve eksik incelemeyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
Ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan sanıklar hakkında, anılan Yasanın 5/1-a maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-a maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.07.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, yaşı küçük sanıklar hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 11. maddelerinde açık olarak belirtildiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan mahkum olan suçun suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ... müdafiinin ve suça sürüklenen çocuk ... ...'un velisi ... ...'...
Ancak; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-a,b maddeleri uyarınca danışmanlık ve eğitim tedbirlerine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ''2 numaralı madde ile gösterilen...