Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hükmün A-2. paragrafına ''Sanığın koruma ve tedavi amaçlı olarak'' ibaresinden önce gelmek üzere ''5237 sayılı TCK'nin 57/1-1.cümlesi gereği sanık hakkında güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına'', hükmün A-3. paragrafına ''Sanığın yerleştirileceği sağlık kurulunca'' ibaresinden önce gelmek üzere ''5237 sayılı TCK'nin 57/2. bendi gereği'', müteakiben hükmün A-5. paragrafına "müsaderesine" kelimesinden önce gelmek üzere "5237 sayılı TCK'nin 54. maddesi gereği'' ibareleri eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    . maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükmün TCK'nuin 32/1. maddesinin atfıyla 5/1. maddesi gereğince sanığın koruma ve tedavi amaçlı olarak yüksek güvenlikli sağlık kurumunda tedavi altına alınmak suretiyle hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasına kısmından sonra gelmek üzere aynı yasanın 57/2. maddesi gereğince yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenecek raporda sanığın toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi durumunda serbest bırakılmasına şeklinde karara bu kısmın eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tedavi amaçlı koruma kararı verilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir.“ Dosya kapsamından, kısıtlı adayının adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre adresinin “... Mahallesi ... Caddesi No:8/5 ...-...” olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.09.2014 de oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Cumhurbaşkanına hakaret Hüküm : TCK'nın 32/1, 57/1. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kaba sövme niteliğindeki sözlerinin hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; TCK'nın 32/1 ve 57/1. maddeleri uyarınca hakkında güvenlik tedbirine hükmolunan sanığın, CMK'nın 325. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

          " 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

            keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı" 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

              " 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....

                Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu ......... plakalı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 08.06.2010 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                  Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK’nun m.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK’nun m. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK’nun m. 227/1 ve 235/1), sürüm(rayiç) değerleri (TMK’nun m. 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi asıl karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde talep edebileceği alacak; "değer artış payı alacağı (TMK. m. 227)" ve artık değere katılma alacağı (TMK. m. 236) olabilir....

                    uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK. 322. maddesi gereğince; hükmün TCK'nin 57 ve devamı maddeleri gereğince sanığın koruma ve tedavi amaçlı olarak yüksek güvenlikli sağlık kurumunda tedavi altına alınmak suretiyle hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasına kısmından sonra gelmek üzere 5237 sayılı TCK'nin 57/2. maddesi gereğince "yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenecek raporda sanığın toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi durumunda serbest bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle ve diğer yönleri aynen bırakılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu