Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi 4721 sayılı TMK gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Sulh Hukuk ve ... 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı TMK gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı istemine ilişkindir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, ......

    Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir. (4721 s. TMK m. 589) Mirasçıların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir. (4721 s. TMK m. 640) Bu nedenlerle dairemizce, ilk derece mahkemesinin kararının (nihai karar olmadığından) istinaf kabiliyeti bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 s. HMK' nun 341/1., 361/1. ve 352/(1)-ç. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. KARAR: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere) 1)-Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 s....

    Maddesi gereğince kişiler hukukuna ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceğinin düzenlendiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davanın davacı T2 yönünden aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacılar tarafından vekili aracılığı ile açılan mirasın gerçek reddi davasının ,davacılar T4 T1 ve T3 yönünden , mirasın reddi taleplerinin yasal süresi içinde yapılmadığından 4721 Sayılı TMK 608/3. Maddesi gereğince REDDİNE, Mirasın gerçek reddi davasının davacı T2 yönünden , davacının 4721 Sayılı TMK 605. MADDESİ gereğince miras bırakanın yasal veya atanmiş mirasçısı olmadığında aktif husumet nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir....

    Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....

      Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad. 235/1). Mal varlıkları, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Eşler, 01.06.2012 tarihinde evlenmiş, 27.08.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 05.05.2016 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1)....

        Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK’nun m.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK’nun m. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK’nun m. 227/1 ve 235/1), sürüm(rayiç) değerleri (TMK’nun m. 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi asıl karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde talep edebileceği alacak; "değer artış payı alacağı (TMK. m. 227)" ve artık değere katılma alacağı (TMK. m. 236) olabilir....

          Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2)....

            Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi 4721 s. TMK' nun 1025. maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Bilindiği üzere, 4721 s. TMK' nun 705/1. ve 1022. maddeleri hükümlerine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlıdır. Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. (4721 s. TMK m. 1022/1) Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz. (4721 s. TMK m. 1021/1) Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir değişle hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz; mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez. Diğer taraftan, taşınmazların tescilden önce mülkiyetlerinin geçmesine olanak sağlayan haller 4721 s....

            Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesinde; a. 291 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Somut olay da eşler, 30.09.1968 tarihinde evlenmiş, 01.08.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 23.06.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca 4721 sayılı TMK'nın "Kişiler Hukuku" başlıklı 1. Kitabının "Tüzel Kişiler" başlıklı 2. Kısmında yer alan hükümlerden (TMK m. 47-117) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların,temyizen incelenme görevi 18.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu