Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, mülkiyete yönelik açılan davada 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ile tapu iptal ve tescile ilişkindir....
Yönetimi temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 2009 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 104 ada 1 parsel sayılı 34.857, 32 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1992 tarih 2 sıra nolu tapu kaydı uygulanıp ... tarafından kullanıldığı, Kadastro Mahkemesinin 2008/44 Esasında davalı olduğu belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tespit edilmiştir. 104 ada 2 ilâ 9 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden gerçek kişiler tarafından kullanıldıkları, Kadastro Mahkemesinin 2008/44 Esasında davalı oldukları belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tespit edilmişlerdir. Davacı ......
Hükmüne uyulan bozma ilamında öncelikle 28.madde koşulların değerlendirilmesi, davacı tarafça yöntemince dava sebep ve delilleri bildirilmediği takdirde dosya keşfe hazır hale getirtildikten sonra gerektiğinde 3402 sayılı Yasa'nın 36.maddesi gereğince tebligat yapılması hususunun düşünülmesi gereğine değinildiği halde, Mahkemece bu yönde yapılan tebligatlar ve verilen kesin süreler usulüne uygun bulunmamaktadır. Davacı vekiline, 3402 sayılı Yasa'nın 28.maddesi uyarınca dava sebeplerini ve delillerini bildirmesi için tebligat çıkarılmış, daha sonraki celselerde vekilin mazeretlerinin kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince çözümlenmesi gereken hususlardan olduğunu gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca çözümlenmesi gereken hataların düzeltilmesine ilişkin bulunduğunu, görevin Kadastro Müdürlüğü'ne ait olduğunu gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....
Kadastro Mahkemesinde 2007/165 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca maliki mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmiştir. 103 ada 642 parsel sayılı 1.651,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ...’ın zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmaz hakkında ... Kadastro Mahkemesinde 2007/166 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca maliki mahkemece belirlenmek üzere davalı olarak tespit edilmiştir. 103 ada 650 parsel sayılı 5.508,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden ...’ın zilyetliğinde olduğu, ancak taşınmaz hakkında ......