Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarla niteliği ile ...’nin zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/2 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümü mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır. 166 ada 81 parsel sayılı taşınmaz senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile ..., ... ve ...’un zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/2 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümü mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır. 166 ada 82 parsel sayılı taşınmaz senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile ..., ... ve ...’un zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde 2007/2 esas sayılı dava bulunduğundan söz edilerek 3402 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca malik ve yüzölçümü mahkemece belirlenmek üzere tespiti yapılmıştır....

    İlçesi, Köyü, Mevkiinde parsel sayılı taşınmazın bulunduğu çalışma alanında 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi uyarınca yenileme kadastrosu çalışmalarının başladığı, davalılar tarafından 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca idareye başvurulduğu ve hatta Sulh Hukuk mahkemesinde tersimat hatasının giderilmesi istemi ile dava açıldığı anlaşılmaktadır. İlgisi yönünden; 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince kadastro paftalarının yenileme uygulamasına ilişkin işlem yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ilgili kayıt ve belgelerin, Davalı tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41....

      Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi Gürcan Türkmen’in 21.11.2007 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 3166,52 metrekarelik kısmının “mera vasfıyla sınırlandırılmasına”, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi Gürcan Türkmen’in 21.11.2007 tarihli rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen 23,93 metrekarelik alanın “çeşme ve sıvat yeri vasfıyla sınırlandırılmasına” karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi ...’in 21.11.2007 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 3166,52 metrekarelik kısmın “sınırlandırıldığı üzere mera vasfıyla özel siciline yazılmasına,” “3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi” uyarınca çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi ....’in 21.11.2007 tarihli rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen 23,93 metrekarelik alanın “sınırlandırıldığı...

        Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu