Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu vardır. -2- 2008/10174-15258 İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe ve uzman bilirkişi raporuyla temyize konu 106 ada 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazların orman toprağı niteliğinde oldukları, orman bütünlüğü içinde bulundukları, orman sayılan yerlerden oldukları anlaşıldığından yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve ... yasal hasım oldukları halde mahkemece Hazine ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve Hazine vekili yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de bu durumlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İstinaf yolu ile Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlık; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usule uygun olup olmadığına ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere; 3402 sayılı Yasanın 28. maddesinin amacı, yargılamanın sürüncemede bırakılmasına engel olmak ve delillerin bir an önce toplanmasını sağlamak suretiyle en kısa sürede esasa geçilerek hüküm oluşturmaktır. Somut olayda; davacı dilekçesinde dava sebebini bildirdiği halde delillerini bildirmemiş ve ilk oturuma da gelmemiştir....

    zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli...” denilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, dava konusu eski 837 parsel sayılı taşınmazın yeni 27885 ada 34 parsel sayısı ve 981,81 m² yüzölçümünde tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, Orman Yönetiminin mülkiyete yönelik açtığı davanın 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ......

      devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli...” denilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, dava konusu eski 516 parsel sayılı taşınmazın yeni 27888 ada 35 parsel sayısı ve 238,4 m² yüzölçümünde tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, Orman Yönetiminin mülkiyete yönelik açtığı davanın 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ......

        Dava 3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptaline ilişkin olup; mahkemece, dava reddedildiği ve davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsiz olup, davalı temsilcisi Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41. MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre re'sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla Küçükakören Köyü çalışma alanında ve Hüseyin Kurt adına tapuda kayıtlı bulunan 399 parsel sayılı 21000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 229182.39 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın yüzölçümündeki artışın gayrisabit sınıra doğru genişlemesinden kaynaklandığı iddiası ile yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile dava açmıştır....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir. Anılan yasal düzenleme uyarınca; düzeltme istemi üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir....

              Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, düzeltme isteminin öncelikle Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi zorunludur. Düzeltme istemi üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parselin eşit paylarla davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen askı ilan süresi içinde açılan kadastro tesbitine itiraz davalarında, davalı olarak kadastro tutanağında adı yazılı olan tesbit malikinin gösterilmesi gerekir. Somut olayda hükmü temyiz eden Hazine tesbit maliki olmadığı gibi, açılmış bulunan davaya hak talebiyle müdahale de etmemiştir. Hal böyle olunca mahkemenin 21.7.2006 tarihli ara kararı uyarınca duruşmaya çağırılan Hazine’nin davada taraf sıfatını kazandığından söz edilemez. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 ve müteakip maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 32. maddesi hükümleri uyarınca, hükmü temyiz etme yetkisi sadece davanın taraflarına aittir....

                    UYAP Entegrasyonu