Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Bolu İli, Merkez İlçesi, Çanşaberk Köyü 238 parsel sayılı taşınmaz 7880,00 m2 yüz ölçümlü olarak davacı adına tapuda kayıtlı iken Bolu Belediyesi'nin çalışmaları kapsamında hata tespit edilen parsellerle ilgili 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. Maddesi gereğince re'sen yapılan düzeltme işlemleri sonucunda, düzeltme karar ve ekleri incelendiğinde, davacının malik olduğu taşınmazın yüzölçümünün 7880,00 m2'den 6424,71 m2'ye düşürüldüğü ve böylelikle davacı parselinde 1455,29 m2'lik bir azalma olduğu anlaşılmıştır. Düzeltme kararının davacıya tebliğ edilmesi üzerine, davacı tarafından yasal süresi içinde dava açılmıştır. Dava,3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir....

tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, 41. madde uygulaması sonucu tespit edilen yeni sınırın niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, 41. madde uygulamasında hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır....

    DELİLLER: İddia,savunma, yapılan keşif, tapu kayıt örnekleri, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacının tesis kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazda sınırlandırma hatası yapıldığından bahisle düzeltilmesi istemiyle idareye başvurması üzerine idarece "düzeltme talebinde bulunulan sınırın rızai ve harici taksim neticesinde oluşan sınır olması ve kadastro çalışmalarında sınırlandırmanın zeminde ölçü yapılarak paftasına hatasız tersimat yapılmış olduğu" gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, bunun üzerine davacı tarafından eldeki dava açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ile bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası düzeltilebilir....

    Hal böyle olunca; Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda tesis kadastrosuna dayanak pafta esas alınarak, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosunda 3402 Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi uygulanmasından kaynaklanan bir hatanın bulunmadığı ve buna bağlı olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun 41. maddesi kapsamında düzeltilmesi gereken ölçü, sınırlandırma ve tersimat hatasının mevcut olmadığı gözetilmek suretiyle, davanın kabulüne ve Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1-Dava konusu ... köyü 79 ve 110 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde çalışması ve aynı Kanunun 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapılıp yapılmadığının sorularak, 22/2-a madde çalışması yapıldıysa dava konusu taşınmazlara ilişkin düzenlenen kadastro tutanağı ve bu çalışma sonrası oluşan tapu kaydının, yenileme çalışmaları sonrasında düzenlenen kadastro paftası ve dava konusu taşınmaz ve komşu parselleri bir arada gösterir birleşik kadastro paftası ile ilgili tüm belgeler ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme çalışması yapılmışsa bu çalışmaya ilişkin tüm tutanakların, 2- Yukarıdaki eksiklik giderildikten sonra dosya keşfe katılan fen ve orman bilirkişiye verilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde, dava konusu taşınmazlar...

        ve 3402 Sayılı Yasanın 41 .maddesi gereğince düzeltilen kadastro paftası sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, zeminde bulunacak ilk tesis edilen orman sınır noktasından hareketle tutanaklarda yazılı açı ve mesafeler okunarak ve ölçülerek en az ada bazında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerdeki orman sınır noktaları birer birer zeminde bulunmalı ve yeri işaretlenmeli, orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunamaması halinde nedenleri üzerinde durulmalı, yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri ve yer değiştirip değiştirmedikleri saptanmalı, zeminde bulunamayan noktaların yerleri, tereddütsüz olarak zeminde yeri saptanabilen en yakın sabit orman sınır noktalarından hareketle, yine orman tahdit tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup, 1949 orman kadastrosunda uygulanan yöntem ve araçlar ile ölçülerek orman sınır noktaları birer birer bulunup zeminde işaretlenmeli, 1949 tahdit haritası zemine uygulandıktan sonra 1977 ve 1984 1995, yıllarında yapılan orman kadastrosu, aplikasyon...

          Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, düzeltme isteminin öncelikle Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi zorunludur. Düzeltme istemi üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda davacı ... tarafından Kadastro Müdürlüğü'ne başvurulmuş ancak idarece düzeltme istemi reddedilmiştir....

            Nitekim, 22/2-a maddesi Yönetmeliğinin (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik) 9/a maddesinde, genel mahkemelerden aktarılması gereken davalar, "sınır veya yüzölçümüne yönelik" davalar olarak açıklanmıştır.Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Bu durumda, temyiz aşamasında uygulama (yenileme) kadastrosu yapıldığından ve ... Kadastro Mahkemesinin 2016/4 Esasında derdest dava bulunduğundan eldeki 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca açılan düzeltmeye itiraz davasının kadastro mahkemesine devrine karar verilmesi gerekmektedir....

              Dairenin 02.12.2021 tarihli ve 2021/6465 Esas, 2021/7512 Karar sayılı kararı ile “…Davacı ..., Kadastro Müdürlüğünün ret kararına karşı, adına kayıtlı 266 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi gereğince düzeltilmesi istemiyle dava açmış olduğuna göre Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı tartışmasızdır. Hal böyle olunca, uyuşmazlık Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde çözümlenmeli ve ulaşılacak sonuca göre de işin esası hakkında bir karar verilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesinin hak düşürücü sürenin geçtiği yönündeki kabulü doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. B....

                Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Türk Medeni Kanununun 719. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca harita ve krokisi kapsamı ile değer verilir. Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu