Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacıların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayanarak yaptığı teknik hataların düzeltilmesi talebinin Kadastro Müdürlüğünce reddedilmesi üzerine davacılar ... ve ..., paydaşı oldukları 58 ve 59 parsel sayılı taşınmaza komşu sulama arkında kendilerinin hakları olduğunun tespiti ile Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca düzeltme yapılması talebiyle dava açmışlardır....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., müştereken maliki olduğu 310 ada 22 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün kamulaştırmasız el atma davası sonucu verilen karar ile 419.85 metrekareye düşürüldüğünü, tapu kaydı ile fiili sınırlar arasındaki farklılık nedeniyle Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuru sonucunda taşınmazın yüzölçümünün 366.38 metrekare olarak düzeltildiğini, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek, Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararının iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli görevsizlik kararı, Dairemizin 03.03.2014 tarih ve 2014/3894-2014/1897 Esas-Karar sayılı ilamıyla görevli mahkemenin, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna işaret edilerek bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Kartal Kadastro Müdürlüğü ve ......

      Ne var ki, Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazların orjinal hesap cetveli ve orijinal ölçü krokisine göre haritası oluşturulurken 319 numaralı kırık noktasının 108 numaralı kırık noktasıyla birleştirilmesi gerekirken, 205 numaralı kırık noktasıyla birleştirilerek tersimat hatası yapıldığı ve haritanın hatalı olarak çizildiği anlaşılmakta olup Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine esas alınan raporda da durum aynı şekilde açıklanmış ve düzeltme de buna göre yapılmıştır. Tesis kadastrosu sırasında belirlenen ölçü noktalarının, pafta düzenlenirken paftaya yanlış geçirildiği anlaşıldığına göre, teknik hatadan kaynaklanan yanlışlığın 41. madde uyarınca düzeltilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacı aynı zamanda iki taşınmazın arasındaki müşterek sınırın tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapılarak hatalı olarak belirlendiğini de iddia etmektedir....

        Somut olayda, yörede 1954 yılında yapılan tapulama sırasında 1.124.500 m2 olarak tespit gören taşınmazda, 3083 sayılı Kanuna göre yapılacak toplulaştırma işlemlerine altlık olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapıldığı ve tersimat hatası bulunduğu tespit edilerek, taşınmaz yüzölçümünün 124.500 m2'ye düşürüldüğü, zemindeki fiili sınırlarda değişiklik olmadığı, davacıya düzeltme işlemine karşı 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açabileceğinin kadastro müdürlüğünce 24.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, ancak herhangi bir davanın açılmadığı, böylece 41. maddeye göre yapılan düzeltme işleminin tebliğden itibaren 30 gün sonra kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          Yukarıda açıklandığı ve "tescil bildirim" beyannamesinden de anlaşıldığı üzere, düzeltme işlemi 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesinde yazılı prosedüre göre yapılmayıp, davacının talebi ve uygun görmesi ile Tapu Sicil Tüzüğü hükümlerine göre yapılmıştır. Davacı da dilekçesinde "düzeltme işleminin hatalı olduğu ve iptalini istediği" şeklinde bir açıklamada bulunmamış; aksine, paylaşımda kendisine daha az yer verildiğinin anlaşıldığı ve davalıların haksız kazanç elde ettikleri iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. O halde, dava 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine temas eden "düzeltme kararının iptali" davası değil, mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda ise görevli mahkemeler, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin, davanın niteliği konusundaki kabulü ve buna bağlı görevsizlik kararı isabetsizdir....

            Davacı ..., düzeltme işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek, düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltmenin iptali talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4. maddesine göre; taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaların görülmesinde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptaline yönelik davaların düzeltme işlemi sonucu yüzölçümünde artış olan parsel veya parsellerin ... veya malikleri taraf gösterilerek açılacağına, Orman Yönetiminin her zaman ...’yı taraf göstererek düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açabileceğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

                SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davanın kesinleşen uygulama kadastrosuna itiraz davası olması dikkate alınarak, taraf delillerinin toplanması ile sonucuna göre karar vermek gerekirken, davacı tarafın düzeltme için öncelikle idareye başvurarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarına düzeltme talep etmesinin gerektiği, bunun dava şartı olduğu, davacının dava tarihinden önce, bu yönde idareye başvurusunun olmadığı gerekçesiyle, hukuki nitelendirmede hata yapılarak, 6100 sayılı HMK.nun 114/1- b maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesinde isabet bulunmamıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine göre re'sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla davacılar ... ve ... ile dava dışı kişiler adına paylı olarak kayıtlı bulunan 380 parsel sayılı 49.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 40.988,00 metrekare, davalı ...Ş. ve dava dışı kişiler adına kayıtlı 379 parsel sayılı 26.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 36.677,00 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacılar vekili yapılan düzeltme işlemi ile mülkiyet haklarının ihlal edildiğini öne sürerek düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır....

                  İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece tapu maliki gerçek kişiler aleyhine açılan davanın kabulüyle çekişmeli parsellerde 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi hükmüne göre yapılan düzeltmenin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı sıfatının düzeltme işlemi yararına olan kişi veya kişilere ait olduğu, düzeltme işlemini yapan Kadastro Müdürlüğünün davalı sıfatının bulunmadığı gözetilmeyip, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan dava ayıt edilmeden davanın kabulüne denilmesi ve kendini avukat ile temsil ettiren Kadastro Müdürlüğü yararına avukatlık ücretine karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve -2- 2009/15293-17079 yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu