Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 sayılı yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğinin yasal hasım olduklarına ve yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 12/11/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Daha sonra 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre 185 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması, genel arazi kadastrosu sonuçları ile birlikte 9.11.2006 ila 08.12.2006 tarihinde ilan edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZ TESCİLİ -KARAR- Dava, sulh hukuk mahkemesince karara bağlanan ve 3402 Sayılı Yasanın 41.maddesine dayalı olarak kadastro müdürlüğünce yapılan işleme itiraz niteliğinde bulunduğuna, Dairemizin 2008/10148-12443 sayılı kararının yerel mahkemenin görevsizlik kararının temyizi üzerine verildiği anlaşıldığına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili tarafından, davalı T3 ve T5 aleyhine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; Davacı T1 dava konusu düzeltme işleminin 12/03/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, bu tür davalarda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilen, düzeltme işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük sürenin geçmesinden sonra 02/06/2020 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi ve 6100 sayılı HMK.nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek düzeltme işleminde hata bulunmadığı gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmesinde isabet bulunmamıştır....

        SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili tarafından, davalı T3 ve T5 aleyhine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; Davacı T1 dava konusu düzeltme işleminin 12/03/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, bu tür davalarda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilen, düzeltme işleminin tebliğinden itibaren 30 günlük sürenin geçmesinden sonra 02/06/2020 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi ve 6100 sayılı HMK.nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek düzeltme işleminde hata bulunmadığı gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmesinde isabet bulunmamıştır....

        Ancak, 30 günlük süre içerisinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu halde, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra (30 günlük süreden sonra) açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; Kadastro Kanunu’nda bu konuda bir hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda; Kadastro Müdürlüğü'nün düzeltme kararı davacıya 18.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, söz konusu işlemin iptaline ilişkin eldeki dava ise 26.11.2015 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca; davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre verilen düzeltme kararına itiraz niteliğinde olduğu ve kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda 1/2'şer paylarla davacılar adına kayıtlı bulunan 645 parsel sayılı 1.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1.039,41; davalı adına kayıtlı bulunan 1743 parsel sayılı 765,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 892.87 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemi sonucu, İnköy Mahallesinde bulunan ve davacıların murisi Kamil Balaban adına tapuda kayıtlı 3774 parsel sayılı 10.670 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümünün 10.425,08 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri vekili, düzeltme işleminin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın iptali istemiyle ... ve ... Müdürlüğü aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava; hakkında tutanak düzenlenen 147 sayılı parselin yüzölçümünün alan hatası nedeniyle kadastro tespitinde 71040 metrekare olarak hesaplanan yüzölçümünün tapu siciline sevhen 1040 metrekare olarak tescil edilmesinden kaynaklanmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre ihtilaf 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi çerçevesinde değerlendirilmelidir. Zira taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamadan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre re'sen veya ilgilinin müracaatı üzerine Kadastro Müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro Müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemlerin iptali için de Sulh Mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır....

                Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de sulh mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır. Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41.maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Kaldı ki, kadastro müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre davacı yararına düzeltme yapıldığı, düzeltme işleminin iptali için aleyhine düzeltme yapılan kişiler tarafından dava açıldığı, bu davanın 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/120 Esasında derdest olduğu anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu