Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2008 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, Kadastro Müdürlüğünün 26.02.2008 tarihli işlemi ile kendilerine ait 377 parsel sayılı taşınmaz ile davalı ...'a ait 466 parsel sayılı taşınmazda tersimat hatası bulunduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre düzeltme işlemi yapıldığını, bu işlem ile mülkiyet nakli sağlandığını ileri sürerek işlemin iptali isteminde bulunmuşlardır....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazlardan 199 ada 1 sayılı parselin (A) bölümünün orman sayılan, (B) bölümü ile 201 ada 5 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adlarına tescile karar verilen ... ve ... adına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılıYasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise, talebin, 3402 Sayılı yasanın 41. maddesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, davalılardan Selim Seçik'in başvurusu üzerine, Mersin Kadastro Müdürlüğünce davalılar murisi adına kayıtlı olan komşu 509 parsel sayılı taşınmaz lehine yapılan düzeltme işleminden kaynaklanmaktadır. Davacı, yapılan bu işlem sonucu maliki olduğu 508 sayılı komşu parselin yüz ölçümünde eksilme olduğunu belirterek, yapılan işlemin iptalini istemektedir. Davacının istemi tapu kaydında düzeltime ilişkin olmadığı gibi taşınmazının bir bölümünün başka bir malikin tapusuna eklendiği iddiasıyla bu kısmın iptali ile kendi taşınmazına ilavesine, dolayısıyla gayrımenkulün aynına ilişkin değildir. Bu durumda 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataya ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Davacı Hazine, çekişmeli 209 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Yasa'nın 41. madde uygulaması nedeniyle 17.750 metrekare yüzölçümünden 23.557,46 metrekare yüzölçümüne çıkartıldığını, tesis kadastro tarihinde yürürlükte olan 766 sayılı Yasa'ya göre belgesiz zilyetlikten bir kişi adına en fazla 20 dönüm miktarında taşınmaz tespitinin yapılabileceğini, 20 dönüm miktarını aşan 5.807,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tesciline kararı verilmesi gerektiğini öne sürerek, 24.04.2013 tarihinde tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 209 parsel sayılı taşınmaza dair 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemine vaki itirazın reddi ile taşınmazın 23.577,46 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından esasa ve bir kısım davalılar vekili tarafından katılma yoluyla vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir....

          Bu nedenle Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu 117 ada 1, 155 ada 4, 5, 26 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapılıp yapılmadığı hususu sorularak, alınacak cevabi yazının dosya arasına alınması; düzeltme işlemi yapılmış ise 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesine göre yapılan yenileme çalışmalarına ilişkin düzeltme formu, düzeltme kararı, kararın tebliğine dair tebligat örnekleri ve ölçü krokilerinin onaylı suretlerinin getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hükmü davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- 3402 sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca kadastro müdürlüğünce ilgililerin başvurusu üzerine veya re'sen yapılan düzeltme işlemlerine karşı ilgililer kararın tebliğinden sonra 30 gün içinde değere bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde işlemin iptali için dava açabilirler. Bu tür davalarda nispi harç alınmadığı gibi kendisini vekille temsil ettiren kişi yararına da maktu vekalet ücretine hükmedilmelidir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek davalı vekili yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan ... fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de sulh mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır. Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41.maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Mahkemece, açıklanan bu hususlar ve HUMK’nun 7....

                aktarımına neden olunduğunu, oysa 3402 sayılı Kanun'un 41 inci madde uygulaması ile mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların düzeltilmesinin mümkün olduğunu, dava konusu taşınmazda, ölçü, tersimat, sınırlandırma veya hesap hatası bulunmadığını, ayrıca 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi kapsamında düzeltme işlemi yapan ve aynı yasanın 22/a maddesi uyarınca çalışma yapan kurumun Kadastro Müdürlüğü olması nedeniyle, davalı ......

                  in 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince ölçü ve tersimat hatasının düzeltilmesi için dava açtığı ancak düzeltmenin Kadastro Müdürlüğünden isteneceği belirtilerek ...'in açtığı davanın reddine, elatmanın önlenmesi isteminin de kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı (birleştirilen davanın davalısı) ... temyiz etmiştir. İlk dava, kayıttaki yüzölçümü ile taşınmazın gerçek yüzölçümü arasındaki farklılığın giderilmesi, birleştirilen dava ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü kural olarak çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir....

                    Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca yapılan teknik hatanın düzeltilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, re'sen veya istem üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü bir süre olmayıp sadece, hak kayıplarının olmaması amacıyla, düzeltme kararının tescilinden önce bir bekleme süresidir. Bu sürenin geçirilmiş olması ya da düzeltme talebinin reddedilmesi halinde 41. maddeye dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açılması imkan dahilindedir. 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41....

                      UYAP Entegrasyonu