Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tescili istenen taşınmaz bitişiğindeki parsellerin kadastro tespitine göre 27.03.2007 tarihinde tespit dışı bırakıldığı sırada ve kadastro ekibinin bulunduğu bir anda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4.maddesi gereğince davacı tarafından uyuşmazlık çıkarılmış olsaydı kadastro ekibince böyle yerler hakkında tutanağın düzenlenmesi gerekirdi. Davacı bu yola müracaat etmeden doğrudan askı ilan süresinin sonunda (28.04.2008 tarihinde) Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz niteliğinde dava açmış, ne var ki, tespit dışı bırakıldığı ve itiraz süresi geçtiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine, dosyanın genel mahkemeye intikal ettirildiği görülmüştür. Dava, görevsiz mahkemede açıldığına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesi gereğince Yüksek Yargıtay ve daire uygulamaları gözetildiğinde, davanın makul ve uygun süre içerisinde açıldığının kabulü gerekmektedir....

    Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun EK-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun "İhya edilen taşınmaz mallar" başlığını taşıyan 17. maddesinde: "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hâle getirilen taşınmaz mallar, 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir....

      Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun EK-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun "İhya edilen taşınmaz mallar" başlığını taşıyan 17. maddesinde: "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hâle getirilen taşınmaz mallar, 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir....

        Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kanunun 22/2-a bendi kapsamında yapılan 30.12.2015 - 29.01.2015 tarihli askı ilânı sonucu müvekkiline ait ... ili, ... ilçesi, ...köyü 287 parsel sayılı taşınmazın ... ili, ... ilçesi, Hatma (İncirlik) köyü 27 (eski 2 nolu parselden gelme) nolu parselle mükerrerlik oluşturduğunu, bu nedenle müvekkil parselinin tapudan terkini işlemini öngören yenileme kadastrosunun iptali ile Hatma köyü 27 parsel sayılı taşınmazın tespitinin müvekkile ait parsel miktarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kadastro Mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince açılan davanın kabulüne, elatmanın önlenmesi istemi yönünden ise görevsizliğe karar verilmiştir....

          Bu sebeple; hükmün yargılama giderlerine ilişkin "2, 3 ve 4 rakamlı bölümlerinin" tamamen hükümden çıkarılarak; bunların yerine, "19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı ... Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına," cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/04/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında 197 ada 92 sayılı parsele ilişkin kadastro beyannamesi ve komisyon kararının kesinleştiği 7.12.1990 tarihinden davanın açıldığı 11.2.2004 tarihine kadar 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. fıkrasında açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süreler geçirildiği gibi 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici madde 4/3. fıkrasında açıklanan ek 1 yıllık sürede çoktan geçmiştir. Mahkemece de, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş bulunduğundan yerel mahkemenin verdiği kararda usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamıştır....

              Dava konusu Antalya İli Korkuteli İlçesi Varsak Yaylası mahallesi 166 ada 207 parsel sayılı taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun Geçici 8. madde uyarınca yapılan Kadastro tespiti gibi kargir ev ve tarla niteliği ile Ramazan oğlu T5 (TC:) adına Tapuya Kayıt ve Tesciline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 20 yıllık süre şartı davacı adına gerçekleşmediği halde mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, raporda belirtilen imar ihyanın gerçekleştiğine ilişkin kanaatin taşınmazın fiili durumu ile uyumlu olmadığını, davalının malik sıfatıyla zilyetlik durumunun söz konusu olmadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava , 3402 sayılı Kanunun Geçici 8. Maddesine dayalı kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir....

              SONUÇ: Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı ..., 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince ... harç alınmasına yer olmadığına 15/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

                Bu durumda da, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yer alan hak düşürücü sürenin uygulanması gerekir. 3402 sayılı Kanunda bu hususu düzenleyen açık bir hüküm bulunması nedeniyle aynı Kanunun bir maddesinin aynı olaya uygulanması ve diğer bir maddenin gözardı edilip uygulanmaması düşünülemez. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/D maddesinde açıklanan Özel Kanunun uygulanması koşulları somut uyuşmazlıkta mevcut değildir....

                  Bu sebeple hüküm fıkrasında yer alan “ 5, 6 ve 8 rakamlı kesimlerinin “tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca davacı ... Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, “cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/05/2011 günü oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu