Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 5841 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesine eklenen hüküm ve Geçici 10.madde gereğince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12. maddesinin 3.fıkrasında “...Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz...” denilmiştir. 14.3.2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa ile Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3. fıkrasına cümle eklenmiş, ayrıca bir de geçici madde ilave edilmiştir....

    Mahkemece, 5841 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesine eklenen hüküm ve geçici 10.madde gereğince tapu iptaline ilişkin davanın hak düşürücü süreden reddine, davalının tapu kayıt kapsamı dışında bulunan bölümde teknik bilirkişi rapor ve krokisinde belirtilen alanda bulunan yapının yıkımına karar verilmesi üzerine; hükmün redde ilişkin bölümü davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12.maddesinin 3.fıkrasında “...Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz...” denilmiştir. 14.03.2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa ile Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3. fıkrasına cümle eklenmiş, ayrıca bir de geçici madde ilave edilmiştir....

      Mahkemece, 5841 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesine eklenen hüküm ve geçici 10.madde gereğince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12.maddesinin 3.fıkrasında “...Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz...” denilmiştir. 14.3.2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa ile Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3. fıkrasına cümle eklenmiş, ayrıca bir de geçici madde ilave edilmiştir....

        Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 tarihinde kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp, 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataların düzeltilmesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen) geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır....

          Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12.maddesinin 3.fıkrasında “...Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz...” denilmiştir. 14.3.2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa ile Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına cümle eklenmiş, ayrıca bir de geçici madde ilave edilmiştir....

            Bu sebeple; hükmün fıkrasının (B ve C) bentlerinde bulunan “tutanağının” kelimeleri hükümden çıkarılarak bunun yerine “tesbitinin” kelimesinin, ayrıca hükmün yargılama giderlerine ilişkin 6, 7 ve 8. bentleri tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının...

              Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin  “2, 3 ve 4. bentlerinin tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli  Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya  eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya  eklenen geçici 11. maddesi uyarınca  davacı ... Yönetimi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Orman Yönetimi  yararına vekalet  ücreti takdirine yer olmadığına" cümlelerinin  yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinin göndermesiyle  H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA,   19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 16.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında çekişmeli ... ili T ... ilçesi ...mahallesi 304 ada 44 sayılı parsel, 1.070,47 m2 yüzölçümüyle ve tarla vasfı ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ...; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ve çalılık taşlık durumda olduğu iddasıyla, davalılar adına yapılan tespitin iptali ile ... adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

                  Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır....

                    Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman alanı dışına çıkarılan taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine istinaden yapılan sınırlandırma ve tespit çalışmalarında 101 ada 1, 2, 3, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 15, 17, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 30 ve 31 sayılı parsellerde kesinleşen 2/B kadastrosuna uyulmadığı gerekçesiyle tespite itiraz etmiştir. Mahkemece davacının talebinin kullanım kadastrosuna itiraz değil, 2/B çalışmasına itiraz mahiyetinde olduğundan ve 2/B çalışması, kullanım kadastrosundan çok önce yapılmış olup buna karşı kadastro mahkemesinde dava açma süresi geçmiş bulunduğundan görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 04.02.2010 tarihinde kesinleşen 2/B uygulaması ve 18.09.2014 tarihinde askı ilânı yapılan Ek 4. madde uygulaması vardır....

                      UYAP Entegrasyonu