Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, 18.07.2008 tarihli dilekçe ile açtığı davada; 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan çalışmalarda, ......

    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraza ilişkin davanın reddine ve eski 1042 sayılı parselin uygulama tutanağı gibi 13118 ada 3 parsel sayısı ve 360,47 m² yüzölçümüyle tapu siciline aktarılmasına, orman vasfıyla tapuya tescil isteği yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ile kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir....

      Maddesi ile eklenen Ek 6 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) iki hafta içinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 365/1. maddesi uyarınca Dairemize veya hükmü veren İlk Derece Mahkemesi'ne veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesi'ne verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

      Maddi hata sonucu oluşan dairemizin 18.06.2009 tarih 2009/7636-10227 sayılı bozma kararı usulü kazanılmış hak oluşturmayacağından ve asıl dava konusu taşınmazların 323 ada 1 ile 323 ada 32 parseller arasında kalan 323 ada 3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16-17-18-20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar olduğu anlaşıldığından ve orman yönetimi tarafından 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu itiraz davası açılmış olduğundan mahkemece bu aşınmazlara yönelik olarak işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekmektedir. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir....

        Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir....

          Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir....

            İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptal tescil davasına ilişkindir. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun, Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre başlıklı, 12/3. Maddesi gereğince; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü yer almaktadır. Davacı, kadastro sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 133 ada 86 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmektedir....

            Zira genel mahkemelerde derdest bulunan mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin davalar kadastro tespitlerine itiraz niteliğinde oldukları kabul edilir. Bu tür olaylarda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesi uyarınca tutanakların malikhanesi ancak Kadastro Mahkemesince doldurulabilir. Genel mahkemelerin böyle bir yetki ve görevleri bulunmamaktadır. Açıklanan kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca; uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Narman Kadastro Mahkemesine gönderilmesini temin amacı ile hükmün BOZULMASINA, 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olup, dava konusu taşınmaz Adana ili Çukurova ilçesi Küçükçınar Mahallesi 226 ve 227 parsel sayılı taşınmazlar olup, mahkemece Kadastro Kanunu'nun 12/3. Maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı, davanın yolsuz tescilden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olduğunu öne sürmüş ise de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

              Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına "Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişiler dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" şeklinde ekleme yapılmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 10.madde ise "Bu kanunun 12.maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahil uygulanır" kuralını getirmiştir. Ancak, 5841 sayılı Kanunun 2.maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 fıkrasına eklenen "Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" cümlesinde yer alan "......

                UYAP Entegrasyonu