Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihi itibariyle gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, yol olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihi itibariyle gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, yol olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihi itibariyle gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, yol olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihi itibariyle gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, yol olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre dava tarihi itibariyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, yol olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu itibarla davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....

            Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre dava tarihi itibariyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19/6. maddesi uyarınca zilyede ödenmesine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi için ilgili bankaya, yol olarak tescil ve terkin için de Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu itibarla davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....

              nun 08.06.2006 gün ve 2005/20-327-377 ve 28.06.2006 gün ve 2006/20-467-494 sayılı kararlarında benimsenen görüşler yasa hükmü haline getirilmiş olduğundan 3402 Sayılı Yasanın 16/D ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince sadece tapuya dayanılarak, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemelerde orman kadastrosuna itiraz davası açıp, orman nitelikli tapu kaydının iptal ve tescili istenebilir. f) Yukarıda (b) bendinde açıklandığı gibi, 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan genel kadastroda kadastro tutanağı düzenlenmeyerek tesbit harici bırakılan yer hakkında, Hazine ya da Orman Yönetimi askı ilan süresi içinde 3402 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinde o yerin orman sınırı içine alınması konusunda dava açmamışsa, daha sonra genel mahkemede her zaman o yerin orman olarak tapuya tescili için dava açabilir veya 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 22/4. yada 15.01.2009 gün 6831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen geçici...

                . 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına tesbit ve tescil edilebilir. 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi ise “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz...

                  Tapu dışı yoldan düzenlenen sözleşme, yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan MK. nun 634 ve bu maddenin karşılığı olan TMK. nun 706., BK. nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak ifa istenemez. Ancak, kanunun izin verdiği hallerde kazanma söz konusu olabilir. Davacı harici satışa dayandığına göre, meselenin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi karşısında çözüme kavuşturulması gerekir. Anılan maddede, kayıt maliki veya mirasçılarından başka bir kişi tapu dışı bir sözleşmeye dayanarak zilyet olup da, davasız, aralıksız, malik sıfatıyla 10 yıldan fazla zilyetliği geçmiş ve tespit tarihine kadar zilyetliği bozulmamış ise, zilyedi adına tespit ve tescil olunur. Aynı Kanunun 33. maddesinin son fıkrasında bu kanunun zilyede tanıdığı haklar kadastrosuna başlanan bölgelerde zilyet aleyhine itiraz ve defi olarak ileri sürülebileceği açıklanmıştır....

                    Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu