Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mülkiyet tespiti orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen orman kadastro tutanakları ile belirlenmekte ve bu tutanaklara askı suretiyle ilan süresi içinde itiraz edilmediği takdirde ilan müddeti sonunda, itiraz edildiği takdirde ise yargı yolu ile belirlenip kesinleşmektedir. İşte 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro, kesinleşen kadastro ile 2/B madde niteliği yani Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yer olduğu kesinleşen yerleri kapsamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kesinleşmeyen yerlerde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapmak 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesindeki düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun değildir....

    Yönetimi askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde 2/B madde uygulamasına konu olan ve kesinleşen alanların orman kadastro haritasından farklı olarak orman alanına tecavüz edecek şekilde hesaplandığı aradaki farkın orman niteliği ile hazine adına tescili gerektiği iddiası ile dava açmış olup.,yargılama sırasında hatalı tesbitin 2/B haritalarının hatalı düzenlenmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından mahkemece davacı ... yönetimi vekiline hatalı 2/B haritalarının düzeltilmesi hususunda dava açması için süre verildiği ve orman yönetimi tarafından hakemde dava açılarak hakemde yapılan araştırma ve inceleme esas alınarak hüküm kurulduğu, ancak eldeki davanın kadastro tesbitine itiraz davası olması, 3402 Sayılı Yasanın 26.maddesinde kadastro işlerinde 3553 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağının belirtildiği, kadastro mahkemesinde uyuşmazlığın esası ile ilgili olarak inceleme yapılarak hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir....

      Yönetimi vekiline hatalı 2/B haritalarının düzeltilmesi hususunda dava açması için süre verildiği ve Orman Yönetimi tarafından hakemde dava açılarak hakemde yapılan araştırma ve inceleme esas alınarak hüküm kurulduğu, ancak eldeki davanın kadastro tespitine itiraz davası olması, 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde kadastro işlerinde 3553 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağının belirtildiği, Kadastro Mahkemesinde uyuşmazlığın esası ile ilgili olarak inceleme yapılarak hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir....

        Yönetimi vekiline hatalı 2/B haritalarının düzeltilmesi hususunda dava açması için süre verildiği ve Orman Yönetimi tarafından hakemde dava açılarak hakemde yapılan araştırma ve inceleme esas alınarak hüküm kurulduğu, ancak eldeki davanın kadastro tespitine itiraz davası olması, 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde kadastro işlerinde 3553 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağının belirtildiği, kadastro mahkemesinde uyuşmazlığın esası ile ilgili olarak inceleme yapılarak hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir....

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmıştır. Kadastro Mahkemesinin görevi kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, Kadastro Mahkemesinin yetkisi kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra Kadastro Mahkemesinin görevi sona erer. Somut olayda, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı, orman sınırlandırmasına ilişkin kadastro tutanaklarının 10/06/2008 tarihinde kısmi ilana çıkartılmıştır....

            Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2000 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda çekişmeli 29 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 30 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli bölümünün yörede yapılan 1976 yılındaki orman kadastro çalışmasında tahdit içinde kaldığını, 30 parselin (B) harfli bölümünün tahdit dışında kaldığını, daha sonra yapılan 3402 Sayılı Yasa gereğince yapılan 4. madde çalışmasında ise, 2/B madde uygulamasına konu olmadığını ve çekişmeli 29 parselin tamamı ile 30 parselin (A) harfli bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, 30 parselin (B) harfli bölümünün ise, orman sayılmayan yerlerden olduğunu açıklayarak, taşınmazın tahdit hattına göre konumunu işaretleyen kroki sunmuştur....

              Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraza ilişkin davanın reddine ve eski 2149 sayılı parselin uygulama tutanağı gibi 28074 ada 56 parsel sayısı ve 4504,56 m² yüzölçümüyle tapu siciline aktarılmasına, orman vasfıyla tapuya tescil isteği yönünden ise, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ile kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir....

                Aynı maddenin son fıkrasında ise yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren davaların kadastro mahkemelerinin görevi dışında bulunduğu belirtilmiştir. Elatmanın önlenilmesi davaları, taşınmazın aynına (mülkiyete) ilişkin davalardan olduğundan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25.maddesinde belirtilen Kadastro Mahkemelerinde bakılacak dava ve işlerden sayılır. Kadastro tespitinden önce genel mahkemelerde açılan ayni hakka (mülkiyete) dair davalar kadastro tespitine itiraz niteliğinde kabul edilir....

                  (A) bölümünün zaten orman kadastro sınırının dışında olduğu ve 2/B uygulamasına konu edilmediği, (B) bölümünde ise 1944 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği, orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği, aplikasyonun da yeniden dava hakkı vermeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, zaten tahdit dışında olan (A) bölümü hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesine karar verilmiş olması, davalılar lehine ise 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre değil de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ücret takdir edilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi, hükmün bozulmasını ve yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1, 2 ve 4. paragrafının hükümden tamamen çıkartılarak, 1. paragrafına “Davanın reddine”, 3. paragrafına “3402 sayılı Kanunun 31/son maddesine göre 250.00....

                    edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin çalışma bulunduğu anlaşıldığından, öncelikle ilgili orman işletme müdürlüğünden orman tahdidine ve 2/B madde uygulamasına ilişkin çalışma tutanakları ve orman tahdit haritası istenerek dosyaya konulmalı, çekişmeli taşınmazın yapılan bu çalışmalarda orman sınırları içine alınıp alınmadığı uzman orman mühendisi bilirkişi ve fenni bilirkişi marifeti ile belirlenmeli, bilirkişilerden bu uygulamayı gösteren rapor ve kroki düzenlemeleri istenmeli, yapılan orman kadastro çalışmasında çekişmeli taşınmaz orman sınırları içine alınmış ise bu davanın aynı zamanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına itiraz davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara kadastro mahkemesinde bakılacağından, tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davası yönünden mahkemece görevsizlik kararı verilmeli ve toplanacak delillere göre hüküm kurulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu