Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro mahkemesinin görevi 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir....

Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu ... ili, ... mahallesinde bulunan eski 2383 parselin, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi 28063 ada 56 parsel sayısında ve 7951,22 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline yönelik istemi hususunda mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-A maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ve tapu iptali ile tescil istemlerine ilişkindir....

    Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu ... köyünde 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre tapulama çalışmalarının yapıldığı, 6831 sayılı Orman Kanununun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesi gereğince dava konusu edilen yerlere sınır olan orman parselinin 764 parsel numarası aldığı, dava konusu edilen yerlerde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi hükümleri ve Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerince Uygulama çalışmalarının yapılarak eski 743 parsel 127 ada 2, eski 744 parsel 127 ada 1 parsel numarasını aldığı, 764 sayılı orman parselinin 22/2-a uygulama çalışmalarına dahil edilmediği, dava konusu edilen 127 ada 1 ve 2 nolu parsellere ilişkin mülkiyet yönünden Mut Orman İşletme Müdürlüğünce ......

      Dolayısıyla yapılan 22A uygulamayı yapan Tapu Kadastro müdürlüğü çalışanlarının verdiği rapora istinaden yerel mahkemenin gerekçe kurması hakkaniyete uygun olmadığını işlemi yapan ile işlemin hukuka uygun olduğunu söyleyen aynı kişiler olduğunu, " savunarak kararı istinaf etmiştir. DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ,22- a uygulama kadastro tutanak örnekleri, tapulama tutanak örnekleri, tapu kayıtları yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı; GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava 22- a uygulamasına itiraza ilişkindir....

      itiraz davalarında husumetten ret kararının kanunda belirlenen duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olmadığı, öte yandan davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği, ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği, bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan azalmanın hangi nedenden kaynaklandığının uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanması gerektiği belirtilerek, Mahkemece öncelikle yukarıda değinildiği üzere taraflar usulünce davet edilerek kanunda...

        bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca kadastro çalışmaları sonucunda askı ilanına orijinal kadastro paftasının ve malikleri gösterir cetvellerinin çıkartıldığı ve açılacak davalarında ilana çıkartılan pafta ve malikleri gösterir cetvellere göre belirleneceğinin açık olduğu, davacılar tarafından 435 parsel sayılı taşınmazın 1966 yılında askı ilanına çıkartılan sınırlarına süresi içinde itiraz edilmediğine göre artık askı ilanına çıkartılan paftanın kesinleştiği, kesinleşen tesis kadastrosu paftasının sınırlarına uygun şekilde yapılan Orman Kadastrosu ve 2/B çalışmaları sonucunda Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 1624 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına uygun olarak yapılan uygulama kadastrosu karşısında davacıların talebinin uygulama kadastrosuna itiraz olarak değil, mülkiyete ilişkin olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek, davacıların uygulama kadastrosuna ilişkin davalarının reddine, uygulama tutanaklarının tespit gibi tesciline, davacıların mülkiyete ilişkin talepleri...

          Mahkemece; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. madde koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu 250 ada 2 nolu taşınmazın tarla niteliğiyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz, tescil ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasaya esas olmak üzere 6831 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılan ve 02.01.2008’de ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Dava, orman kadastrosuna itiraz olarak açılmış, bölgede arazi kadastrosu yapılınca arazi kadastrosuna itiraza dönüşmüştür....

            İncelenen dosya kapsamına göre, Hazine tarafından temyize konu davanın 29.09.2003 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine taşınmazın fiilen eylemli orman olduğundan tapu kaydının iptali istemi ile açıldığı, taşınmazın 1970 yılında genel arazi kadastrosu sonucu tapu kaydının oluşturulduğu, bu davanın devamı sırasında 6831 sayılı Yasa'nın 4999 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapıldığı ve bu davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza da dönüştüğü, tapu iptal ve tescil davasının genel mahkemede 6831 sayılı Yasa'nın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasının da kadastro mahkemesinde görüleceği nazara alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince tapu iptali davası tutularak orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken her iki dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyası kadastro mahkemesine aktarıldığı, kadastro mahkemesince, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden araştırma yapılmadan davanın 3402 sayılı Yasa'nın...

              Bu çalışmalar 3402 sayılı Kanun'un 22. maddesinde de belirtildiği üzere 2. kadastronun istisnasını oluşturmakta olup, belirtildiği üzere bir kadastro işlemidir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları da uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olup, askı ilan tarihleri arasındaki 30 günlük süre içinde açılması halinde Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi gereği Kadastro Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur. Bu nedenle mahkemenin askı ilanından sonra kesinleşen tutanak aleyhine açılan dava Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak tutanağın kesinleşmesinden sonra açılacak davalarda görevli mahkemenin 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca genel mahkemeler olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun görevli ilgili düzenlemeleri göz önüne alındığında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir....

                Yine, 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 Sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile 6831 Sayılı Orman Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna; "Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" cümlesi eklenmek suretiyle 6831 Sayılı Yasa hükümleri 3402 Sayılı Yasa hükümleri ile uyumlu hale getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu