Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamına göre; 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talepli davanın yapılan yargılaması sonunda; dava konusu taşınmazda yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğunu belirten, teknik ve bilimsel veriler içeren, denetlenebilir nitelikteki bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın reddine karar verilmesi isabetli olduğundan, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. Yörede, 1962 yılında takeometrik ölçü yöntemi ile yapılan arazi kadastrosu, 2019 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen uygulama (yenileme) kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davaları incelemekle görevli olan Yargıtay 16....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 134 ada 1, 2, 3 ve 4 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca tutulan uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde açtıkları itiraz davasında kazandırıcı zamanaşımı iddiasına dayanarak adlarına tescil talep etmişlerdir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....

    İdaresi vekilinden, davalarının sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı iddiasına mı, yoksa özel mülk olarak tapuda kayıtlı bulunan taşınmazın vasfının orman olarak değiştirilerek Hazine adına tapuya tescili şeklinde mülkiyet iddiasına mı, ya da her iki isteme birlikte mi ilişkin olduğunun açıklattırılması, dava sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmesi ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi, Orman İdaresinin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve...

      Yine, 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna; "Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" cümlesi eklenmek suretiyle 6831 sayılı Kanun hükümleri 3402 sayılı Kanun hükümleri ile uyumlu hale getirilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K.'...

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 11/1 maddesi gereğince 6 aylık askı ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir İncelenen dosya kapsamından, davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tespiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

          Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) ......

            Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) ......

              Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır” denilmektedir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro uygulama çalışmalarına itiraz, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1992 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 05.07.2013 tarihinde ilan edilmiş 22/2-a uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....

                  UYAP Entegrasyonu