Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/421 Esas KARAR NO: 2023/523 Karar DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ: 15/06/2022 KARAR TARİHİ: 10/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ---------- Esas sayılı takip dosyası ile borçlu--------- isimli şahıs aleyhine icra takibi başlatmıştır. Müvekkilimiz --------- Şti'nin bahsi geçen icra dosyasındaki alacakla ve taraflarla bir ilgisi olmamasına rağmen dosyaya borçlu olarak eklenmiş ve şirkete ait mallar haczedilmiştir. Borçlu ----------, müvekkil şirkette iki ay gibi bir süre çalışmış daha sonra ayrılmıştır. Müvekkil firmanın bu kişiye karşı borcu yoktur. Bu şahsın müvekkil şirketten herhangi bir alacağı yoktur. Dolayısıyla müvekkilin, davalı --------- Şirketi'ne de herhangi bir borcu bulunmamaktadır....

    Somut olayda, yargılama aşamasında davacı vekili 30.06.2017 tarihli dilekçesi ile davalarına istirdat davası olarak devam ettiğini belirtmiştir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır....

    ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/367 Esas KARAR NO : 2022/472 DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 31/05/2022 KARAR TARİHİ : 07/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklısının ...; borçlusunun ..., ... ve ... Şirketi olduğu Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası bağlamında alacaklısının ... ; borçlusunun ..., ... ve ... olduğu Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası bağlamında ve yine alacaklısının ... ; borçlusunun ... ve ... olduğu Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası bağlamında dosya borçlusu ...'in müvekkili şirketten alacağı bulunduğu iddiası ile müvekkili şirket ... Şti.'ye ..., ... ve ... haciz ihbarnamesi gönderildiğini, Antalya ......

      Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” düzenlemesini içermekte olup, bu madde hükmünde de menfi tespit ve istirdat davaları özel olarak düzenlenmiştir. Davalı-alacaklı tarafından var olduğu savunulan bir hukukî ilişkinin var olmadığının tespiti için davacı-borçlu tarafından açılan davaya, menfi tespit davası denilmektedir. Borçlu, icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilir. Borçlu açtığı davada, maddi hukuk temelli çeşitli nedenlere dayanarak borçlu olmadığının tespitini isteyebilir. 6036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 3. Maddesi; ”Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

      DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre yetkinin kesin olduğu davalarda mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir (HMK 19/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda ise yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez (HMK 117/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir (HMK 19/4). Yetki itirazından vazgeçilmiş ise yetki itirazı bulunmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır. İİK'nın 72. maddesinin son fıkrasına göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davaları, icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

        İİK'nın 72/son maddesine göre; "Menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir." Söz konusu yetki kuralı kesin yetki niteliğinde değildir. İİK'nın 72/son maddesinde düzenlenen yetki kuralı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin niteliktedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davanın İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde oluşu, davalı tarafça süresinde verilen cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin ......

          Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Menfi tespit ve istirdat davasının düzenlendiği 2004 sayılı İİK'nın 72. Maddesi gereğince '' Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....

          ) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346)....

            ANKARA ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/645 Esas KARAR NO : 2022/574 DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 30/09/2022 KARAR TARİHİ : 03/10/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında alacaklı olduğunu, davalı alacaklı şirket tarafından müvekkillerinin adresine gönderilen 89/1 ve 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin itiraz edilmeyerek kesinleşmiş olduğunu, davalı tarafından dava dışı şirketin müvekkillerinden olduğu ileri sürülen 56.199,37 TL'lik alacağına haciz konulduğunu, müvekkilleri ile dava dışı takip borçlusu arasında herhangi bir alacak borç ilişkisi bulunmamakta olduğunu, müvekkillerine gönderiline 89/1-2 ve 89/3....

              Vergi İdaresinin kamu tüzel kişisi olarak eylem ve işlemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, idarenini hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı 2477 sayılı İdari Yargı Usul Kanunun 2/1-b maddesine göre tam yargı davalarının idare mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.    Anılan yasa maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde genel mahkemelerdde menfi tesbit davası açma hakkı bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu