Daha sonra 1982 yılında 7/3 nolu orman kadastro ekibi 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması ve aplikasyon çalışması yapmış, 1984 yılında yörenin bir kısmında 25 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapmış, 2000 yılında da 7 nolu Orman Kadastro Komisiyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 3302 ve 3373 sayılı kanunlarla değişik 2B madde uygulama çalışması yapmıştır. Arazi kadastrosu 1967 yılında 766 sayılı Kanuna göre yapılmış, 2013 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre uygulama (yenileme) kadastrosu yapılmıştır....
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Kavalalı mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ve bu karar 22.09.1971 tarihinde kesinleşmiş; bilahare 1117 parsel, 19.11.1971 tarih ve 6249 yevmiye nolu işlem ile ifraz edilerek bir kısmının yola terkinden sonra 13 ayrı parsele bölünmüş olup, ifraz sonucu oluşan 12400 m² yüzölçümlü 1297 parsel, bölgede 2013 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonunda 170 ada 5 parsel numarasını alarak 8.625,15 m² yüzölçümü ile tespit edilmiş ve ... tarafından yapılan itirazın, kadastro komisyonunca reddedilmesi üzerine, askı ilan süresi içinde uygulama kadastrosuna itiraz talebiyle dava açılmıştır....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
Bu nedenle, taraflar arasındaki somut uyuşmazlıkta öncelikle, uygulama kadastrosuna ilişkin uyuşmazlığın çözümünde zorunluluk bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle, dava konusu taşınmazların ortak sınırına yönelik uygulama kadastrosundan kaynaklanan uyuşmazlık kesin çözüme kavuşturulmadan, asıl ve karşı davadaki diğer istemler yönünden değerlendirme yapılması mümkün değildir. Diğer yandan, asıl davadaki talepler bakımından miktar ve değere göre istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulmakta iken, karşı davadaki uygulama kadastrosuna itiraz talebi bakımından değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulabilmektedir. Bu durum, asıl davanın istinaf aşamasında kesinleşmesi, buna karşılık uygulama kadastrosuna itiraz davasının ise temyiz yasa yoluna tabi bulunması sebebiyle temyiz aşamasında kesinleşmesi ihtimalini doğurmaktadır....
Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....