Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra ...’in gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucu 4/5 pay ...’e geçmiş, 1/5 pay ise ölü ... mirasçıları üzerinde kalmıştır. Davacı ... Yönetimi, ölü ... mirasçıları, Hazine ve ...’i taraf göstererek çekişmeli 92 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığından tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların bu yerlere yönelik el atmalarının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın devamı sırasında ölü Şemsettin mirasçılarının tespit edilememesi üzerine Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.02.2007 gün 2006/194-2007/158 sayılı kararı ile Termal Mal Müdürü vekili ... kayyım olarak atanmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., temyize konu, ... İli ... İlçe ... Köyü'nde yapılan kadastro sonucu ... ada ... parsel sayılı 12.589,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 25.02.2003 tarih 40 nolu tapu kaydı uyarınca adına tespit ve tescil edildiğini, sınırda bulunan ... ada ... parsel sayılı 18.376,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ancak maliki olduğu 40 nolu tapu kaydının yüzölçümünün 30.000,00 metrekare olmasına rağmen kadastro sırasında adına eksik yer tescil edildiğini ve bu eksik tescil edilen kısmın sınırda bulunan ... nolu parselde kaldığını ileri sürerek bu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek adına tescilini istemiştir....

      Dayanılan tapu kaydı 4785 Sayılı Yasa karşısında hukuki değerini yitirmiştir. Diğer taraftan, orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesi hükümleri Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiğinden, orman sınırları içinde iken oluşturulan iskan kayıtlarına ve iskanen oluşturulan tapu kayıtlarına dahi 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasında değer verilemez. O halde; somut uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın 1744 Sayılı Yasanın 2/1 maddesi hükmüne uyduğu, yani öncesi orman olduğu ve orman niteliğini kayıp ettiği için orman rejimi dışına çıkarıldığı, başka bir anlatımla, öncesi orman olmaması nedeniyle 1744 Sayılı Yasanın 2/2 ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman ve 2/B iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı ... hükmün; Dairemizin 22.03.2010 gün ve 2010/566-3582 sayılı ilamıyla onama kararı verilmiş, süresi içinde davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür....

          Hem Anayasamızın hükmü ve hem de yapılan arazi kadastrosunun ikinci kadastro niteliğinde olması nedeniyle davacı adına yapılan tespit ve tescil, yolsuz tescil niteliğindedir. Hukuk Genel Kurulu Kararlarında ve Dairemizin yerleşik uygulamasında bu tür tesciller yok hükmünde kabul edilmektedir. Her ne kadar şeklen bir tapu kaydı oluşmuş ise de, bu tapu kaydı mülkiyeti kazandıran bir belge niteliğinde değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tapu kaydını tereddütsüz bir mülkiyet belgesi olarak kabul etmekte ise de, Türk Hukukundaki uygulama farklı yöndedir. AİHM, mülkiyet hakkının kapsamını belirlerken iç hukuktaki düzenlemeler ile yargısal uygulamaları gözeterek bir sonuca varmaktadır....

            CEVAP-KARŞI DAVA:Davalı-karşı davacı Orman İdaresi vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacıların tapu iptali ve tescil talebinde bulunmak için aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını, tapu iptal ve tescil yönünden aktif dava ehliyetinin Orman Genel Müdürlüğü'ne ait olduğunu, davacıların yargılama giderlerini davalı idareden tahsil etme düşüncesi ile hukuki yararı olmadığı halde kötü niyetli olarak iş bu davayı açtıklarını, davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacıların tazminat talepli olarak dava açma haklarının tapu iptali ve tescil davasının sonucunun kesinleşmesine bağlı olduğunu, iş bu dava açılmadan da davacıların tapu iptali ve tescil ile tazminat taleplerini aynı dava içerisinde ileri sürmelerinin mümkün olmadığını belirterek; asıl davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden usulden reddine, usule ilişkin itirazlarının reddedilerek davanın esasına girilmesi halinde, davalarının kabulü ile, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil ile elatmanın önlenmesi ve kal davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.05.2005 tarih 2005/2235 - 6337 sayılı bozma kararında özetle: "Dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali-tescil, elatmanın önlenmesi ve kal'e ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu, çekişmeli taşınmazla ilgili olan ... Kadastro Mahkemesinin 1993/5-200 sayılı dosyası ve buna ilişkin orman kadastro düzeltme tutanağının ilgili yerden getirtilerek bu uyuşmazlığın esasına ilişkin hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden sonra, dava tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 20/09/1942 tarihinde ilanı yapılıp 19/04/1943 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                Mahkemece davanın KABULÜNE karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parsellerin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  Hukuk Dairesinin 13.07.2006 gün 2006/7790-10562 sayılı bozma kararında özetle: "Uzman orman bilirkişi tarafından orman tahdit harita ve tutanakların ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığı, orman tahdit haritaları ile paftaların ölçeklerinin eşitlenip çakıştırma yapılmadığı, dosya içinde orman tahdit harita ve tutanaklarına ilişkin olduğu anlaşıldığından, yeniden uzman orman ve fenni bilirkişiler ile 1949 ve 1976 yıllarında yapılan orman kadastro çalışması aplikasyon ve 2. madde uygulamalarına ilişkin orman tahdit harita ve tutanakların uygulanması ve çekişmeli taşınmazın konumunun belirlinmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu