Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Orman niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlara yönelik olarak açılan davalarda Hazine ve Orman Yönetiminin zorunlu dava arkadaşı oldukları gibi, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinde 2. maddeye göre orman sınırlan dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında hasmın Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü olduğu belirtilmektedir. Yukarıda belirtilen hukuki olgulara göre, 2/B madde uygulamasına karşı açılacak itiraz davalarında, Orman Genel Müdürlüğünün taraf sıfatı bulunmadığına dair mahkeme gerekçesinin hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, Orman Bakanlığı adına Hazine tarafından süresinde ve yasal hasım olan Orman Yönetimi aleyhine açılan 2/B madde uygulamasına itiraz davasında işin esasına girilerek, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Madde uygulamasına yaptığı itirazın reddine karar verilmişse de dava 2. madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu halde, Hazinenin davaya katılımım sağlanarak husumetin yaygınlaştırılmadan davanın esası hakkında karar verildiği, Yönetimin davasının tapu iptaliyle birlikte 2. madde uygulamasına itiraz olduğu, kadastro mahkemelerinin bu tür davalardaki görev ve yetkisinin yöntemine uygun şekilde orman sınırlarıbelirlenerek çekişme konusu taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediğini tespit etmek olduğu, Orman kadastrosuna ve 2. madde uygulamalarına itiraz davalarında kadastro mahkemelerinin tapu kaydını iptal etme ve tescile yönelik hüküm kurma yetki ve görevi bulunmadığı ve tapu iptali - tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının H.Y.U.Y.’nın 8. maddesi uyarınca taşınmazın değerine göre genel hukuk mahkemelerine ait olduğu, davacı ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ana dosya ile ... Köyünde 5304 Sayılı Yasayla değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırılması yapıldığını ve orman olarak tespit edilen 104 ada 1 numaralı parsele bitişik olan ve ekli krokide 133 - 134 - 135 ve 138 numaraları ile gösterilen kısımların orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek 104 ada 1 numaralı parsele eklenerek orman sınırları içine alınması ve orman vasfı ile Hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır....

        Somut dava dosyasında; az yukarıda da açıklandığı üzere mahkemece keşif sonrası alınan fen bilirkişilerince düzenlenmiş rapor ve dosya incelendiğinde; Davacı kendisine ait olan 213 parsele davalıya ait komşu parsel olan 215 parselin tecavüzlü olduğunu belirterek men ve ecri misil talep etmiş, davalı davanın reddini talep etmiş, dosya içeriğine göre Yayladağı ilçesi Çabala Mahallesi 213 nolu parselin 4.167 m2 miktarında olup, 21.01.2019 tarihli 22A uygulaması sonucu 109 ada 18 parsel olduğu ,miktarının 4.230,76 m2 olduğu, yani yüz ölçümünün değiştiği, davalıya ait 215 parselin eski ve yeni tapu kaydının dosya içerisinde olmadığı, bilirkişi tarafından elektronik aletle ölçüm yapılmadığı, GPS olarak ölçüldüğü, ölçüm yapılırken kadastro krokisi ve 22A uygulaması sonucunda oluşturulan yeni krokiye göre sınırların ve tecavüzün tespit edilmediği, yani tecavüzün çapa bağlandığında mı? Yoksa 22A uygulamasından mı ?...

        Köyü 143 ada 11 ve 13 sayılı parseller kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan çalışma sonucunda 2/B madde uygulamasına konu edilerek Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmışlar; “bahçe” ve “... kagir ev” nitelikleri ile Hazine adına tespit edilmişlerdir. ... orman sayılan yerlerden olduklarını ileri sürerek kadastro tespitine itiraz davası açmıştır. Dava kadastro tespitine itiraz ve 2/B madde uygulamasının kesinleşmemiş olması nedeniyle aynı zamanda 2/B madde uygulamasına itiraz davası niteliğindedir. Temyize konu dava nedeniyle hem 2/B madde uygulaması, hem de genel arazi kadastro ekiplerince düzenlenen kadastro tespit tutanağı kesinleşmemiştir....

          Mahkemece davanın devamı sırasında 2/B madde uygulaması yapıldığından davanın aynı zamanda 2/B madde uygulamasına itiraza dönüştüğü gerekçesiyle tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi ve kal davaları elde tutulup 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden dava ayrılarak görevsizlikle Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar temyiz üzerine Dairece bozulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay 20....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/59 KARAR NO : 2022/446 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALAÇAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2019/133 ESAS 2021/125 KARAR DAVA KONUSU : 22-a Uygulamasına İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan 06/08/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Yenice Mahallesi arazı kadastrosu 1967 yıllarda yapıldığını 2015 yılında yapılan kadastro yenileme işlemleri sırasında taşınmazın sınırı hatalı olarak önceki arazi kadastrosunun hilafına yaklaşık bir metre genişliğindeki kısım güney sınırını teşkil eden davalı ve müştereklerinin arazisine katıldığını, kadastro yenilemesinin hitamında yapılan askı...

            Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanak 13.04.2005 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz etmiş olup, 2945 yılında yapılan ilk orman tahdidine ilişkin itiraz süresi (1 yıllık ve 10 yıllık) geçmiş olduğundan, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/03/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              (eski 128 ada, 61 nolu parsel) 22A yenileme sonucunda 191 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın yapılan keşif sonunda fen bilirkişisi Şevket Yıldırım tarafından 27/05/2019 tarihli krokide gösterilen 903,96 m2 kısmın üzerinde davacı TEİAŞ lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydında varsa takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" karar verilmiştir....

              Dosyaya dekontun ibraz edildiği görülmekle birlikte, ilk derece mahkemesince yeniden tapu kaydı getirtilerek dava konusu yerin 22A görüp görmediğinin araştırılması, şayet 22A görmüş ise; yeni tescil krokisi getirtilerek, yeni ek rapor alınıp buna göre hüküm kurulması ve münavebe ürünlerinin dava tarihine uygun olması denetlenerek, şayet gider 1/3'ten az ise giderin 1/3 alınması gerekeceğinden bu nedenle yeni hüküm kurulması gerekecektir. Mahkemece verilen kesin süre içinde kamulaştırma bedelinin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar tarihinden sonra mahkemenin ihtarında belirtilen kamulaştırma bedelinin bankaya depo edilerek dekontun dosyaya sunulduğu anlaşıldığından usul ekonomisi ve kamu yararı göz önüne alındığında davacı vekilinin istinaf istemi yerinde bulunmuş, davanın esası hakkında değerlendirme yapılması için HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu