Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile de davalılar adına tescil edilmiştir....

    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1957 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra satış suretiyle davalı adına tescil edilmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 12/3 ve 22/2-a maddesi, 3....

        a verildiği, bu nedenle sözü edilen tapu kaydının Medeni Yasanın 1025 (EMY.933) yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve 3402 Sayılı Yasanın 45/3. maddesindeki "orman sınırı içinde kalan tapulu yerlerle, ... tevzi yoluyla verilen yerler başka bir şart aranmadan hak sahipleri adına tespit ve tescil edilir" hükmünün Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 13.06.1989 gün 1989/7-25 sayılı kararları ile iptal edildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından önce davalı yararına tamamlanmış bir hak oluşmadığı; başka bir anlatımla, taşınmazı içine alan orman kadastrosunun Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarından sonra kesinleşmesi nedeniyle, Anayasa Mahkemesi kararlarından önce davalı yararına oluşan kazanılmış haktan söz edilemeyeceği; diğer taraftan, dava konusu 5350 m2 yüzölçümlü 784 sayılı parsele revizyon gören ve haritası bulunan Mart 1953 tarih 445 numaralı tapu kaydının yüzölçümü 6500 m2 ve doğu sınırı Çaltılık yolu, batısı ve Kuzeyi Davulgu deresi olması nedeniyle değişir...

          İdaresi vekiline talebi açıklattırılmış, talebin uygulama kadastrosundan kaynaklı olmayıp mülkiyete yönelik olduğunun belirlenmesi üzerine dosya görevsizlik kararıyla Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ... İdaresinin, taşınmazın ... olduğu iddiası esas alınarak yargılama yapılmış olmasına ve çekişmeli taşınmaz hakkında ... araştırması yapılması gerektiği anlaşıldığına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 10.08.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyünde bulunan 79 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölümlerinin tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

                Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır...” denilmektedir. .... Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

                  Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmektedir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamından davanın sadece uygulama kadastrosuna yönelik itiraza ilişkin olmadığı, bilirkişi raporunda krokilerde gösterilen yolların orman olarak tescil edilmesini ilişkin mülkiyet iddialı talebini de içerdiği, talebin içeriği itibariyle orman kadastrosuna veya tesis kadastrosundan önceki nedenlere ve mülkiyet hakkına dayalı tescil davası olduğu, mülkiyet iddiası açısından Kadastro Mahkemelerinin kesinleşen ve tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydını iptal etme veya etmeme veya on yıllık hak düşürücü süreden dolayı davayı reddetme veya dava konusu edilen ve tescil harici olan yolların orman olarak tescil edilmesi görev ve yetkisinin bulunmadığı, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin Tescil davası yönünden davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında doğrudan doğruya resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından mülkiyet uyuşmazlığına...

                    UYAP Entegrasyonu