WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......

    Bu itibarla senetteki imzanın T1 ait olduğunun Adli Tıp Kurumu Raporu ile de ortaya konulmuş olması, davacının borçlu olmadığını, borcun itfa veya imhal edildiğini İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biriyle ispat etmemiş olması nedeniyle davacının borca ve imzaya itirazın haksız olduğu kanaatine varılmış, ancak tedbiren takibin durdurulmasına dair talep ve karar olmadığı için davacı borçlu aleyhine para cezası verilmesine yer olmadığı kanaatine varılmış olmakla, borca ve imzaya itiraz mahiyetindeki şikayetin reddine" karar verildiği anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2019/6012 Esas sayılı takip dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafça, sair itiraz ve taleplerin yanında, ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği de ileri sürülmesine rağmen, mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

    İcra Dairesinin 2021/5335 esas sayılı icra takip dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi takip alacaklısına herhangi bir borcununda olmadığını belirterek borca, imzaya, borcun ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla takibin tedbiren durdurulmasına ve iptaline ayrıca asıl alacağın %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

    Davalı alacaklı vekilince; imzaya ve borca itirazın esastan reddine karar verilmiş olmasına rağmen tazminat ve para cezasına hükmolunmamamış olması sebebiyle istinaf talebinde bulunulmuş ise de; somut olayda takip konusu senedin davacıların murisi tarafından keşide edildiği, imzaya ve borca itiraz edenlerin mirasçı-borçlu olduğu, İİK'nun 170/b ve İİK 67/3 maddeleri nazara alınarak kötü niyet ispatlanamadığından ve şartları oluşmadığından davacılar aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

    a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......

      Davacı borçlu tarafından borca ve ferilerine de itiraz edilmesi nedeniyle dosya bir hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından davalı alacaklının 75.000,00 TL asıl alacak, 4.492,29 TL faiz alacağının bulunduğu, icra takibinde ise 75.000,00 TL asıl alacak, 4.464,04 TL faiz alacağı talebinde bulunulduğu belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı borçlu tarafından borca itirazlarını somutlaştıracak herhangi bir beyan veya delilin dosyaya sunulmadığı da göz önünde bulundurularak davacı borçlunun borca ve imzaya itirazlarının reddine karar verilmiş, itiraza konu takibin İİK 170/2 maddesi uyarınca durdurulduğu anlaşıldığından İİK 170/3 maddesi gereğince asıl alacağın %20'si oranında inkar tazminatına ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmiştir" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      İcra Müdürlüğünün 2017/8852 Esas sayılı takip dosyası ile davalı borçlu aleyhine örnek 7 ödeme emrine uygun takip başlatıldığını, borçlu vekili tarafından yasal süre içinde asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu tarafından dayanak belgedeki imzaya itiraz edilmediğini, borca itirazında haksız olduğunu, herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek borca itirazın kaldırılmasına, borçlu aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili cevap dilekçesi sunmamış, 16.07.2019 tarihli duruşmada müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilmediğini, söz konusu belgenin üst kısımlarının müvekkilinin bilgisi dışında tanzim edildiğini, takip dayanağı belgedeki borcu kabul etmediklerini ve ödemeye ilişkin sunulan belgelerin dikkate alınması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kanuni süresinde açıldığını, itiraz konusu takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK'nın 168/b. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraz süresinin 5 (beş) gün ve 5. gün 16/01/2021 tarihi olduğunu, sürenin sonuncu günü “resmi tatil günü”ne rastlarsa, sürenin “tatili izleyen günde” ve o günün tatil saatinde biteceğini, 16/01/2021 tarihinin hafta sonu resmi tatil gününe (cumartesi) denk gelmiş olması sebebiyle istinaf süresini izleyen ilk mesai günü olan 18/01/2021 tarihinde sona ereceğini, itirazın da 18/01/2021 tarihinde, yani kanuni süresi içinde yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir....

      Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

      UYAP Entegrasyonu