Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece davacıların dayandığı 17.12.1984 tarihli ve 1698 numaralı tapu tahsis belgesi yerine Fehmi oğlu ... adına düzenlenmiş 06.02.1985 tarihli ve 1695 numaralı tahsis belgesi gereğince düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kabulü ile 7123 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verildiği görülmüştür. Mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Dosya içerisinde davanın dayanağı olan 17.12.1984 tarihli ve 1698 tahsis numaralı tapu tahsis belgesine ilişkin şuyulandırma cetvelleri bulunmamaktadır. Mahkemece kabul edilen tahsis belgesinde 14 sayılı parselden 305 m2, 15 sayılı parselden ise 95 m2 yer tahsis edildiği, davacıların dayanağı tapu tahsis belgesinde ise 234m2 yer tahsis edildiği görülmektedir. Ayrıca her iki tapu tahsis belgesinin hak sahipleri de farklıdır....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza şuyulandırma yapıldığı anlaşıldığından; 1-Dava konusu taşınmazın şuyulandırılması sonucu oluşan yeni parselin imar durumunun, imar krokisi ile şuyulandırma cetvelinin ilgili Belediye Başkanlığından getirtildikten, 2- Uygulama gereği yeni tapuların oluşmuş olduğunun anlaşılması halinde yeni tapu kaydının ve kadastro krokisinin ilgili Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden ayrı ayrı istenildikten, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ...
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanun ile ilga edilmiş ise de bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerektiği tartışmasızdır. Ayrıca kapanmış yollar bakımından da 3194 sayılı Kanunun 17. maddesi hükmü uyarınca belediye adına tescilin öngörüldüğü ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesi hükmünün de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlediği gözden uzak tutulmamalıdır. Somut olaya gelince; ... Belediyesi tarafından yapılan 37 no'lu imar düzenlemesi ile sonrasında ...Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edildiği ve bu kararların kesinleştiği; daha sonra dava konusu yerin yeni kurulan ...Belediyesi sınırları içinde kaldığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda "Davanın kabulü ile, Elazığ ili, Merkez ilçesi, Harput Şuyulandırma mahallesi, 16 Ada 3 no’lu parsel sayılı taşınmazın, Fen Bilirkişilerinin 29/12/2016 tarihli rapor krokisinde gösterilen tamamının tapu kaydının iptali ile, davacı Elazığ T1 adına tapuya kayıt ve tesciline, Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 186.620,37 TL olarak tespitine, tespit edilen bedelin (önceden ödenen kısmı varsa ikinci ödemeye sebebiyet vermeden) derhal davalılara hisseleri oranında ödenmesine, Bam kararı öncesinde verilen ilk karar ile tespit edilen 167.589,12 TL bedele 10/06/2016 tarihinden karar tarihi olan 19/04/2017 gününe kadar yasal faiz işletilmesine, Bam kararı sonrasında 24/05/2021 tarihli Bilirkişi ek raporu ile belirlenen 19.031,25 TL fark bedele ise 10/06/2016 tarihinden karar tarihi olan 16/11/2021 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine, Kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin tespit...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı Hazine vekili; Kabasakal Köyü 1460 (3011) sayılı parsel olarak ...Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilen taşınmazın, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini; ancak, 704.50 metrekarelik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve anılan imar düzenlemesiyle bu kısmın üzerine 4963 ada 3 sayılı imar parselinin meydana getirildiğini; ne var ki, önceden yapılan imar uygulamalarından kaynaklanan ve süre gelen ihdas hatalarının bulunduğunu ve Büyükşehir Belediyesince yapılan şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edildiğini, böylece imar parselinin tapu kaydının yolsuz tescil hükmünde olduğunu ileri sürerek; 1460 (3011) sayılı kök parselin kadastro sınırları içinde düzenleme ile oluşturulan 4963 ada 3 sayılı imar parselinin 704.50 metrekarelik binmeli alana isabet eden kısmının iptali ve Hazine adına tesciliyle tapu kayıtlarının eski hale iadesi istemiyle dava...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ...2. Tüketici ve ... 3....
Tüketici Mahkemesi'nce, her ne kadar davacı yapmış olduğu sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemi ile dava açmış ise de dosyada yer alan tapu kaydı ve davacının 11/11/2020 tarihli celsedeki beyanında sözleşme kapsamında devremülk tapusunu almış olduğunu beyan ettiği, yapılan sözleşmenin feshi sonucunda herkes sözleşme kapsamında edinmiş olduklarını iade edeceğinden tapu devrinin söz konusu olacağı, HMK'nın 12. maddesine göre taşınmazların aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3....
Tüketici Mahkemesi'nce, her ne kadar davacı yapmış olduğu sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemi ile dava açmış ise de dosyada yer alan tapu kaydı ve davacının 11/11/2020 tarihli celsedeki beyanında sözleşme kapsamında devremülk tapusunu almış olduğunu beyan ettiği, yapılan sözleşmenin feshi sonucunda herkes sözleşme kapsamında edinmiş olduklarını iade edeceğinden tapu devrinin söz konusu olacağı, HMK'nın 12. maddesine göre taşınmazların aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3....