Birleşen davada da davacı şirketin fesih ve tasfiyesini istemiştir. İki ortaklı limited şirketin her iki ortağı da fesih ve tasfiye istemektedir. İradeler arasında uyuşma mevcut olup şirket borca batıktır. Bu sebeple, “... Makine ve Dişli İmalat San. Tic. Ltd. Şti.”nin fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Asıl davada, fesih ve tasfiye istemi diğer ortağa yöneltilmiştir. Şirketin fesih ve tasfiye davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli ise de; Yargıtay 11.HD'sinin yerleşik kararları gereği bu davada husumetin tüm ortaklara yöneltilmesi hâlinde de husumetin şirkete yöneltilmiş olduğunun kabulü gerekir (Y. 11 HD. 31.10.2012 tarih, 2011/8987e. 2012/17007k.). Bu sebeple, fesih ve tasfiye yönünden asıl davada husumet eksikliği yoktur. Birleşen davada da fesih ve tasfiye talebi şirkete yöneltilmiştir....
Tic Ltd Şti'nin davacıya 05/03/2013 tarihinde gönderdiği ihtarda toplantının 25/03/2013 tarihinde yapılacağının belirtildiği, ihtarın 07/03/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, toplantının 25/03/2013 tarihinde yapılacağına ilişkin toplantı gününün 07/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle olağan toplantı için yasada aranan 3 ay ve 15 gün önceden haber verme şartlarının yerine getirildiği, yapılan müdür seçiminde yasaya aykırılığın söz konusu olmadığı, hissedarların baba ve oğul olup, aralarında muhtelif davalar ve uyuşmazlıklar bulunduğu, ortaklar arasında güven duygusunun kalmaması nedeniyle ortaklığın çekilmez hale gelebileceği ve şirketin haklı sebeple feshine ilişkin yasal koşullarının oluştuğu ancak, şirketin mali yönden fesih ve tasfiyesini gerektiren bir hususun bulunmadığı gerekçesiyle TTK'nun 636/3 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın esas sermaye payının davacıya verilerek davacının ortaklıktan çıkarılmasının uygun olduğu gerekçesiyle...
Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmüne yer verildiği, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için koşulların oluştuğu, şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın talebi gibi ortaklıktan çıkarılmasının dosya kapsamı itibariyle yerinde olacağı bu nedenle davalı şirketin feshine yer olmadığına, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesine, davalı şirketin mali yapısı gereği davacıya ayrılma payı ödenmesinin mümkün olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....
Şirketinin infisah halinde olduğunun tespiti ile feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVALININ CEVABI : Davalı şirket davaya cevap vermemiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 529 ve 531’inci maddeleri kapsamında açılmış fesih ve tasfiye davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı fesih ve tasfiye için haklı sebeplerin varlığını ispat etmelidir. Esasen davacı taraf T.T.K. 529/1-b maddesinde yazılı şartların tahakkuk ettiğini ileri sürmektedir. Bu durum gerçekleşmişse, ilgililer açısından fesih ve tasfiye istemek için yeterli haklı sebep doğmuş olacaktır. Davalı şirketin fiili durumu mahkememizce ve kamuoyunca yakından bilinmektedir. Şirket uzun süredir aktif ticaret hayatının dışında kalmış, bir kısım bağlı iştiraklerine ve bazı malvarlığı değerlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulmuştur. Holding bünyesindeki ... Sentetik İplik Fabrikası A. Ş. Ve ......
nin şirketin faaliyet ve çalışmaları hakkında bilgi vermediğini, şüpheli faturalar ile şirketin gelirini azalttığını, usulüne uygun olmayan bir takım giderlerin şirket giderine kaydedildiğini, vergi dairesi ve SGK’ya olan borçların ödenmediğini ileri sürerek, şirketin fesih ve tasfiyesini, davalı şirketin pasiflerinin dava tarihi itibarı ile tespitini, davalı ...'nin şirkete ait banka hesaplarından gerek nakden ve gerekse mal veya hizmet alımı için kullandığı nakit tutarların tespiti ile şirkete iadesini, şirket aleyhine takip edilen veya edecek vergi cezası ve sigorta primleri asıl ve cezalarının faizlerinin tespiti ile birlikte davalı ...'den tahsili ile şirkete iadesini, şirketin fesih ve tasfiyesi ile ortaya çıkacak tasfiye payının şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından Spor Dünyası Dış Tic. Ltd. Şti.'de ortak olan davacı ve davalı taraf arasında anlaşmazlık bulunduğu ve bir araya gelemedikleri, ticaret sicil kayıtlarından da Spor Dünyası Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ortaklarının bir araya gelerek 2008 yılından beri ortaklar kurulunu toplayıp karar alamadıklarının anlaşıldığı, ortaklar kurulu, TTK 568 maddesi uyarınca yasal süreler içerisinde toplanamadığından şirketin ana sözleşmesinin 3. maddesinde belirlenen amaç ve konusunu gerçekleştirme imkanının hukuken kalmadığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için mülga TTK.'nın 549/4 ve 549/5 maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle, davalı ... Dış Tic. Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, davalı ... açısından ise bu davalının şirketle ilgisi bulunmadığından açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar Spor Dünyası Dış Tic. Ltd....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, Mahkememiz tarafından dosyaya sunulan ve celp edilen kayıt ve belgeler davalı şirkete ait ------- dosyasının incelenmesiyle davalı şirketin son tescilinin -------- tarihinde yapıldığını, Mahkememizde açılan davanın tarihi itibariyle davalı şirketin uzun zamandır genel kurullarının yapılmadığı, şirket müdürüne ulaşılmadığı, fiilen faaliyet göstermediği, şirketin bu haliyle fiilen yönetimsiz kaldığı ve kuruluşundan itibaren herhangi bir ticaret faaliyet göstermemesi karşısında, şirketin amaçlarını gerçekleştirme imkanının bulunmadığı, davalı şirket müdürünün terör örgütü üyeliğiyle suçlandığı ve savcılık tarafından da kendisine ulaşılamadığı tespit edilmekle; davalı şirketin 6102 sayılı TTK'nın 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple fesih ve tasfiyesi koşulları oluştuğu, davalı şirketin devamında diğer şirket ortaklarının bir araya gelmemesi ve fiilen faaliyet göstermemesi karşısında tarafların bir menfaatinin bulunmadığı bu nedenle, şirketin fesih...
nın resen atanmasına, tasfiye memurlarına aylık 2.000,00'er TL ücret takdirine, bu ücretin davacılar tarafından karşılanarak tasfiye bilançosunda nazara alınmasına, TTK'nın 533. maddesi uyarınca tasfiye sonuna kadar şirketin unvanına "Tasfiye halinde" ibaresinin eklenmesine, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili ile katılma yoluyla davacı ... vekili temyiz etmiştir. 1- Asıl ve birleşen dava, davalı limited şirketinin haklı nedenlerle feshi, şirketin tasfiyesi, fesih kararı ile birlikte tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi, haklı nedenle şirketin fesih talebinin kabul edilmemesi halinde ortaklar.... ile...'nun ortaklıktan çıkarılması ve paylarının tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne, davalı ... Petrol Pazarlama ve Tur. Ltd....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacı, ortağı olduğu şirketin TTK'nun 549/4.maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesi talep etmiş olup, uyuşmazlıkla ilgili kararın temyiz incelemesi yapma görevini Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı adi ortak şirket tarafından, davalı adi ortak şirket ile (sonradan ... şahıs işletmesi olmuştur) aralarındaki adi ortaklık sözleşmesine dayalı olarak ve doğrudan adi ortaklığın uğradığı (davalı tarafça uğratıldığı iddia edilen) zarardan dolayı, öncelikle bu zararın davalı taraftan tazmini ile taraflar arasındaki adi ortaklığa ödenmesine karar verilmesini istemesi ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası içerisinde de gider ve borçlar ile tarafların koydukları avansların mahsubundan sonra kalan bedelden davacı payına düşen kısmın davacıya ödenmesi gerekirken, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davası dışında, adi ortaklığın uğradığı zarardan doğan tazminatın doğrudan davacı adi ortağa ödenmesinin istenemeyeceği, bu hususun 6098 s. TBK'nin 643. maddesine de aykırı olduğu, davacı adi ortak şirketin bu talebe ilişkin olarak aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bu talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi de sayılamayacağı çünkü, bu talepten açılmış Mahkememizin ......