Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tespiti ve paylaşılması konusunda talepte bulunulduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin tespitine ve kabulüne, adi ortaklık konusu şirkete tedbiren kayyum atanmasına, adi ortaklık temeli ve sebebi olan ....’nin % 49 luk hisseleri karşılığında tespit edilecek rakamın "hisse bedelinin" diğer davalılar tarafından davacılara müştereken ve müteselsilen ödenmesi konusunda süre verilmesine, hisse bedeli ödenmemesi halinde ise adi ortaklık temeli ve sebebi olan ....’nin feshine ve tasfiyesine ve kâr payı şimdilik 100.000 TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir....

    Taraflar arasındaki 29.09.2006 tarihli hisse devri ve ortaklar arası sözleşme ile tarihsiz ek sözleşmenin ve dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, anılan sözleşmelerde, davalıların ....'ye ortak olmaları şartlarının yanında, B grubu hissedar olan davalı gerçek kişilerin, ....'ye düşük fiyatla civciv/piliç temin etmeyi, C grubu hissedar olan davalı şirketin de, aynı şekilde düşük fiyattan tavuk yemi tedarik etmeyi taahhüt ettiği, ancak bu taahhütlerini yerine getirmedikleri ve ....'nin de bu nedenle zarara uğradığı anlaşılmaktadır. Davacıların yukarıda belirtilen taleplerinin ortaklık hakkından kaynaklanan ve şirket yöneticilerinin gerek kanun gerekse ana sözleşmede belirtilen görevlerini yaparken kusurlu davranmalarından doğan, doğrudan zararın tazmini istemine ilişkin olmadığı açıktır. Zira davalı ....nin, dava dışı ....'...

      nın kendilerinden alacağı olmadığının ve davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, şirketin o tarihteki yetkilisi .... ile şirketin yüklenici olarak ayrı ayrı zikredilmesinin ve sözleşmeyi her ikisi adına imzalamalarının, kooperatifle ayrı ayrı müteahhitlik ilişkisine girdiklerini değil, ....'nın yetkilisi olduğu şirketi temsilen imzaladığını ya da şirket ile birlikte adi ortaklık şeklinde taahhüt ettiklerini, dolayısıyla yapılan işten kaynaklanan alacağın tek başına şirket veya yetkilisi ...'ya ait olmayıp, adi ortaklar olarak her ikisine birden ait olduğu, kooperatifin ....'nın kendisine değil varsa adi ortaklığa borcunun bulunduğu, davacının takip borçlusu ....'nın şahsı ile hukuki bir ilişki içerisinde olmayıp borcunun bulunmadığından bahisle davacı kooperatifin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir. Dosyanın tetkikinde; ....'nın .... Ltd....

        Kooperatiflerde Ortakların Kişisel Niteliklerinin Önemi, Ortaklık Sıfatının Kazanılması ve Yitirilmesi ( ... 1972, s.160-161) adlı eserinde ortaklığın düşmesi sonucunu doğuran ödemelerin ortağın ortaklık sıfatından ortaklık bağından kaynaklanan ödemeler olduğunu, ortaklık sıfatı ve bağı dışındaki ödemelerin düşme sonucunu doğurmayacağını, kanundaki düşme müeyyidesinin uygulanmayacağını, hatta kredi kooperatiflerinde kredi borcunun ödenmemesini dahi bu maddeyi uygulama yetkisini vermeyeceğini dile getirmektedir. Özetle yaptırımı ortaklık sıfatının düşmesi sonucunu doğuran ödemeler, ortaklık sıfatı düşmesine rağmen ortaklık sıfatından doğmadığından bundan etkilenmeyip tahsili gereken ödemeler olarak ikiye ayırarak anlatabiliriz. Ortaklığın düşmesi yaptırımına bağlanan ödemeler ortaklığın bağı son bulduğu için bunun tahsili değil tasfiyesi düşünülebilir. Ortaklık sıfat ve bağından doğmayan ödemeler .../son cümle uyarınca bundan etkilenmeyip talep takip ve tahsil prosedürüne tabidir....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile davalı şirkete yatırılan paranın iadesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile davalı şirkete yatırılan paranın iadesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....

          dışı adi ortaklığı oluşturan müvekkili şirketin icra takibine muhatap olmamak borcun faiz ve masraflar ile birlikte artmasına sebebiyet vermemek adına davaya konu borcun ortaklık hisselerine düşen miktarını ödediğini, alacaklıyla ihtiyari arabulucuk yaparak ibralaştığını, işbu arabuluculuk tutanağı gereğince alacaklı tarafın dava konusu fatura alacağı bakımından müvekkil şirketlerden hiçbir hak ve alacağı kalmadığını beyan ederek gayri kabili rücü ve ibra ettiğini bildirmiştir....

            Ne var ki, mahkemece; bu yönde bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm tesis edilmiştir. ... mahkemece tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenip (adi ortaklık-haksız fiil) ortaya çıkan muarazanın giderilmesi için tüm delillerin toplanarak, hasıl olacak sonuca göre ihtilafın halli gerekirken, bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile bozulmuş; mahkemece, bozma kararına uyularak yargılamaya devam olunmuş, davalı aralarında ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ancak kendisinin alacağı olduğunu belirtmiş, mahkemece delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır....

                sıfatının 3. kişilere geçmeyeceğini ileri sürerek, yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu