Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

------- Esas sayısı ile açılan şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davasında davacının davalı şirketin temsil ve ilzama yetkilisi olduğundan bahisle şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir....

    . - DAVA : Ticari Şirket feshi ve Ortaklıktan Çıkma DAVA TARİHİ : 02/02/2018 KARAR TARİHİ: 30/06/2021 YAZIM TARİHİ : 05/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket feshi ve Ortaklıktan Çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı şirketin %42,5 oranında ortağı olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 1963 yılından beri Bursa'da gıda sektöründe faaliyette bulunduğunu, davacıya davalı şirket ve ortakları tarafından şirketin ticari faaliyetleri hakkında bilgi verilmediği, TTK'nun azınlık olarak kendisine sağlamış olduğu haklarının kullanılmasının engellendiğini, bu sebeple davacı ile davalı şirket arasında hukuki ihtilaf yaşandığını, taraflar arasında devam eden davalar bulunduğunu, davacının ortağı bulunduğu şirketten hiçbir kar payı da almadığını, müvekkilinin bu girişimlerinin sonuçsuz kalması ve taraflar arasında yaşanan hukuki sürecin taraflar arasındaki güven ilişkisini zedelediğini belirterek, davalı...

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca şirketin feshi yönündeki talebin somut verilere göre yerinde olmadığı, davacının kar payı talebinin 2001 tarihinden itibaren başlaması sebebiyle ilk 5 yıllık dönem için zamanaşımı itirazının yerinde olduğu, TTK 533/2 maddesi gereği de çıkma ve kâr payı karar tarihine en yakın tarih esas alınarak hesaplandığından faize hükmedilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle 13.127,15 TL kâr payı 89.752,41 TL çıkma payı olmak üzere toplam 102.879,56 TL bedelin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine ve davacının ortaklıktan çıkmasına dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar dairemizce taraflar yararına bozulmuştur. Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekilleri HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekilinin çıkma talebinin kabulü yönünde beyanı bulunduğunu, genel kurulun yasal zorunluluğa rağmen toplanmadığını, ortaklığın işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi verilmemesinin çıkma yönünden haklı sebep teşkil ettiğini, haklı nedenle ortaklıktan çıkma ve haklı nedenle fesih sebeplerinin oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; davalı şirketin ortağı olan davacının şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmasına izin verilmesi, kar payı ve ortaklık payı alacağının tahsili, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde şirketin feshi istemine ilişkindir....

        düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceğini düzenlendiği, Davacı kurumun, davalı şirkette %2 pay sahibi olduğu, 6102 sayılı Kanun m.531 gereği şirketin feshini talep etme hakkının sermayenin en az onda birini temsil eden hak sahiplerinde olduğu, davacının şirketin feshini de talep etmediği, şirket ortaklık payının ödenerek şirket ortaklığından ayrılmayı talep ettiği, davacının, davalı şirketin feshini talep etmiş olması halinde 6102 sayılı Kanun m.531 gereği ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin de değerlendirilebileceği ancak davacının şirketin feshi talebi olmadığından ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilememiş olup hukukumuzda bahsi geçen hüküm dışında Anonim Şirket ortaklığından ayrılma müessesi düzenlenmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verildiği görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, Davalı vekilinin...

        TTK'unun 638. maddesinde, "Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.", şeklinde düzenlemeler mevcuttur. Bilindiği üzere limited ve anonim şirketlerde, şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/605 Esas KARAR NO : 2023/94 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 27/10/2020 KARAR TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan 27/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ticaret sicil memurluğunun ... sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, şirketin kurulduğu dönemden bu yana aktif olarak herhangi bir faaliyet gerçekleştirmediğini, anonim şirketlerde haklı feshini düzenleyen 6102 s.y. TTK.531 maddesi hükmü kapsamında şirketin feshi davasının açılabilmesi için haklı nedenlerin varlığının gösterildiğini, şirket ortağı ve şirketi münferiden imzayla yetkili ...'...

            Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş bozma ilamına uyulması ile ortaya çıkan usulü müktesap haklar da gözetilerek davacı ortakların pay bedellerinin hükme en yakın tarihteki gerçek değerinin tespiti ile davacı ortaklara ödenmesine ve bu suretle ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmesi olup, bozma ilamına aykırı şekilde şirketin feshine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacılar yararına bozulması gerekmiştir. (3) Asıl dava, şirketin haklı nedenle feshi veya davacı ortakların, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerleri ödenmek suretiyle şirket ortaklığından çıkarılmalarına karar verilmesi; birleşen dava ise ortaklıktan çıkmaya izin ve çıkma payı alacağı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 166. maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür....

              Davacının, davalı şirketteki payı, sermayenin onda birini bulmadığından, anonim şirketin feshini isteme hakkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının anonim şirketin feshi istemli davada aktif husumeti bulunmamaktadır. Anonim şirket ortaklığından çıkma ise, Türk Ticaret Kanununda düzenlenmemiştir. Limited şirkete ilişkin ortaklıktan çıkmaya ilişkin hükümlerin anonim şirketler hakkında uygulanması mümkün değildir. Bu haliyle, anonim şirket ortağı davacının ortaklıktan çıkma talebi yönünden İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı taraf, şirkete kayyım atanmasını da talep etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nda, anonim şirketin münfesih olma durumlarının ortaya çıkması halleri dahil şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin herhangi bir düzenleme yoktur. Zira şirketin genel kurul tarafından seçilen yönetim kurulu tarafından idare olunması esastır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun 427/4....

              Tüm dosya kapsamı ile davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması karar verilmiş, yapılan inceleme sonucu 16/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu düzenlenmiştir. 09/03/2023 tarihli duruşmada davacının çıkma payı hakkını saklı tutarak ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğunu, ancak genel kurul kararlarının iptali talebinden feragat ettiğini, ortaklıktan çıkma talebi yönünden karar verilmesini beyan ve imza ettiği, davalı vekilinin ise aynı tarihli duruşmada davacının ortaklıktan çıma talebini kabul ettiklerini, diğer davacı talepleri yönünden davanın reddini talep ettiklerini beyan ve imza ettiği, davalı vekilinin vekaletnamesinin tetkikinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla HMK 307,308 ve 309'ncu maddeleri uyarınca davadan feragat ve davayı kabul davaya son veren taraf işlemi olduğundan davacının çıkma payı hakkını saklı tutarak ortaklıktan çıkmasına ilişkin talebinin davalı vekilinin kabul beyanı nedeni ile bu talep yönünden...

                UYAP Entegrasyonu