Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. Limited şirketlerde, şirketten tahsil imkanı kalmayan kamu alacağı için şirket ortağının sermaye hissesi oranında ikinci derecede sorumluluğu söz konusudur. Limited şirket pay sahipliğinden kaynaklanan hak ve borçlar, pay sahibine değil, paya bağlanmıştır. Başka bir ifade ile pay, pay sahipliğine bağlı hak ve borçların birliğidir. Paylar sabit, bunların sahipleri değişkendir. Bir payı devreden ortak, o paya bağlanan hak ve borçları bütünüyle devralan ortağa geçirmiş olur. Bir payı devralan ortak ise, devraldığı paya ait bütün hak ve borçları yüklenmiş olur....
Davalılar, davacı ile şirket arasında sözleşme imzalandığını, davacının işin finansmanını üstlendiğini ancak bu taahhüdünü tam olarak yerine getirmediğini, işin tamamen bitmediğini ... ve vergi ilişiğinin kesilmediğini, davacının ne kadar katkıda bulunduğunu açıklaması gerektiğini, yapılan işten zarar edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının kar payını fazlası ile aldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan kar pay alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirket adına diğer davalı ... ve dava dışı iki ortak arasında 2008/5842-13727 25.10.2002 tarihinde imzalanan protokol başlıklı adi ortaklık sözleşmesine göre , davalı şirketin ......
CEVAP: Davalı vekili; şirket kayıtlarında ortak görünen davacının, bugüne kadar şirket lehine herhangi bir emek sarf etmediğini, buna karşılık davacının kâr payının kendisine ödendiğini ve buna ilişkin vergi ödemelerinin de şirket tarafından davacı adına yapıldığını, kâr payı alacağının belli ve davacı tarafından biliniyor olması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, şirketin 2013 yılında zarar etmiş olması nedeniyle bu yılın da dikkate alınması gerektiğini, davacının ortaklık haklarından doğan alacaklarının davacı adına yapılan vergi ödemeleri ile ve şirket ve çalışanları tarafından elden ödeme suretiyle ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/450 Esas KARAR NO :2022/17 Karar DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:05/07/2021 KARAR TARİHİ:17/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı şirkette sahibi olduğu nama yazılı hisse senetlerine dayalı olarak 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK.) m. 19 ve Kâr Payı Tebliği (TI-19.1) doğan temettü alacağı hakkımızın davalı şirketin elde edilen karından “kanun ve ana sözleşme gereği ayrılması gereken yasal miktarlar ayrıldıktan sonra” geriye kalan miktardan müvekkilimin payına düşen bölümün hesap edilerek ... 13.Noterliği'nin 11 Mayıs 2021 tarihli ve ... yevmiye no'lu ihtarnamesi tarihinden itibaren reeskont faizi ile beraber müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini...
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacıların murisinin, davalı şirkette hisse senedi sahibi olduğunu, muris vefat ettikten sonra davacılara düşen kar payının mirasçılara ödenmediğini, davacıların birikmiş alacağının sonradan öğrendiğini, bunun üzerine Kayseri ... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarının durumu davalı şirkete bildirdiğini, ancak başvurudan sonuç alınamadığını, konuya ilişkin Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... Esas ......
Esas KARAR NO :2022/529 DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:22/10/2021 KARAR TARİHİ:07/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ..., 24.06.2008 tarihinde kumaş toptan ticaret ve şehir içi banliyö ve kırsal alanda kara yolu ile personel, öğrenci ve benzeri grup taşımacılığı olarak kurulmuş iki ortaklı bir şirket olduğunu, şirketin kuruluş sermayesi 500.000-TL olup %50 hisse müvekkil ... ve %50 hisse davalı ...'a ait olduğunu, davalı ... aynı zamanda şirket kurulduğu günden bu güne kadar münferit imza ile şirketin tek yetkilisi olduğunu, şirket hisselerini bila bedel ortağına devretmesi yönünde baskı görmesi, şirket hakkında bilgi alma hakkının kısıtlanması, şirket yöneticisi olan diğer ortak davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ...ile davalılar vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Dava, çıkma payı alacağının tahsili ve ortaklık ödemesi ile ilgili verilen, davalı birlik tarafından icraya konulan senetlerden dolayı ortaklığın sona ermiş olmasına dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....
UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ... ve ... takip numaralı ödeme emirlerinin, kanuni temsilcilik sıfatının sona erdiği hususu 02/05/2008 ve 16/04/2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen ... ve ... 'nın ikamet adresinde 11/07/2013 ve 15/11/2013 tarihlerinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1134 Esas KARAR NO : 2022/966 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/10/2017 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin eski ortağı olan dava dışı----- bir kısım payını ------.Noterliği'nin 17.04.2014 tarihli, ------ yevmiye numaralı hisse devir senedi ile 95.000,00 TL bedel ile satın aldığını, müvekkili şirkete ortak olduktan sonra özverili bir şekilde çalışarak üzerine düşen gayretleri yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin şirkete ortak olmasından bu yana herhangi bir kar payı verilmediğini, çalıştığı mesai ücretlerinin de düzenli olarak ödenmediğini, talep edilen söz konusu kar paylarının şirket müdürü davalı------- tarafından şifahi gerekçelerle müteaddit defalar ertelendiğini, bunun...
Kanuni temsilcilerin asıl mükellef dışındaki diğer sorumlulardan talepte bulunabilmesi için öncelikle bu kamu alacağının asıl yükümlüden tahsilinin mümkün olmaması gereklidir. Zira asıl yükümlüsünden tahsili mümkün olduğu halde bu alacağı kamu idaresine ödeyen kanuni temsilcilerin, asıl yükümlü dışındaki diğer sorumlulardan rücuen talepte bulunmaları mümkün değildir. Ödenen kamu alacağının asıl yükümlüden tahsil imkanı bulunmadığı anlaşıldıktan sonra, diğer yükümlülerden rücu oranının ne olacağı konusunda ise bir ayrıma gidilmelidir. Buna göre limited ve kolektif şirketlerde temsilcilerin kamu alacaklarından sorumluluğu ortaklık sıfatına bağlı olduğundan, bu kişilerden ancak ortaklık payları oranında rücuen talepte bulunulabileceği kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle limited ve kolektif şirketlerde kamu alacağından her ortak kendi payı oranında sorumlu olup bu payı haricindeki ödediği kısım için diğer ortaklara rücu edebilir....