Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.12.2012 tarih ve 2011/496-2012/237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, emekli gümrük müşaviri olan davacının %1 ortağı bulunduğu davalı şirketin ortaklık hesabından başka şirketin yapacağı tüm gümrük işlemlerinde şirketi imza ile temsil edeceğinden, şirket ile davacı arasında imzalanan 24.06.2010 tarihli ortaklık sözleşmesinin 4. md. uyarınca aylık 4.000,00 TL ortaklık payı ücretinden bir kısmının ödendiğini, bakiye alacağın tahsili talebiyle girişilen ilamsız icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %40'tan aşağı olmamak üzere...
08/03/2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kar payı dağıtımı ile ilgili olarak TTK'nın 470. maddesi uyarınca kar payı sadece safi kardan ve bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden dağıtılabileceğinden 30.582.869,29 TL tutarındaki 2010 yılı karından TTK hükümleri doğrultusunda 39.592.181,64 TL tutarındaki 2009 yılı zararının mahsup edilmesi gerektiği, genel kurul kararının TTK hükümleri doğrultusunda uygulanması sonucu fiilen dağıtılacak kar bulunmadığından bu hususun ortaklara bildirilmesine" yönünde karar alındığını, genel kurul kararına rağmen yönetim kurulunun bu şekilde karar alamayacağını, kar payı dağıtımının genel kurulun yetkisinde olduğunu, kar payı dağıtımı kararı doğrultusunda müvekkilinin hissesine düşen kar payı alacağının tahsili için Ankara 26....
den olan alacağının tahsili için icra takibi yaptığını, borçlunun itirazı üzerine açılan dava sonucunda 59.885 TL üzerinden takibin devamına karar verildiğini, takibin kesinleşmesi ile borçlunun davalı şirketlerdeki ortaklık payı üzerine haciz konulduğunu, davalı şirketlere ve diğer ortaklarına fesih ihbarında bulunulmasına rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek, TTK.’nın 522 maddesi uyarınca davalı şirketlerin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirketler vekili, davacının alacağının gerçek olmadığını, davacı ile borçlu ortağın işbirliği içerisinde olduklarını savunmuştur. Birleşen dosyada davalı şirket vekili, asıl davada davalı şirketlerin fesih ve tasfiyesini istemiştir. Birleşen dosyada davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davalı .... Ltd. Şti.'...
Kanuni temsilcilerin asıl mükellef dışındaki diğer sorumlulardan talepte bulunabilmesi için öncelikle bu kamu alacağının asıl yükümlüden tahsilinin mümkün olmaması gereklidir. Zira asıl yükümlüsünden tahsili mümkün olduğu halde bu alacağı kamu idaresine ödeyen kanuni temsilcilerin, asıl yükümlü dışındaki diğer sorumlulardan rücuen talepte bulunmaları mümkün değildir. Ödenen kamu alacağının asıl yükümlüden tahsil imkanı bulunmadığı anlaşıldıktan sonra, diğer yükümlülerden rücu oranının ne olacağı konusunda ise bir ayrıma gidilmelidir. Buna göre limited ve kolektif şirketlerde temsilcilerin kamu alacaklarından sorumluluğu ortaklık sıfatına bağlı olduğundan, bu kişilerden ancak ortaklık payları oranında rücuen talepte bulunulabileceği kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle limited ve kolektif şirketlerde kamu alacağından her ortak kendi payı oranında sorumlu olup bu payı haricindeki ödediği kısım için diğer ortaklara rücu edebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/85 Esas KARAR NO: 2023/131 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 03/02/2023 KARAR TARİHİ: 15/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ---Maddesi gereğince ----- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili--------Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....
İbraz edilen kök ve ek bilirkişi raporunda güncel rayiç değerler üzerinden ve somut, aksi kanıtlanmamış davalı şirketin mali kayıtlarına göre, karar tarihine en yakın ortaklıktan çıkma payının hesapladığı davacıların davalı şirketin 31/12/2021 tarihli rayiçi öz varlık toplamı olan 8.693.249,90-TL nin sermaye payları olan 0.1250'sine tekabül eden 1.086.656,24-TL'si ortaklık paylarını talep edebilecekleri buna göre 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. TTK 616/1-e maddesi gereğince kar payı dağıtılmasında yetkili organ olan genel kurulda kâr payı dağıtılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadan kâr payı dağıtılması da mümkün değildir. Davalı şirketin kâr payı dağıtmasına yönelik alınmış bir genel kurul kararı olmadığından kar payı talebine ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Dış Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan 2004 ila 2006 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekline göre 06/06/2008 tarihine kadar ortaklar için öngörülen sorumluluk ortaklık sıfatına ve payına bağlı bir sorumluluk olduğundan ortaklık payını devreden ortağın gerek devirden önceki gerek devirden sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı, 13/02/2006 tarihli hisse devri ile şirket ortaklığı sona eren davacının dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağından sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir....
N.31/1 İnegöl/ BURSA DAVA : Kar Payı Alacağının Tahsili DAVA TARİHİ : 23/01/2023 KARAR TARİHİ : 25/01/2023 YAZIM TARİHİ :26/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket ortaklık payı alacağının tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ... Koltuk Teks.İnş.Nak.Truzim İhracaat İthalat San.Tic.Ltd.Şti.'nin %25 hissedarı olduğunu, davalıların da %25 hissedar olduklarını, müvekkilinin yıllarca şirket için emek verdiğini davalı ...'...
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/01/2018 KARAR TARİHİ : 06/04/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili kaynaklı Ticari Şirket davasıdır. Yargılamada Mustafakemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yargılama devam ederken Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararı ile Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı çerçevesinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiği gerekçesiyle dosyanın mahkememize devredilerek gönderilmesine karar verilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararında 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulamanın başlamasına karar verilmiştir. Mustafakemalpaşa 1....
Dosyanın incelenmesinden; 9.1.1989 günlü beyanname kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 213 sayılı Kanunun 10'uncu maddesine göre değil, 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını diğer ortağa devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluktur. Bir başka anlatımla ortaklık payı kimde ise, sorumlu o kişidir....