Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/550 Esas KARAR NO : 2022/628 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/10/2021 KARAR TARİHİ : 05/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 233 sayılı KHK ile kurulmuş sermayesinin tamamının devlete ait 4046 sayılı yasa kapsamına alınmış (özelleştirme) kamu kurumu olduğunu, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 03/02/2017 tarih 2017/3 sayılı kararı ile müvekkili kuruluş sermayesinde bulunan %49 oranında hissenin 19/08/2016 tarih ve 6741 sayılı Kanunun 4.maddesinin a bendi uyarınca ......

    İlk Derece Mahkemesi tarafından; "Davacı ile davalı arasında 18.02.2005 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereği her iki tarafın eşit oranda hissedar oldukları ve davacı tarafın ortaklık payı için toplam 40.000,00 USD ödeyeceği, davalının dava konusu iş yerini kapattığını beyan etmesine karşılık dosyaya sunulu kesin bir kapanış tarihinin davacı tarafından da belirtilmediği, davacı tarafın sermaye payı tutarı olarak 25.000,00 USD alacağının olduğu, davacı tarafın bu tutarda alacaklı olduğunun davalı tarafın da kabulünde olduğu, davalı tarafından sunulan muhtelif elektrik, su ve vergi borçlarına ilişkin borcun dava konusu iş yeri ile ilgili olup olmadığının anlaşılamadığı, 25.000,00 USD'nin dava tarihindeki TC Merkez Bankası döviz alış kurundan karşılığının 62.240,00 TL olarak hesaplandığı, taraflar arasında adi şirket sözleşmesi imzalanmasına rağmen herhangi bir tasdik ve sicil işleminin gerçekleştirilmemiş olduğu, taraf isimlerine ve ortaklığa ait Vergi Dairesi ve...

    Asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; bozma ilamındaki gerekçe ve bozma ile taraflar lehine doğan usulü müktesap haklar gözetildiğinde davanın kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, her ne kadar çıkma payı alacağı 93.769,60-TL olarak hesap edilmiş ise de, dava dilekçesi ile davacının 50.000,00-TL çıkma payı alacağının talep edildiği gözetilerek, taleple bağlı kalınmak sureti ile 50.000,00-TL çıkma payı alacağının bozma öncesi karar tarihi olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Dosya içindeki delil ve belgelerden, dava konusu 32440 ada 32 parselin imar ıslah planı uygulaması sonucu oluştuğu, bu uygulama sırasında Düzenleme Ortaklık Payı için (0) sıfır oranının gösterildiği, daha sonra 1997 yılında yapılan imar uygulaması sırasında 34 m²'lik kısmın Düzenleme Ortaklık Payı olarak kesildiği ve davanın bu 34 m²'lik kısım için açıldığı anlaşılmıştır. 3194 sayılı İmar Yasasının 18/6. maddesi uyarınca, herhangi bir parselden bir defadan fazla Düzenleme Ortaklık Payı kesilemez. Dava konusu taşınmaz, 1986 yılında parselasyona tabi tutulmuş ve DOP oranı sıfır olarak gösterilmiştir. Bu nedenle ikinci kez imar uygulamasına tabi tutularak 34 m2'lik kısmın Düzenleme Ortaklık Payı olarak kesilmesi yasaya aykırı olduğundan, bu kısma kamulaştırmasız el atıldığının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması sonucu fazla kesilen Düzenleme Ortaklık Payı nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın görev yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması sonucu fazla kesilen Düzenleme Ortaklık Payı nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere mahkemenin gerekçesine göre davalı idare vekilinin temyiz itrazı yerinde değildir....

          YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Asıl borçlu … Hazır Sıva Yapı Kimyasalları Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ve … takip dosya numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; şirket mal varlığından tahsil edilememesi üzerine, şahsi mal varlığından tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca davacı adına düzenlenen … tarih ve ...... ile ..... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davanın; davacının bir dönem ortağı olduğu … Hazır Sıva Yapı Kimyasalları Limited Şirketi'ne ait amme alacağının vadesi geçtiği halde şirket tarafından ödenmemesi ve şirket hakkında yapılan araştırma neticesinde şirkete ait mal varlığına rastlanılmaması üzerine, söz konusu amme alacağının tahsili amacıyla anılan şirketin bir dönem ortağı olan davacı adına düzenlenen … tarih ve ... ile ......

            Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin, davalı P… … TAŞ.nin anasözleşmenin 66. maddesine istinaden çıkarttığı 1700 intifa senedinden 53 adedinin sahibi olduğunu, davalının 1988 yılına kadar kurucu hissesine düşen kâr paylarını muntazaman ödediğini, bu tarihten sonra ise kâr payı dağıtılmayarak, kârın yedek akçelerle ayrıldığını, 24.12.2001 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile fevkalade ihtiyatlara ayrılan 1999 ve 2000 yılı kâr payından, kurucu hisse kâr payını ayırmadan tamamını sermayeye ilave ederek dolaylı olarak sermaye sahibi ortaklara dağıtıldığını, önceki yıllara ilişkin kâr payı alacağının tahsili amacıyla açılan davaların müvekkili lehine sonuçlandığını, 1999 ve 2000 yılı kâr yapı ve işlemiş faiz alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz...

              Botaş Boru Hattı Bölge Müdürlüğü personel taşıma servis işini yapacağını, başlangıç tarihinin 16.01.2016, süresinin 36 ay olarak belirlendiğini, ortaklıkta kendisinin %30, davalı şirketin %70 pay sahibi olduğunu, iş ortaklığı sözleşmesinde şirkete herhangi bir kâr payı verilmediğini, davalı şirket yetkilisi ...nın adi ortaklık şirket müdürü olmasından dolayı hak ediş miktarları hakkında bilgi edinemediğini, sözleşme kapsamında ödenen teminatın 150.000 TL'sini karşılamış olmasına ve fiilen de yapılan işin devam etmesine rağmen herhangi bir kazanç elde edemediğini, 16.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasına ait kâr payı alacağı talep hakkı doğduğunu ileri sürerek; iş ortaklığının tasfiyesine gidilmeden (adi ortaklık feshedilmeden) sadece ilk hesap dönemi için kâr payı alacağının tespiti ve bankalarda mevzuata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

                HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Vergi Mahkemesince her ne kadar, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine ilişkin olarak limited şirket ortaklarının 06/06/2008 tarihinden önceki dönemlere ait vergi borçları bakımından hukuken sorumlu tutulabilmeleri için borcun tahsili döneminde şirket ortağı vasfını taşımaları gerektiği, belirtilen tarihten önce hisselerini devretmeleri halinde ise sorumlulukları sona ereceğinden ilgili dönem borçlarından sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış ise de limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan söz konusu yasal düzenleme karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar da ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemeyeceğinden kamu alacağının...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yasaya aykırı olarak ikinci kez kesilen Düzenleme Ortaklık Payı bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, yasaya aykırı olarak ikinci kez kesilen Düzenleme Ortaklık Payı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece idari yargının görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca herhangi bir taşınmazdan bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınamadığı gibi, oranı da %40'ı geçemez....

                    UYAP Entegrasyonu