WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı bu taşınmazla ilgili Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/240 Esas sayılı dosyasıyla kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayeti açmıştır. Mahkemece davacının meskeniyet şikayeti tefrik edilerek Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/119 Esas sırasına kaydedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir....

Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesi tarafından ise; "Borç, aile mahkemesince takdir edilen nafakaya ilişkin ise de davalının borca, yetkiye ve faizede itiraz ettiğinden itirazın iptali davalarına bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava, nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; ... tarafından nafaka istemiyle ... aleyhine dava açıldığı, ... Aile Mahkemesinin 2014/178 E. - 2014/291 K. sayılı ilâmıyla dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 150.-TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacı M.. tarafından davalı hakkında nafaka alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının borca, yetkiye ve faize itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmaktadır....

      İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, takip dayanağı belge, "alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi" başlıklı olup, belgede borcun konusunun, borçlunun alacaklıya ödeyeceği tutarın ve ödeme günlerinin açıkça belirtildiği ve sözleşmenin taraflarca imzalandığı, borçlunun itiraz dilekçesinde belgedeki imzasına itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle takibe konu belge, mahkemece kabul edilenin aksine karşılıklı edimler yüklemeyip, yukarıda açıklandığı şekilde İİK.nun 68/1.maddesi kapsamında imzası ikrar edilen kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bir belgedir....

        Erguvan Konutları B Blok Daire 16 Yakuplu Büyükçekmece" adresine tebligat çıkarılmasını talep ettiği, çıkarılan ikinci ödeme emrinin 03.04.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilince icra mahkemesine sunulan 09.04.2012 tarihli dilekçede, yetkiye, borca ve zamanaşımına itiraz edildiği, mahkemece, yetkiye, borca ve faize itirazın süreden, zamanaşımına itirazın ise 3 yıllık süre dolmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. Alacaklı tarafın her zaman yeniden ödeme emri tebliğ hakkı bulunup, borçluya tebliğ edilen her ödeme emri ayrı bir itiraz hakkı doğurur. Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri çıkarılması ona yeni bir itiraz hakkı tanır(HGK. nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı)....

          İİK'nun 58/3. maddesi gereğince de; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulunun 2.2.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK'nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Bu durumda mahkemece; borçlunun, imzaya ve borca itirazından önce, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan ve olumlu ya da olumsuz karar verilmeden, imzaya itirazlarının incelenmesine geçilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2016 NUMARASI : 2016/875 ESAS - 2016/948 KARAR DAVA KONUSU : İ KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan takipte, takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, tüm borca ve fer'ilerine de itiraz ettiğini belirterek takibin durdurulmasına, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davacıya ödeme emrinin 01/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 08/09/2016 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar vermiştir....

              DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı, takibe konu senedin teminat olduğu olduğu iddiasıyla borca ve faize itiraz, alacak ipotek ile teminat altına alındığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağına yönelik şikayet istemine ilişkindir....

              E. sayılı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız İcra Takibine başlandığı, ancak borçlu borca itiraz etmiş olup ve hakkındaki takip durmuş olduğunu, bu nedenle borçlunun itirazının iptali için eldeki davayı açmak zorunluluğumuz hasıl olduğunu, davalı hakkında başlatılan ilamsız takip yasa ve sözleşmelere uygun olduğunu, davalı borca itiraz etmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple Haksız itirazın iptali ile kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebi ile davalı borçlunun %20 Tazminata mahkum edilmesini de talep ettiklerini, davalının takibe itirazı haksız olup, takibin devamı bakımından itirazının iptalini talep etmiş olduğu. Müvekkilinin alacağının tahsilinin teminat altında olmadığının aşikar olduğunu, bu nedenle davalının bütün menkul, gayrimenkul mallarına ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

                Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar borçlu şirket ve yetkilisinin yetkiye ve borca itirazı bulunmadığına ilişkin beyanı icra dosyasında mevcut ise de, bu beyanın fiili haczin yapıldığı esnada alınmış olmasına ve bu nedenle Mahkemece itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu