WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Keşan İcra Dairesinin 2022/2743 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu T3 03/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak borçlunun ödeme emrini tebliğ almadan önce 21/07/2022 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine 22/07/2022 tarihinde takibin durduğunu, borçlunun itirazının İİK.62/a hükmüne ve kamu düzenine aykırı olduğunu ve takibin kaldığı yerden devamını gerektiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden henüz itiraz hakkının doğmadığı için itiraz ve ödeme sürelerinin işlemeyeceğini, borçlunun haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin yasanın emredici hükümleri karşısında sonuç doğurmayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosya İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Dosyanın gönderildiği yetkili ... 32.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle borçluya yeni ödeme emri çıkartılmamıştır. Yetkili icra dairesinde borca yapılmış bir itirazda bulunmamaktadır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartı olup itiraz borca itiraz bulunmadığı halde devam eden takipte itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    Borçlunun imzaya itirazının kesin bir raporla sabit olması halinde, borca itirazının incelenmesine gerek yoktur. Zira üzerinde imzası bulunmayan bir senet borçluyu bağlamaz ve borçludan borca itirazını İİK'nın 169/a-1. maddesinde sayılan belgelerle ispatı istenemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesince borçlunun imza itirazı kabul edildikten sonra borca itirazının reddine karar verilmesinde isabet yoktur. Ne var ki davacı borçlu kararı istinaf etmediğinden borca itirazın reddine dair hüküm aleyhe istinaf bulunmadığından kaldırılmamıştır. O halde, davacının borca itirazı ile ilgili olarak mahkemece usul ve yasaya aykırı ve hatalı şekilde kurulan borca itirazın reddine dair hükümden dolayı davalı lehine tazminat verilemeyeceğinden davalının tazminat yönünden ileri sürdüğü istinaf sebep ve gerekçesi de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin kambiyo senetlerine özgü takibe, borca ve imzaya itiraz ederek 12.11.2010 tarihinde icra hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu 06.05.2010 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin kambiyo takibi olması sebebi ile itirazın reddine karar verildiği, buna göre davanın 5 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmektedir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2022/89 ESAS 2022/170 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 35.İcra Müdürlüğü 2021/14057 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine itiraz ettiğini, borca itirazının bulunduğunu, dava konusu senet borcunun ödendiğini, öncelikle tedbir kararı talep ettiğini, icra emrinin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Sayılı ilamının "...İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1.Cilt 1988- sh.242 ve devamı) olup, süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir..." şeklinde olduğu, somut olayda, davalı tarafça Silivri İcra Müdürlüğü 2022/445 Esas numaralı icra dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, davacının her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz etmiş ise de; dava dilekçesinde sunulan eklerin davasını ispatlar nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık borca itiraz isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Aksaray İcra Müdürlüğü dosyasında davacı borçlular icra dosyası kesinleştiğinde mirası hukuken reddettiklerini, davalılar mirası reddettikleri halde ödeme emri kendilerine tebliğ edilmesinde mirası reddettikleri gerekçesi ile borca itiraz etmediklerini ve takibin kesinleşmesine sebebiyet verdiklerini, davacı borçlular takip başlatığından mirası reddettiklerini bilmekte olup bu hususa göre hareket ederek ödeme emrinin tebliği ile mirası reddettiklerinden bahisle borca itiraz edebilecekken borca itiraz etmediklerini takip kesinleştikten sonra kötü niyetli olarak şikayet yoluna başvurduklarından davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacının itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiğinden davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir....

        Başvuru bu haliyle İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Somut olayda borçlu tarafından dosyaya sunulan ve alacaklı tarafından imzası inkar edilmeyen 10.01.2014 tarihli ödeme belgesinde, “31.03.2014 tarihli senete mahsuben, tutarı 20.000 TL” açıklaması olduğu, bu durumda ödeme belgesinin borca itirazı kanıtlamaya yeterli ve dolayısıyla İİK.nun 169/a-1 maddesine uygun nitelikte belgelerden olduğu görülmektedir. Öte yandan imzayı kabul eden alacaklının, ödeme belgesinde tahrifat yapıldığı iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, icra mahkemesi dar yetkili mahkeme olup, borca itiraz halinde ancak İİK'nun 169/a maddesi uyarınca inceleme yapabilir. O halde mahkemece borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....

          UYAP Entegrasyonu