Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 12. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi olup, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz dilekçesi verilmesi üzerine Mahkemece temyiz dilekçesi CMK'nın 264/2 maddesi uyarınca itiraz dilekçesi olarak değerlendirilip sanık müdafii tarafından verilen itiraz dilekçesiyle birlikte itiraz merciine gönderildiği, farklı düşünce ile de 03/04/2015 tarihinde temyiz isteğinin reddine karar verildiği ve Cumhuriyet savcısı tarafından red kararının temyiz edildiği, itiraz üzerine merci Bursa 3....

    "İçtihat Metni" sayılı kararı onayan Daire’nin 21/11/2016 gün ve sayılı kararı aleyhinde ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş, mahkemece bu istemin kabul edilmesi üzerine borçlu vekilince ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ve mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karar, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 21.11.2016 günlü ilamı ile değişik gerekçeyle onanmıştır. İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz hususunu düzenleyen İİK’nın 265. maddesinin son fıkrasında, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu, ancak temyiz incelemesi sonucu verilen kararın kesin olduğu düzenlenmiştir....

      Mahkemece, toplanan delillere göre; İİK'nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin sayıldığı, itiraz eden borçlu vekilinin itirazının İİK'nun 265. maddesinde belirtilen hususlara ait olmadığı, sözleşmeye göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, dava konusu alacağın rehinle de temin edilmediği gerekçeleriyle itiraz eden borçlu vekilinin yetki itirazı ve şartları oluşmayan ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        KARAR Dosyanın incelenmesinde, ihtiyati tedbir isteğinin mahkemece kabul edildiği, davalının tedbir kararına itiraz ettiği ve ancak mahkemece davalının itirazı konusunda karar tesis edilmeden dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği anlaşılmakta isede, HMK.'nun 394. maddesi uyarınca aleyhine tedbir kararı verilen kişinin tedbire itiraz etmesi üzerine mahkemece itiraz konusunda karar verilmesi gerekir. İtiraz üzerine verilen karara karşı ise Yargıtay nezdinde kanun yoluna başvurulur. Temyize konu olayda, aleyhine tedbir kararı verilenin tedbir kararına itiraz etmesi üzerine, mahkemece itiraz üzerine karar verilmesi gerekirken, karar verilmeden dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği anlaşıldığından, itiraz üzerine karar verilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu kararlara karşı tebliğini izleyen günden itibaren onbeş gün içerisinde İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir." hükmüne yer verilmiştir. İtirazen incelenen kararın, davacının vasisine 30/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Kanun'da öngörülen on beş günlük itiraz süresinin geçmesinden çok sonra 03/05/2021 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile karara itiraz edildiği görüldüğünden, süresinde olmayan itiraz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; itiraz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, kesin olarak, 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Müvekkilin alacaklı görünen kişiye 42.269,10 TL borcu bulunmakta olup bu bedel dışında talep edilen alacak miktarına da itiraz ediyoruz. Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl alacağa itiraz edilen ilamsız takipte işlemiş bulunan faize ve faiz oranına da ayrıca itiraz ediyoruz. Borcu kabul etmemekle birlikte müvekkilin temerrüdü de söz konusu değildir. Bu nedenle işlemiş faiz talebi haksız ve kötüniyetlidir. Asıl alacağa işlemiş faize borca ve tüm fer'ilerine itiraz ederiz....

              Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan incelemede, ihtiyati hacze itirazın yasal süresi içinde yapıldığı, yetki itirazının yerinde olmadığı, 29.04.2010 tarihli sözleşmede itiraz edenin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı buna göre itiraz edenin bu sözleşmedeki yetki şartına dayanmasının mümkün olmadığı, ihtiyati hacze itiraz eden tarafça ileri sürülen itiraz nedenlerinin, İİK'nın 265. madde hükümlerinde öngörülen itiraz nedenlerine uygun bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 30.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, dosya arasında bulunan borçluya ait bila tarihli itiraz dilekçesine icra müdürlüğünce alındığını gösteren havale tarihi işlenmediği, yine icra müdürlüğünce 11.12.2012 tarihinde, 09.11.2012 tarihli haciz kararının verildiği sırada dosya içeriğinden itiraz dilekçesinin anlaşılamayan şekilde alındığı veya düştüğü belirtilip, borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen üzerinde yalnızca alındı kaşesi bulunan itiraz dilekçesi suretine itibar edilerek itiraz dilekçesinin süresinde alındığı kabul edilip takibin durdurulduğu, borçlu tarafından icra müdürlüğünün 11.12.2012 tarihli kararı ile süresinde verildiği kabul edilen itiraz dilekçesinin, kanunda öngörülen sürede verildiğine ve icra tutanağına geçirildiğine dair kayıt bulunmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlu tarafın itiraz dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilip takip durdurulamaz....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Denetime olanak sağlanması bakımından dosya içerisinde ve UYAP ortamında yer almayan; -Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüer hesap raporu ile taraflara tebliğ belgelerinin ve varsa tarafların rapora itiraz dilekçelerinin, -İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüer hesap raporu ile taraflara tebliğ belgelerinin ve varsa tarafların rapora itiraz dilekçelerinin, -Davacı vekilinin bu raporlara istinaden Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti aşamasında sunduğu talep artırım/ıslah dilekçelerinin, davalı tarafa tebliğ belgelerinin ve varsa itiraz dilekçelerinin dosya içerisine alınması, sonrasında temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın (Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere) saklayan mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi İTİRAZ : İdari para cezasına itiraz HÜKÜM : İtirazın reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 29.maddesi uyarınca idari para cezasına itiraz üzerine sulh ceza mahkemesince verilen kararlara karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi mümkün olmadığından temyiz talebinin itiraz olarak kabulü ile buna göre işlem yapılması gerekirken, süresinden sonra yapıldığından bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan mahkemenin temyiz talebinin reddi kararı kaldırılarak gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu