WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2010/2295 sayılı dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminde bulunulduğu, Mahkemece zamanaşımının takibin kesinleşmesinden önce gerçekleştiği 5 günlük itiraz süresinin geçirildikten sonra dava açılması nedeniyle İİK'nun 33/a maddesi gereğince davanın reddine karar verildiği kararın taraflar adına vekillerinin istinaf başvurusundan feragati sonrası 24/11/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince aynı konuda derdest şikayet ve verilmiş bir karar bulunduğu gerekçesine dayanılmış ise de, derdest olduğu kabul edilen yine aynı Mahkemenin 2021/1428 E ve 2021/1287 K sayılı dosyasında; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Buna göre; her iki şikayetin konularının farklı olması sebebiyle derdestlik söz konusu değildir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması davası açıldığı, Mahkemece icra dosyasında yapılan en son işlem ile dosyanın yenilendiği tarih arasında üç yıl geçtiğinden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair hükmün, davalı vekili olan sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliğ edilmesine rağmen taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 28.10.2011 tarihinde kesinleştiği, Sanık tarafından icra takibinin alacaklısı olan katılanın vekili sıfatıyla 19.07.2012 tarihinde borçlu aleyhine Aydın 2. İcra Müdürlüğünün 2012/9612 esas sayılı dosyasında “İcranın geri bırakılması sebebiyle temel ilişkiye dayalı alacak talebi” açıklaması ile söz konusu bonoya dayanarak ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu somut olayda, sanığın Aydın 2....

    Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında itirazın iptali davası görüldüğünü, davanın kesinleştiği, takibin ilam vasfına kavuştuğunu, ilamlı alacak haline gelen takip alacaklarında genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolmadığını, icra takibinden sonra zamanaşımı sebebiyle takibin geri bırakılması talebi dinlenemez olduğunu, bono yönünden verilen kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1 maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 17....

      Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava İİK 33/a maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararın itiraz davası olup, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile davalı aleyhine başlatılan icra takibinde takip dayanağı çekleri davacı şirket 3. şahıstan ciro ile devraldığından, taraflar tacir olup temel ilişki bakımından ihtilaf bulunmadığından ve de uyuşmazlığa Ticaret Kanununun kambiyo senetlerinde zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğinden kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay kanunun 14.maddesi uyarınca 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13.02.2014 tarihli, 2013/96 E.- 2014/100 K. sayılı icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının, Dairemizin 02.10.2014 tarihli, 2014/20369 E.-23244 K. sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme başvurusunun da yine Dairemizin 09.03.2015 tarihli, 2014/34023 E.- 2015/5105 K. sayılı kararı ile reddedilerek mahkeme kararının kesinleştiği görülmektedir.Bu durumda, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi ... Adalet Komisyonu Başkanlığı'nın kararı uyarınca, ... 22. İcra Müdürlüğü’nün 2002/533 Esas (yeni 2009/4094 Esas) sayılı dosyası ile ilgili karar verilmek üzere dosya kendisine gönderilen mahkemece yapılacak iş, kök dosya ile ilgili olarak kesinleşen ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13.02.2014 tarihli, 2013/96 E.-2014/100 K. sayılı icranın geri bırakılmasına ilişkin kararı dikkate alınarak, şikayet konusu devam eden dosyada da icranın geri bırakılmasına karar vermekten ibarettir....

            Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar, bono vasfı taşıyan takip konusu senet yönünden üç yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmemiş ve 20.03.2009 tarihinde menfi tespit davasının açılması ile zamanaşımı kesilmiştir. Sözkonusu davanın kesinleşmesinden sonra zamanaşımı işlemeye başlayacağından şikayet eden borçlular hakkında zamanaşımının oluştuğunun kabulü mümkün değildir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından senede dayalı olarak genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, zamanaşımı nedeniyle İİK.'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibin genel haciz yolu ile takip olduğu, zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır....

                Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......

                  UYAP Entegrasyonu