O halde mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : .Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/784 E. sayılı ilamı ile verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece bononun 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve anılan sürenin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davacı tarafça alacağın ilama dayalı olması nedeniyle 10 yıllık süreye tabi olması gerektiğinin savunulduğu, fakat takibin bonoya dayalı yapılması karşısında davacının temel ilişkiyi ileri sürerek dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, yine İİK'nin 33/a-2 maddesi gereğince bonoya dayalı yapılan takipte zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerektiği, icra dosyasında yenileme öncesindeki son işlem tarihinin 10/10/2012 olduğu, dosyanın 09/06/2016 tarihinde yenilendiği, bononun tanzim tarihi 25/03/2011 olup, tanzim itibariyle 6762 sayılı TTK'nın uygulanması gerektiği, takip konusu bononun anılan kanunun 690. maddesi göndermesiyle 661....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2021 NUMARASI : 2020/651 ESAS - 2021/103 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 35....
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1 maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması İcra dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilinin 27.11.2012 tarihinde kendisine tebliğ edilen icra emrini iade ederek, borçlu asile tebliğ yapılmasını istediği, alacaklı vekilinin 18.12.2012 tarihinde borçlu asile icra emri tebliğini istediği, ancak, icra dosyası arasında anılan icra emrinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, borçlu asile 18.12.2012 tarihli alacaklı vekilinin talebinden sonra icra emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra icra takip dosyasının zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece icra takip dosyasındaki takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı dava dilekçesinde her ne kadar birden fazla icra takip dosyasına dayanmakta ise de bildirdiği dosyalardan sadece Söke İcra Müdürlüğünün 2005/3899 sayılı takip dosyasında alacaklı olduğu, sözü edilen bu dosyada ise mahkemece verilen bir icranın geri bırakılması kararı olmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı borçlu Teknosa tarafından dosyaya sunulan 04/04/2021 tarihli icranın geri bırakılması kararında açıkça "... Takibe konu ilamın icrasının teminatı ibraz eden davalı T3 yönünden istinaf incelemesi sonuna kadar geri bırakılmasına" denildiğinden icra dosyasındaki teminatın, paraya çevrilmesine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararında istinaf mahkemesi kararı yönünden temyiz incelemesi yolunun açık olması halinde karara yönelik icranın geri bırakılması hakkında verilen kararın temyiz incelemesi süresince de geçerliliğini koruyacağı yönünde kabul kararı verilmiş olsa da, bu kararın kabul edilemez nitelikte olduğunu, zira icranın geri bırakılması kararında istinaf incelemesi sonuna kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olup, takip dayanağı ilamda istinaf incelemesi sonuna gelindiğini, İzmir 28....
Somut olayda, ..., ... ve ...’nün 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu şirket vekilinin takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; İİK'nun 71 ve 33/a gereği şikayetin kabulüne karar verildiği, şikayet tarihi itibariyle borçlu şirketin 13.09.2011 tarihinde iflasının açıldığı, 30/09/2011 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği anlaşılmaktadır. İflasına karar verilen şirket medeni haklardan istifade ve medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmiş olmaz....
Davacılardan Nuri Demiraslan yönünden icranın geri bırakılması kararı verilmesi aşağıda açıklanan sebeple isabetli olmuş ise de, icranın geri bırakılması kararı verilmesi işlemiş faiz miktarına yönelik itirazın incelenmesine engel olmaz. Nuri Demiraslan'a gönderilen ödeme emrinin 21/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın yasal 5 günlük süre sona erdikten sonraki bir tarih olan 05/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşıldığından mahkemece, borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....