WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; somut olayda davacı her ne kadar takibin iptalini talep etmiş ise de takibin iptalinin en geniş talep türü olması, bu talebin davanın mahiyeti gereği icranın geri bırakılması talebini içerdiği ve icranın geri bırakılmasına karar verilebileceğinin açık olduğu, yine hacizlerin fekki talebi hakkında ise icra müdürlüğüne talep sonucunda değerlendirilecek bir husus olması nedeniyle hüküm kurmaya gerek görülmediği, bu nedenlerle davacının icranın geri bırakılması talebinin kabulüne karaır verilmiştir....

Somut olayda, ..., ... ve ...’... 26.11.2008 tarihinde dosya borcuna icra kefili oldukları, dava tarihi itibari ile de asıl borçludan bağımsız olarak kefil oldukları miktar kadar takip borcundan sorumlu olan icra kefilleri yönünden İİK’nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zaman zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir....

    İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03.05.2012 gün, 114-196 sayılı kararı ile İİK’nin 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir. İİK’nin 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 2004 sayılı yasanın 71/2, 33/2 ve 33/A’da zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması halinin düzenlendiğini, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceğini, mezkur icra takip dosyasında 24.3.2017 ile 24.12.2020 arasında geçen yaklaşık üç buçuk yıllık sürede senetlerin zamanaşımına uğramış olduğunu, mahkemece yukarıda bahsi geçen hususlar tespit edilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İzmir 16....

      İcra Hukuk Mahkemesine açılan şikayet davası sonunda mahkemenin 26.05.2015 tarih ve 2014/785 E-2015/472 K sayılı kararıyla dosyanın 3 yıldan fazla süre işlemsiz bırakılması nedeniyle İİK'nın 71/2- 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verildiği, icranın geri bırakılması tarihinden önce yapılan ihalenin ise Küçükçekmece İcra Hukuk Mahkemesinin 26.10.2005 tarih ve 2005/739 E. - 2005/1770 K. sayılı kararıyla feshine karar verildiği, davaya konu takipte bu icra dosyasına yapılan masrafların talep edildiği görülmüştür. Somut olayda; davaya konu senet 07.04.2002 vade tarihli olup, takip tarihi olan 10.02.2016 itibariyle senet alacağı ve işlemiş faiziyle ilgili zamanaşımı süresinin dolduğu, aynı doğrultuda icranın geri bırakılmasına karar verilen takip dosyasındaki masrafların yapıldığı tarih ile davaya konu takip tarihi arasında da zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmıştır....

      Evler Konut Yapı Koop. aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı bonolarda vade tarihinin 2008 olduğunu, icra takibinin ise 16/10/2015 tarihinde başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, bonolarda zamanaşımı süresinin üç yıl olduğunu, İİK 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca icra takibinin kesinleşmesinden sonra takip konusu bononun zamanaşımına uğramış olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemenin "3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu" gerekçesiyle İİK'nin 71. Maddesi yollamasıyla İİK'nin 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle davanın kabulüne, takibin icrasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konularında yapılan tespite göre, öncelikle "Zamanaşımının on yıl olduğunun ve zamanaşımı süresinin dolmadığının tespiti ile ... Mahkemesin ......

        İİK'nun 33/a maddesine göre, "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır." şeklinde düzenlenmiş olup, davacının kararın tebliğ tarihi olan 01/12/2020 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde genel mahkemelerde dava açma hakkı olduğu, eldeki davanın ise 24/12/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davanın süresinde açılmaması nedeniyle davacının davasının reddine..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı davacı süresinde istinaf etmiştir....

        Haciz talebi de bir icra takip talebi olduğundan haciz talebinde bulunulması ile zamanaşımı kesilir. Somut olayda ödeme emrinin 28/06/2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ödeme emrine itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin 17/01/2011 tarihinde borçlunun menkul mallarının haczi ve muhafazası için Orta İcra Müdürlüğü'ne talimat yazılmasını talep ettiği ve talep doğrultusunda işlem yapıldığı, haciz talebi ile zamanaşımının kesildiği, alacaklı vekilinin haciz talep tarihi olan 17/01/2011 tarihi ile yenileme talep tarihi olan 28/11/2013 tarihleri arasında üç yıldan fazla süre geçmediği ve zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile... (İcra Hukuk) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.02.2012 tarih ve 2011/67 E, 2012/10 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendinde yer alan “takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Hukuk Mahkemesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçesinde; ödeme emrinin şikayetçilerden ...'...

              UYAP Entegrasyonu