sayılı ilamı ile, "1.Şikayetin Kısmen KABULÜ İle; Davacı yana İ.İ.K. 36/1 md gereğince icranın geri bırakılması kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından süre VERİLMESİNE, 2.Taşkın haciz şikayetinin REDDİNE," karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İstanbul 14.İcra Müdürlüğü 2021/4582 Esas sayılı dosyasında icra takibi dayanağı senetlerin zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, icra dosyasında 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan önce alacaklı tarafından 11/01/2016 ve 09/04/2018 tarihlerinde icra takip işlemi yapıldığı, bu durumda takibin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından icranın geri bırakılması talebinin reddine, öte yandan dava ret edildiğinden takibin durdurulmasına ilişkin mahkememizin tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve icranın geri bırakılması talebinin REDDİNE" dair karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2016/9199 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olduğunu, bu dosyadan ödeme emrinin davacıya 21/11/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, takip türünın 10 örnek olup takip dayanağının bono olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde takip açıldıktan sonra takip konusu bononun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılması gerektiğini, takip dayanağı bonodaki imza davacıya ait olmamakla birlikte bu hususta ayrıca dava açma haklarını saklı tuttuklarını, açılan davanın İİK 33. Maddesine dayalı bir başvuru olup taleplerinin zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasını talebinden ibaret olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo hukuku bakımından şikayet ve İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte taraf olmayıp, takip devam ederken sonuçlanan ve bedele dönüşen tasarrufun iptali davası sonucu verilen kararla hakkında 24/03/2021 tarihinde ilamlı takip başlatılan tüzel kişidir. Bu durumda, davacının ancak hakkında takip başlatıldıktan sonraki işlemler hakkında, takibin niteliğine göre itiraz veya şikayet yoluna başvurabileceği tabiidir. Davacı hakkındaki takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olmadığından, bu takip yoluna özgü ve yalnızca takip borçlusu tarafından yapılabilecek kambiyo şikayeti ile kambiyo takibine konu çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması istemleri bakımından aktif husumeti bulunmamaktadır....
Sayılı dosyasıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin kesinleşmesinden sonra davalı tarafından 17.02.2012- 10.04.2013- 13.02.2014, 24.02.2014- 16.12.2014, 10.06.2019- 13.01.2020 tarihleri arasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunulmadığını ve takibin işlemsiz bırakıldığını, takibe konu çek ile ilgili 6 aylık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiğini, icra dosyasında alacaklının işlem tarihleri arasında geçen süre nazara alındığında, çek için kanunda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, icranın geri bırakılmasına, tüm hacizlerin kaldırılmasına, dosyaya ödenen bedel var ise müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 02/03/2009 düzenleme, 06/03/2019 vade tarihli 5.000 TL bedelli, 02/03/2009 düzenleme 01/05/2019 vade tarihli 10.000 TL bedelli 2 adet bonoya dayanarak 26/05/2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmış, davacı borçluya ödeme emri 08/06/2009 tarihinde tebliğ edilmiş, 23/06/2009, 03/05/2010 tarihlerinde haciz istenilmiş, bilahare dosya işlemsiz bırakılmış, 10/03/2015 tarihinde yenilenmiş, tekrar işlemsiz bırakılarak 13/12/2017 tarihinde yenilenmiş, davacı borçlu 30/12/2018 tarihinde açtığı dava ile takip sonrası zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulü ile icranın davacı borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı iddiasına dayanılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 6273 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de, çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının maaş kesintisinin düzenli olarak takip dosyasına ödenmesi nedeni ile zaman aşımının gerçekleşmeyeceğini, takip dosyasına yatan paranın kabulünün icra işlemi olarak nitelendirilmesi gerektiği borçlunun aradan uzun bir zaman geçmesinden sonra zaman aşımı itirazında bulunmasının zaman aşımı itirazından feragat olarak nitelendirilmesi gerektiğini, davanın dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddine, alacağın %20 inden az olmamak üzere tazminatın tahsiline ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;12.09.2013- 26.09.2016 tarihleri arasında bonoya ilişkin 3 yıllık zaman aşımı süresini kesen işlem yapılmadığı, maaş haczi kesintilerinin icra takip işlemi olmaması nedeni ile zaman aşımını kesmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, takip dosyasında alacaklı tarafından 17/12/2014 tarihinden takibin yenileme tarihi olan 20/08/2019 tarihine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından icra dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkemece zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....