İcra Hukuk Mahkemesinin 30.09.2014 tarih ve 2014/578–2014/878 sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Takibin iptali ile ilgili konular taraflar arasında tartışılması gereken hususlar olup, yukarıda yazılı fesih nedenleri arasında bulunmamaktadır. Nitekim somut olayda gözlendiği gibi, devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedenleriyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Bu nedenle mahkemece, ihaleden ve ihalenin feshine ilişkin bu dava açıldıktan sonra, takibin mahkeme hükmü ile ortadan kalktığından bahisle borçlunun ihalenin feshi talebinin reddi doğru değildir. Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi talepli şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili şikayet dilekçesinde belirtilen alacak kalemleri yönünden icra emrinin iptalini talep etmiş olup, İİK 33.madde kapsamında bir geri bırakma talebi bulunmadığından mahkemenin icranın geri bırakılması yönündeki hükmü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Mahkeme kararının alacaklı tarafından temyizine ilişkin 14.03.2016 havale tarihli dilekçenin incelenmesinde, “temyiz nedenlerimiz” başlıklı bölümde, ihtiyati haciz kararının ve takip talebinin, Uyap kayıtlarında iflas erteleme davası sırasında verilen tedbir kararınından önce olması nedeni ile şikayetin kabulüne dair kararın bozulmasının talep edildiği; ancak “sonuç ve istem” başlıklı bölümde “icranın geri bırakılması talebimizin kabulü ile; Yukarıda arz ve izah edilen ve Yüksek mahkemece re’sen gözönüne bulundurulacak sair nedenlerle Yerel Mahkeme kararının bozulmasına” şeklinde talepte bulunulmuş ise de, dilekçe içeriğinden şikayetin kabulü ve icranın geri bırakılmasına ilişkin mahkeme kararının, cevap dilekçesi ve açıklamalar doğrultusunda temyiz edildiği, “icranın geri bırakılması” isteminin maddi hataya ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda; ... ....
Maddesi gereğince düşmüş olan hacizlerin kaldırılması" talebine kadar borçlu müvekkili yönünden zamanaşımını kesen hiç bir işlemi bulunmadığını, yalnızca yenileme taleplerinin bulunduğunu, müvekkili yönünden 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek zamanaşımı itirazının kabulü ile İstanbul 34 İcra Müdürlüğü 2019/18055 Esas sayılı icra dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarla icra dosyasının hiç bir zaman takipsiz kalmadığını ve halen ayakta olan dosya alacağının zamanaşımına uğradığından bahisle icranın geri bırakılması talebiyle ikame ettiği davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/265 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, 2004 sayılı İİK 33/a maddesi uyarınca takip alacağı yönünden verilen icranın geri bırakılması kararına karşı 7 gün içerisinde genel mahkemede dava açılmaması halinde söz konusu zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kesinleşeceği ancak davalı takip alacaklısı tarafından Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/126 esas sayılı dosyasında verilmiş olan zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin taraflarına tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde 07/09/2021 tarihinde Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2021/265 esas sayılı dosya ile dava açtıkları, sıra cetvelinin düzenlenme tarihi itibariyle de söz konusu dosyanın derdest olduğu, bu haliyle davalı takip alacaklısının hacizlerinin devam ettiği, sıra cetvelinde davalı takip alacaklısına yer verilmesinin bu haliyle usul ve yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; borç senetle tanındığından zamanaşımı süresinin on yıl olduğunu, ibranamenin geçersiz olduğunu ileri sürmüş, daha sonra sunduğu dilekçe ile takibe dayanak bono hakkında ceza davasının bulunduğunu bu sebeple zamanaşımının işlemediğini ileri sürmüştür. Davalı Alican Ünlü istinaf dilekçesinde özetle; borç senetle tanındığından zamanaşımı süresinin on yıl olduğunu, ibranamenin geçersiz olduğunu ileri sürmüş, daha sonra sunduğu dilekçe ile takibe dayanak bono hakkında ceza davasının bulunduğunu bu sebeple zamanaşımının işlemediğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, zamanaşımı sebebiyle icranın geriye bırakılması istemine ilişkindir....
beyanla icranın geri bırakılmasını talep etmiştir....
DAVA: Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, dayanak ilama karşı istinaf yoluna başvurduklarını, icranın geri bırakılması için Müdürlükten mehil talep ettiklerini, mehil süresi içinde icranın geri brakılmasına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararını icra dosyasına sunduklarını, icranın geri bırakılması kararından sonra taraflarına, bakiye borç muhtırası gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek müdürlük işleminin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ilama dayalı alacak için süresinde borçlu kuruma başvuruda bulunduklarını, icra takibinin hukuka uygun olduğunu, borçlunun mehil süresi içinde icrayı geri bırakma kararını sunmadığını savunarak davanın reddine ve borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde takip sonrası zamanaşımı itirazına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2018/33520 esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında bonoya dayalı icra takibinin 20/04/2012 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 04/05/2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibin şeklen kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına dair karar verilmiştir. HMK.'...