WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ila 126. maddelerinde vergi literatüründe "Düzeltme ve Şikayet Müessesesi" denilen bir idari başvuru yolu düzenlenmiştir. Bu müessesenin işleyebilmesi, başka bir deyişle, bu yola başvurulabilmesi için ortada bir hukuki ihtilaftan ziyade, Vergi Usul Kanununun sözü geçen maddelerinde yazılı olan "vergi hatası"nın bulunması gerekmektedir. Vergi Usul Kanunu'nun "Düzeltmede Zamanaşımı" başlıklı 126. Maddesinde 114üncü maddede yazılı zamanaşımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hatalarının düzeltilemeyeceği ancak (b) fıkrasında ilan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği; (c) fıkrasında da ihbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre hacizin yapıldığı tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamayacağı kurala bağlanmıştır....

    ün bilgi ve isteği dışında davayı takip ettiği halde mazeretsiz olarak son celseye katılmadığı, bu sebeple de bilgi ve isteği dışında gelişen durumda şikayet hakkının düşürülmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, İİK'nın 18/3 maddesi gereğince şikayet sonuçlandırılması gerekirken şikayet hakkının düşürülmesinin hukuka aykırı olduğu, sanık aleyhine yapılan takibin kesinleşmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu durumun yanı sıra sanığın üzerine kayıtlı taşınmazın takip tarihinden sonra 20.02.2012 tarihinde rayiç bedelinin oldukça altında satıldığı, bu satış işleminde sanığın kötü niyetli olduğu, sanığın söz konusu taşınmazı tarafını zarara uğratmak amacıyla diğer dosya borçları sebep gösterilerek kötü niyetli olarak satıldığı, sanığın iddiasının dayanaksız olduğu ve taşınmazın satışının tamamen muvazaalı bir işlem olduğu, şikayet hakkının düşmesi yönündeki kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkindir. III....

      Hukuk Dairesi'nin 22.09.2010 tarih ve 5910 Esas, 10139 Karar sayılı ilamıyla, şikayet olunanın haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekirken, alacağın esasına uygulanacak 20 yıllık zamanaşımı süresinin, satış isteme süresi olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, bozmaya uyularak, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....

        Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi... Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...). İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2008/4288 E. sayılı dosyasına müracaat ederek herhangi bir itirazı olmadığını bildirdiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayet olunanın hacizlerinin düşmüş olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne ve sıra cetvelinde her bir alacaklıya düşecek miktar ayrı ayrı belirtilmek suretiyle sıra cetvelinin düzeltilmesine, şikayete, şikayet olunan sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Sıra cetvelinin düzenlendiği Ankara 18....

            nın yetkiye itirazı üzerine ...1. icra hukuk mahkemesinin 2011/97-133 sayılı kararı ile yetki itirazının kabulü ile ... icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verildiği, kararın 19.01.2012 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilinin 23.12.2011 tarihli gönderme talebinden sonra 24.01.2012 tarihli üst yazı ile takip dosyasının kül halinde yetkisizlikle ... İcra Müdürlüğüne gönderildiği, takibin tüm borçlular yönünden ... 18. icra müdürlüğünün 2012/1658 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiği görülmüştür. Şikayetçi borçlu ...'ün yetki itirazı reddedildiği halde yetki itirazı kabul edilen borçlu ... yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerekirken, itiraz eden borçlu yönünden yetki itirazı kesinleşmesine rağmen onun yönünden de dosyanın ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi yasaya aykırıdır. Bu konudaki şikayet ise bir hakkın yerine getirilmesine ilişkin olup İİK. 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ... 18....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin “yargılamanın yapıldığı tarih itibariyle sözlü yargılama usulü uygulanmakta olup, zamanaşımı itirazının tebliği izleyen ilk oturuma kadar (o oturum dahil) yapılması gerektiği, davalı vekili tebliğden sonraki ilk oturum olan 23/02/2011 tarihine kadar zamanaşımı itirazında bulunmadığından bu tarihten sonra yapılan zamanaşımı itirazı gecikmiş olup, davacı vekilince açıkça karşı çıkıldığından hüküm ifade etmeyeceği, 06/01/2011 tarihinde tebliğ edilen ıslah dilekçesinin 06/04/2011 tarihli duruşmada tekrar elden tebliğinin de sonuca etkili olmadığı, bu itibarla davalı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazı reddedilerek hüküm kurulması gerekirken geçersiz zamanaşımı definin dikkate alınmasının hatalı olduğu” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece direnilmiş ise de temyize konu edilen miktarın karar tarihi itibarı ile kesinlik kapsamında kaldığı, kesinlik konusunda kararın değerlendirilmesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yetki ve...

                Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.09.2013 gün ve 2011/30661 Esas, 2013/24581 Karar sayılı kararı ile “yargılamanın yapıldığı tarih itibariyle sözlü yargılama usulü uygulanmakta olup, zamanaşımı itirazının tebliği izleyen ilk oturuma kadar (o oturum dahil) yapılması gerektiği, davalı vekili tebliğden sonraki ilk oturum olan 23/02/2011 tarihine kadar zamanaşımı itirazında bulunmadığından bu tarihten sonra yapılan zamanaşımı itirazı gecikmiş olup, davacı vekilince açıkça karşı çıkıldığından hüküm ifade etmeyeceği, 06/01/2011 tarihinde tebliğ edilen ıslah dilekçesinin 06/04/2011 tarihli duruşmada tekrar elden tebliğinin de sonuca etkili olmadığı, bu itibarla davalı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazı reddedilerek hüküm kurulması gerekirken geçersiz zamanaşımı definin dikkate alınmasının hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “davalının...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanıklar hakkında İİK'nın 333/a maddesine aykırılıktan cezalandırılması içinde şikayette bulunulduğu halde, bu suçtan hüküm kurulmamışsa da mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür....

                    Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin üzerine atılı resmi evrakta sahtecilik suçuna ilişkin olarak suç tarihinin sahte olduğu iddia edilen bonunun takibe konulduğu 19/05/2007 olduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 210. maddesi delaleti ile 204. maddesine temas eden eylemin zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, suç tarihinden itibaren zamanaşımı süresini kesen bir sebep bulunmadığı böylelikle de zamanaşımı süresinin 19/05/2015 tarihinde dolduğundan bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, Müşteki vekilinin 20/05/2015 havale tarihli şikayet dilekçesi ile şüphelinin, müvekkilinin babası tarafından verilen bono üzerinde tahrifat yaptığı, 500.000.000 Türk Lirası yazılı senette yer alan miktarı değiştirerek 17.500.000.000 yaptığı akabinde de ... İcra Müdürlüğünün 2007/4502 esas sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunun iddia edildiği, ......

                      UYAP Entegrasyonu