ve öğrenme tarihine göre İİK'nun 168/5 fıkrasında yazılı 5 günlük itiraz süresi içinde borca ve imzaya itirazda bulunulmuş ise bu itirazların incelenmesi ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu kanısına varılması durumunda anılan maddede yazılı 5 günlük itiraz süresi dolduğundan istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yönelik şikayet incelenmeksizin işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece; takip, alacaklı tarafından bu tedbir kararından sonra 25.10.2013 tarihinde başlatıldığından ve “takiplerin durdurulmasına” ilişkin tedbir kararı verildiğinden, şikayetin kabul edilerek tedbirden sonra başlatılan bu takibin durdurulmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi ve diğer itirazların esasının incelenmesi isabetsizdir. Zira, ihtiyati tedbir kararı ile birlikte takip duracağından, bundan sonra hiçbir takip işlemi yapılamaz. Tedbirin kaldırılmasından sonra takip kaldığı yerden devam edecek olduğundan ve borçluya gönderilecek ödeme emri ile borçlunun itiraz hakkı doğacağından borçlunun yetkiye, faize ve imzaya itirazlarının o aşamada değerlendirilmesi gerekecektir....
İİK. nun 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. İcra takip dosyası içerisinde Örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda borçlunun yetkiye ve borca itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve yine İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının reddine ve imza örneklerinin temini maksadıyla yazılacak müzekkere masrafı ile bilirkişi ücreti için gerekli gider avansının ihtara rağmen alacaklı tarafından yatırılmadığı gerekçesiyle imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve aleyhe tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının imzaya itirazının süresi içerisinde yapılmadığını ve davanın usulden reddi gerektiğini, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, Eşme İcra Dairesinin 2021/269 E. sayılı dosyasında ödeme emri ve senet suretinin davacı borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, huzurdaki davanın 27/08/2021 tarihinde açılmış olup davacının imzaya itiraz hakkının süresinin geçtiğini, bu sebeple öncelikle huzurdaki davanın, itirazın süresi içerisinde yapılmaması sebebiyle usulden reddi gerektiğini, senet üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, senede dayalı borcun alım satım işinden kaynaklandığını ve davacının borcu olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı borçlunun takip bedelinin %20'si oranında icra inkar tazminatına...
Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde atılan imzaya veya parafa itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlu tarafından, değişiklik yanındaki imzaya (parafa) itiraz edilmesi ve bu itirazın sabit olması halinde, çekin TTK'nun 796. ve 808. maddelerinde öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği anlaşılırsa, mahkemece, İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir....
Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 E. - 2011/300 K. sayılı ve 11.05.2011 tarihli kararı). Somut olayda borçlunun imzaya itiraz ettiği tarihte verilmiş bir çek iptali kararı mevcut olmayıp imzaya itirazın esasının incelenmesi zorunludur. Öte yandan .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1-856 sayılı dosyasındaki dava hasımsız görülerek sonuçlandırılmış olup, alacaklı, bu davada taraf olmadığından verilen karar kendisini bağlamaz. O halde mahkemece, borçlunun imzaya itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
, müvekkilinin 2005 yılında iş yeri adresini değiştirmesine ve ticaret sicilde ilan edilmesine rağmen yine eski iş yeri adresine tebliğ edilen evrakın usulsuz olduğunu, usulsüzde olsa kesinleşmiş icra dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle işlemden kaldırılan dosyada, yenileme talebi üzerine borçluya tebliğ edilmesi için gönderilen yenileme emrinin ödeme emri yerine geçmeyeceğini, (olayda borçluya değil başkasına tebliğ edildiğini) kaldı ki müvekkilinin kendisine ne ödeme emri ne de yenileme emri tebliğ edilmediğinden icra dosyasını bilmesi ve haberdar olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu durumda davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesine bakıldığında icra dosyası kapsamında yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, dilekçenin sonuç kısmına bakıldığında; dosya kapsamında usulsuz...
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1482 KARAR NO : 2021/1491 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİNANPAŞA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2021 NUMARASI : 2019/5 ESAS - 2021/1 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....