imzaya itiraz dışındaki diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....
Eldeki dava ve şikayet ise 13/02/2017 tarihinde yapılmıştır. Davacı vekili ise söz konusu takibe süresinde itiraz ettiği , takibe konu senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptalini istemiştir. Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür....
Belgede Sahtecilik Suçu'nu işleyerek müvekkili adına kambiyo senedi düzenlediğini, (İş bu husus nedeniyle taraflarınca Savcılık şikayeti de yapıldığını), müvekkiline ait olmayan iş bu takibe dayanak senetteki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle iş bu davanın kabulüne, imzaya itirazları cihetinde takibin müvekkili yönünden (tüm asli ve feri talepleri yönünden) durdurulmasına ve iptaline, aksi kanaat halinde diğer itirazları gözetilerek takibin durdurulmasına ve iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren mezkur icra takibinin teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Dairesinin 2022/3265 Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin takibe karşı itiraz davası açıldığını, mahkemece yetki itirazının kabul edildiğini, ancak taraflarınca imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptıkları itirazların incelenmediğini, yetkilisi olduğu şirketin bu şekilde keşide ettiği bir kambiyo senedi bulunmadığını, bu sebeple yerel mahkemenin imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptığı itirazların incelenmemesi sebebiyle eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, icra takibinde borca, imzaya, faize ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini belirterek, yetkilisi olduğu şirket hakkında başlatılan takibin durdurulmasına ve iptaline, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlular Hüseyin Kargın ve Baltacı İnşaat ......
Maddesine göre tebligat yapılmasının yok hükmünde olduğunu, müvekkili şirketin borcunun olmadığını, bu nedenle olmayan borçtan dolayı faiz hesaplamasını da kabul etmediklerini, takip öncesi ve sonrası faize itiraz ettiklerini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulü ile davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava , İİK nun 168/1- 5. ve 169/a maddeleri kapsamında kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza, İİK'nın 170. Maddesi gereğince imzaya itiraza ve İİK nun 16. Maddesi kapsamında şikayete ilişkindir. İzmir 9....
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2019/1261 ESAS - 2021/649 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Ankara 9.İcra Müdürlüğü'nün 2019/16305 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin İstanbul ili Beylikdüzü ilçesinde ikamet ettiğini, yetkili icra dairesinin Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeki müvekkilinin tanzim etmediğini, müvekkilinin alacaklı görünen kişiye herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle yetkiye, imzaya, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulü ile müvekkili yönünden takibin iptaline, davalının...