Açıklanan bu olgular karşısında alacaklının borçlu T1 hakkında eldeki kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibi sürdürme idaresinin mevcut olmadığı, bunun yerine davacı ile arasında bulunduğunu iddia ettiği cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için ilamsız takip başlatarak ilamsız takip dosyası üzerinden alacağının tahsili cihetine gittiği anlaşıldığına göre mahkemece kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte itiraz hakkı doğmadan yapılan itirazın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunmadığı ve cevap dilekçesinde bu husus ifade edildiği halde yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi ve alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetkiye ve imzaya itiraz hakkı doğmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK'nun 808/1-b. maddesine göre, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği (ibraz günü de gösterilmek suretiyle), çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/134 ESAS, 2020/470 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE-BORCA VE İMZAYA İTİRAZ-ŞİKAYET KARAR : İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/134 Esas, 2020/470 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2020/2589 Esas sayılı dosyası ile müvekilleri aleyhine takip yapıldığını, müvekkillerinin takibe konu çekten kaynaklı borcu olmadığını, nitelikli dolandırıcılık suçundan İzmir C....
İcra Müdürlüğünün 2008/5507 sayılı dosyası üzerinden rehin açığı belgesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve şikayet yoluna başvurduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/29 Esas sayılı dosyası ile şikayetin kabulüne ve davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin dayanak belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile borçluya gönderilmediği gerekçesi ile iptaline karar verildiği, bu arada davacı tarafından 09.12.2009 tarihinde eldeki davanın açıldığı, İcra Hukuk Mahkemesinin ödeme emrinin iptaline ilişkin kararı sonrasında yeniden çıkartılan ödeme emrine de davalı tarafından yetkiye, borca ve imzaya itiraz edilmesi üzerine bu kez davacı alacaklı vekilinin 18.05.2010 tarihinde yetki itirazını kabul ettiklerini bildirerek dosyanını ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve ... İcra Müdürlüğüne gönderilen dosyasının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/25318 sayısını aldığı anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/391 ESAS - 2019/1086 KARAR DAVA KONUSU : Yetki ve imzaya itiraz, şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, takip dayanağı senede tanzim yerinin, tanzim tarihinin ve ödeme tarihinin sonradan yazıldığını, yetki icra dairesinin Mersin İcra Dairesi olduğunu, davalıdan nakden 10.000 USD almadığını, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, başka bir senetten montaj yapıldığını, döviz borcunun icraya konulamayacağını, dolar ile borçlanmanın yasaklandığını, tedavül tarihindeki dolar kurunun da geçersiz olduğunu, komisyon ve faizlere de itiraz...
Öte yandan İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamaz. Cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...
Şikayet olunan vekili, takip borçlularının sıra cetveline şikayet haklarının bulunmadığını, müvekkilinin takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olup, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmediği gibi, itirazın reddedildiğini, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. İcra mahkemesince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, asıl davada takibin kambiyo senedine dayanılarak yapılması, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmediği, itirazın satış dışında takip işlemlerini durdurmadığı, itirazın sıra cetvelinin düzenlenmesine engel teşkil etmeyeceği, imzaya itirazın reddine karar verildiği, birleşen 2009/3765 sayılı davada borçluların dava açma hakkı bulunmadığı, birleşen diğer davada ise hacze iştirak koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle sıra cetveline şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada ve birleşen 2009/3765 sayılı dosyada şikayetçi vekilleri temyiz etmiştir....
İcra Müdürlüğü' nün 2013/2395 sayılı dosyasına ilişkin ödeme emrinin iptaline karar verildikten sonra taraflarına yapılan ödeme emrine yaptıkları itiraz ve şikayetleri inceleyerek bir sonuca gitmesi gerekirken, iptal edilmiş olan ödeme emrine ilişkin olarak verilen kararın bu itirazlar için kesin hüküm oluşturacağı yanılgısına düştüğünü, Daire karar gerekçesine göre ödeme emri iptal kararından sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazların yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmayacağını davacı tarafın dava dilekçesi ile ileri sürdüğü itiraz nedenleri incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin kesin hüküm var diyerek, itiraz ve şikayetleri değerlendirmek için gerekli delilleri toparlayıp, inceleme yapmadan, eksik tahkikatla davanın reddine karar verdiğini beyanla devamla; dava dilekçelerindeki olay ve olguları tekrarla; müvekkilinin ilamsız icra...
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, borçlunun imzaya itirazında haksız olduğunu, aleyhlerinde hükmedilen tazminatlara ilişkin karar da hiçbir gerekçeye yer verilmediğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının kötü niyetle hareket ettiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....
ŞİKAYET OLUNAN : ... -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; icra takibinde imzaya itiraz ve takibin durdurulması istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 12. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....