Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Bu iddialar İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz olmayıp, icra memur işlemini şikayet olduğundan mahkemece şikayet usulüne göre anılan iddialar yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken bu hususların da borca itiraz olarak nitelendirilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya uygun değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince Bakırköy 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından borçlu aleyhine 01/02/2022 tarihli sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlununda yasal süre de hem yetkiye hemde borca yönelik itirazlarını sunduğu anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesinde de anlaşılacağı üzere, borçlu aynı zamanda yetkiye de itiraz etmiş ve yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul icra müdürlükleri olduğunu iddia etmiştir. Dava dilekçesinde alacaklı taraf icra müdürlüğünün yetkili olduğunu savunmuş ve yetkiye yönelk itirazında kaldırılmasını istemiştir. Mahkeme yetkiye yönelk itiraz hususunu hiç yargılamadan borca yönelik itirazları yargılamış ve dayanak belgenin İİK 68.maddede yazılı belgelerden olmadığını belirterek ret kararı vermiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2019/772 ESAS 2020/74 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1....
A.Ş. aleyhine, 09/11/2020 tarihinde, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 13/11/2020 tarihinde tebliği üzerine borçlu vekilinin 16/11/2020 tarihli dilekçe ile borca vs. ve yetkiye itiraz ettiği, takibin durduğu, Alacaklı vekili, şikayet dilekçesinde, itirazın iptali davası açılmadan önce arabuluculuk yoluna gidilmesi zorunlu olduğundan arabuluculuk talep ettiklerini, alacaklı ve borçlu arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşmaya varıldığını, arabuluculuk anlaşma tutanağını Konya 9....
Mahkemece; Borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin olmaması nedeniyle borca itirazın geçersiz olduğu şikâyeti bakımından: dilekçede başlı başına borçlunun “adresinin” bulunmamasının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraz iradesini geçersiz kılamayacağı, çünkü; borca itiraz dilekçesini veren borçlunun adresinin hâlihazırda gerek takip talebi gerekse örnek 7 numaralı ödeme emrinde yazılı olduğu, bu hâliyle borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresinin yazılmamış olmasının İİK 62’deki düzenlemenin amacını zedeler biçimde “takibin sürüncemede kalması” sonucu doğurmadığı, somut dosya bakımından borçlunun adresinin bilinir ve kullanılır olması nedeniyle takibin verimli ve hızlı olarak işlemesi koşullarının oluştuğu, yapılan açıklamalar ışığında borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresini göstermemesinin sonradan giderilmesi olanaklı basit ve esasa etkili olmayan bir eksiklik olduğu saptanmakla bu aşamada belirtilen gerekçelerle şikâyetin reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2020 NUMARASI : 2019/739 ESAS 2020/2 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06/01/2020 tarih, 2019/739 Esas, 2020/2 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacılar (borçlular) T1 ile T2 tarafından başvurulması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisinde bulunan tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlular dava dilekçesinde özetle; Adana 13. İcra Dairesi'nin 2019/15480 E....
mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
mümkün bulunduğundan, İİK'nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti, yetkiye ve borca itiraz ile mükerrerlik ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/1231 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ciranta T5 tarafından, davalı borçlu düzenleyenler T3 ve T1 ile borçlu lehtar T2 hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/51 E.-K....