Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, davacının sehven eklendiğini öğrenince borçlu kaydının silinmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla Mahkeme kararının bu yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme sonucunda: Her ne kadar davacı dava dilekçesinde imzaya ve borca itiraz etmiş ise de; davacının takibe konu bonoda borçlu sıfatıyla yer almadığı, buna rağmen takip talebinde borçlu olarak gösterildiği, bu hususun davalı tarafından sehven davacıya takip yöneltildiği beyan edilerek kabul edildiği, bu nedenle imzaya ve borca itiraz yönünde inceleme yapılmadan davacı yönünden takibin iptaline karar verildiği dikkate alındığında, Mahkemece davacı lehine tazminata hükmedilmemesi isabetlidir....
nun 169/a maddesinde tanımladığı şekilde resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belgeye dayanmadığını, davacı borçlu beyanlarını4n geçerli bir imzaya itiraz niteliğinde olmadığını, İİK.'nun 62/5 maddesi uyarınca takibe esas senet altındaki imzaya ve açıkça ve ayrıca itiraz etmeyen borçlunun senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılacağını belirterek davanın reddine, davacı borçlunun takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davacı borçlunun takip senedindeki imzaya açık olarak itiraz etmediği bu sebeple borçlunun borçlu olmadığını İİK 169/a maddesinde düzenelenen belgelerle ispat etmesi gerektiği, buna ilişkin herhangi bir belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla; davacı borçlunun borca itirazının reddine, karar verilmiştir....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/606 Esas 2021/274 Karar sayılı kararının kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda davanın kabulüne, müvekkil hakkında başlatılan Elazığ 2. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4709 Esas icra takip dosyasına açıklanan nedenlerle icra takibine, ödeme emrine, borca, imzaya, borcun ferilerine, borca uygulanan faize, faiz oranına, vekalet ücretine itiraz ve şikayet edildiğini, Elazığ 2. İcra müdürlüğünün 2017/4709 esas icra takibinin müvekkili açısından durdurulması, ve takibin iptaline, alacaklı aleyhine yüzde 20 oranında kötüniyet tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin alacaklı aleyhine hükmedilmesi, fazlaya ilişkin haklarının, ceza dava haklarının saklı kalmak kaydı ile karar verilmesi talep edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/921 KARAR NO : 2021/172 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2019 NUMARASI : 2019/110 ESAS, 2019/1060 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ, BORCA İTİRAZ KARAR : Cumhuriyet Bulvarı, No:169, Kordonboyu Apt., E Blok, K:1, D:1, Alsancak, Konak/ İZMİR DAVALI : T6 ( ) VEKİLİ : Av. T3 - Av. SELİN KOCABAŞ Adalet Mah., Manas Bulvarı, Folkart Towers, No:47, A Kule, K:37/3709, Bayraklı/ İZMİR DAVA : ŞİKAYET, İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR TARİHİ : 03/02/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2021 İzmir 7....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğünün 2021/6192 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrini müvekkilinin 18/11/2021 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde imzaya itiraz ettiklerini müvekkilinin yerleşim yerinin Antalya olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, takibe konu senedin davacı tarafından düzenlenmediğini, senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle yetkiye borca ve imzaya itiraz ettiklerini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket aleyhine bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlu şirketin, borca ve yetkiye itirazı ile birlikte takibe konu çekin altındaki keşideci imzasının keşide tarihine göre şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek süresi içerisinde imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece, ......
HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olup mahkemece davacının imzaya açık itirazı gözetilerek dava doğru şekilde imzaya ve itiraz olarak nitelendirilmiştir. Davalının, davacının sadece borca itiraz ettiği yolundaki istinaf sebep ve gerekçesi dava dilekçesi içeriğine göre yerinde değildir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerekmektedir. İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12- 259 E., 2006/231 K. sayılı kararı)....
Mahkemenin kabulüne göre de, davacıların imzaya itirazının reddi halinde dava dilekçesinde yer alan sair itiraz ve şikayetler hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, HMK'nın 297/2.maddesine aykırı hüküm tesisi de isabetsizdir....
yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine, usulsüz tebligatın iptaline, borca, fer'ilerine ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....