İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yerel mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, öncelikle dava dilekçesinde talep edilmemiş olan 11/05/2018 tarihli talep evrakında aleyhe olan tazminat talebi ve diğer hususları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde imzaya itiraz edilmiş ise de sonuç ve istek kısmında imzaya açıkça itiraz edilmediği, ödemiş olduğu borca istinaden usul ve yasaya aykırı takibe ve borca itiraz edilmiş olduğunu, bu şekilde zımni olarak borcun ikrar edildiğini, mahkemenin taleple bağlı olduğundan davacının talebinin dışına çıkılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararını kabul etmediklerini, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını da aynen tekrar ettiklerini, icra takibi dayanağı senetlerin, müvekkilinin alacağına karşılık olmak üzere verildiğini icra...
Ayrıca kabule göre de; davacının imzaya itirazının yanında borca da itirazı bulunduğu, karar gerekçesinde imzaya, borca ve yetkiye itirazın 5 günlük süreye tabi olduğu belirtildiği halde imzaya itirazın süre yönünden reddine dair hüküm kurulup borca itiraza yönelik hüküm kurulmaması da doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca Mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 16....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının borca itirazının usulden reddi gerektiğini, zira senetten kaynaklı borç ilişkisinin asıl ilişkiden bağımsız bir nitelikte olduğunu, davacının borca itirazını yazılı delille ispatlayamadığını, imzaya itiraz yönünden ise hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı ve elverişli olmadığını, mahkemece rapora itirazları doğrultusunda dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmemesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 170. Maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetkiye, Borca ve İmzaya İtiraz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:11.05.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan şikayete ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, davacının imzaya ve borca itirazının haksız, asılsız ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Yetki itirazının kabulü ile Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, Tekirdağ İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde takip dosyasının Tekirdağ İcra Müdürlüklerine gönderilmesine, Mahkememiz kararının kesinleşmesinden itibaren alacaklının iki hafta içinde icra müdürlüğüne başvurarak dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunması halinde icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine, aksi halde takibin açılmamış sayılmasına karar verileceğine, konusuz kalan sair şikayet, itirazlar ve talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/18206 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin dayanağını oluşturan yukarıda tanzim ve vade tarihleri belirtilen senet üzerinde bulunan imzaların hiçbir şekilde müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin ikametgahının Sarıyer/İstanbul olduğu, bu nedenle söz konusu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini, tüm bu sebeplerle imzaya, borca, faize ve yetkiye ilişkin itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Yetki itirazı ise açıklanan maddenin 1.fıkrası hükmü kapsamına girmeyip esasa yönelik bir itiraz niteliğinde olmadığından itiraz eden davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacı Alime'nin diğer itirazı ise imzaya itirazdır. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı Alime aleyhine imzaya itirazın reddi nedeniyle tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi de yerindedir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....
İTİRAZ Borçlular keşideci şirket ve lehdar ciranta şirket, çekteki keşideci ve ciranta imzalarının şirket yetkililerine ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini ileri sürerek takibin iptalini, alacaklı aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; bilirkişi incelemesi sonucu imzaların şirket yetkililerine ya da vekalet verdikleri dava dışı ...'ya ait olduğunun ortaya çıkacağını, .....,’nın ...Hafriyat Taşımacılık İnş. Tur. Teks. Gıda Kuy. Petr. Ür. San. ve Tic. Ltd....
Mahkemece; İncelenen icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinin bizzat borçlu adına imzalanmış olduğu, dilekçenin üçüncü kişi tarafından teslim edildiğine ilişkin dilekçe uyap kaydında ve davacı tarafından sunulan sureti üzerinde şerh bulunmadığı, dilekçe üzerindeki imzaya yönelik itiraz bulunmadığı, dilekçenin usulsüz olduğu iddia edilen vekaletnameye istinaden vekil tarafından imzalandığının iddia edilmediği, bu haliyle borca itiraz dilekçesinin icra dairesine ulaşması ile itiraz üzerine icra müdürlüğünün vermiş olduğu şikayete ilişkin kararların usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte borçlunun mahkeme huzurunda yapmış olduğu ikrarın dikkate alınmasını gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte asıl borçlu eşi Adem Çatal'ın vefat ettiğini, vefat etmeden önce boşandıklarını, adı geçen borçlu çocuklarının velayetinin kendisinde olduğunu, kendilerinin borçtan, eski eşinin yaptığı alışverişten haberdar olmadığını, borcun tamamına, işlemiş faizlerine, avukatlık ücretine ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, davacı tarafın borca itiraz ettiğini, imzaya itiraz etmediğini, borca itiraz hususunda da senede karşı senetle ispat zorunluluğu olduğunu, borçluların mirası reddettiğine dair reddi miras kararının bulunmadığını, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....